DÜNYANIN TEK ORTAK ALFABESİ: YAŞASIN EMOJİ
EMOJİ İLE TÜRK TURİZM PAZARLAMASI : HEDEF GENÇLER ve TÜM DÜNYA . . .
Bu ay 2016 yılının son ayı olan Aralık ayı yazımı iletişim üzerine, keyif ile okumanız dileği ile...
Yazı; belirli bir yapısal düzeyde, dile dair görsel işaretlerin kullanıldığı bir tür iletişim aracıdır.
Bu tanım prensipte yazının düşüncelerin değil, "dilin" bir temsili olduğu olgusuna dikkat çeker. Zira konuşma dili çeşitli yapısal seviyelerden (cümle, kelime, hece ve fonem [ses birimi]) meydana gelir ve herhangi bir yazı sistemi bu seviyelerden genellikle "sadece birini" temsil eder. Gerçekten de yazının tarihine bakıldığında insanların bu farklı yapısal düzeyleri deneyerek; çok farklı sosyal fonksiyonları karşılayabilecek, pratik, genel geçer ve ekonomik bir yazma sistemi geliştirmeye çalıştıkları görülür.
Yazı birdenbire ortaya çıkmadı. İnsanlar önce mağara duvarlarına, kaya ve taşlara yaşadıkları olayları anlatan resimler yaptılar. Ancak bu resimler bir olayı anlatsalar da yazı niteliği taşımamaktaydı. Zamanla bu resimlerin gelişmesiyle ideografik yazı şekli ortaya çıktı.
Olaylar yine resimlerle belirtiliyor ancak resimler, kendisini değil de anlamını tanımlıyordu. Örneğin bir kuş resmi kuştan ziyade "uçmak" eylemini anlatmak için kullanılıyordu.
Mısırlılar, bu resimlerle yazının her iki şeklini de genişletip basitleştirdiler. Buna hiyeroglif yazısı denmektedir. Mısır hiyeroglifinde üç binden fazla işaret olduğu tespit edilmiştir.
Bu yazı resimlerden kurtulamadığı için alfabeye geçememiştir.
Hititler ve Persler, yazılarını kilden tuğlalar üzerine ucu sivri bir çubukla yazarlardı. Onun için yazıları çok ince, çivi biçiminde çizgilere benzerdi. Bu nedenle kullandıkları yazıya "çivi yazısı" adı verilmiştir.
En eski Çin hiyeroglifleri MÖ 1766 yılına aittir. MS 200'lerde ise son şeklini bulmuştur. Bundan sonra bazı mahallî değişikliklere uğramıştır. Ancak, büyük bir değişiklik göstermemiştir. Çinliler bugün de hiyeroglif yazıyı kullanmaktadırlar.Fenikeliler, Suriye'nin sahillerine yerleşmişlerdi. Ülkeleri tarım bakımından yetersiz olduğundan denizcilik ve ticaretle uğraşmışlardı. Bu nedenle ticaret yaptıkları ülkelerin uygarlıklarını incelemişler ve yaymışlardı. Bunun sonucunda 26 harften meydana gelen bir alfabe doğdu. Bu alfabe, Yunanistan'dan İtalya'ya geçti. Oradan da bütün Avrupa'ya yayıldı.
Çoğu tarihçiye göre tarih çağları, yazının bulunması ile başlar. Çünkü insanların yaşadıkları olaylar yazının bulunması ile kayda alınmış ve bununla birlikte günümüze kadar korunmuştur.İlk çağlardan günümüze insanoğlu için iletişim, iletişim için de ortak dil geliştirebilmek bir amaç olmuştur. Eski çağlarda taş tabletlere çizilen resim ve şekiller; günümüzde elektronik tabletlerdeki iletişim uygulamalarında kullanıllan, emojiler ile aynı amaca hizmet etmektedir. Tanıdıkları ile iletişim ve anı paylaşabilmek ve en önemlisi geleceğe mesaj gönderebilmek, yaşadığı anı, duyguları ölümsüzleştirebilmektir.
Emojiler, elektronik mesajlarda ve web sitelerinde yer alan mesaj, diğer iletileri zenginleştirmek adına kullanılabilecek ideografi ve smiley içeren uygulamadır.İlk emoji, 1998 veya 1999Y ılında Japonya'da yaratılmıştır. Sonrasında da Loufrani ilk grafikli yüz ifadelerini yaratmış ve Klasikler, Ruh Hali İfadeleri, Bayraklar, Kutlamalar, Eğlence, Spor, Hava Durumu, Hayvanlar, Yiyecek ve İçecekler, Ülkeler, Meslekler, Gezegenler, Burçlar, Bebekler gibi ayrı kategoriler altında sıralanan bir çevrim içi Yüz İfadesi sözlüğü oluşturmuştur
2000 yılında, Loufrani tarafından yaratılan Yüz İfadesi Dizini, kullanıcıların 1000 üzerinde Smiley grafikli yüz ifadesini ve bunların ascii sürümlerini smileydictionary.com sitesi üzerinden cep telefonlarına indirmeleri sağlanmıştır. Ardından, anı dizin 2002 yılında Marabout tarafından yayınlanan Dico Smileys kitabında yayınlanmıştır. Kısaca; 2002 yılından beri tüm dünya insanlarının iletişim kurabilecekleri, birbirlerinin dillerini bilmeseler de anlaşabilecekleri alfabeleri artık var.
YAŞASIN EMOJİ …
Turizmde hedef kitlelerimizden birisi de her ülkenin gençleri olmalı, gençlerin kalplerini fethedebilmenin tek yolu TEKNOLOJİ’yi kullanarak; DOĞRU PAZARLAMA yapabilmek ve onlarla iletişimi kurabilmeyi başarabilmektir.Tek bir slogan ile turist çekmeye çalışmak yerine her ülke pazarı, her hedef kitle için ayrı ayrı sloganlar ve tanıtım kampanyaları düzenlenmelidir. Tüm dünyada dil, din, ırk ayırmadan ortak bir dil bulunabiliniyorsa, pazarlama çalışmalarında da doğru stratejilerle 2017’ye yeni umutları filizlendirerek sürdürülebilir Türk turizmin güven ve huzur dolu ülke imajını yeniden yapılandırabiliriz.
2017 de tüm dilekleriniz gerçek olsun….. Yeni Yılınız Kutlu ve Umut Dolu olsun…
NİCE MUTLU SAĞLIKLI YENİ YILLARA …
Güzel emojilerle dolu mutluluk mesajları ile dolsun tüm hayatınız . . .
Sevgi ile kalın . . .
Çiğdem DİNÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.