Aktörlerin hızlı bir şekilde sahaya inmesi, Taksim’de devreye girmesi, birleşik güçlerin sahne almasıyla neyin ne olduğunu anlamadan meydanlar karıştı. Ortadoğu’da giderek güçlenen, demokratikleşen Türkiye, IMF ‘ye kapattığı borcuyla dik durmaya başladı. Aynı durum Brezilya’nın başına da geldi. Brezilya’yı da karıştırdılar. Faiz lobisi durmuyor karıştırıyor. Ekseni belli olan bu kesim rahat bir nefes alan Türkiye’yi hedef alarak piyasaları karıştırıp halkı sokağa döküp ayaklanmayı yönlendiriyor. Türkiye’deki “HUZUR” onlara rahatsızlık veriyor.Türkiye için neyin doğru olduğuna AB, ABD, küresel sermaye mi karar vermelidir? Halkın oyuyla üçüncü defadır sandıktan çıkan bir hükümet var hem de yüzde 50 oy ile iktidara taşıyan seçmen kitlesi ile Ülke için yapılanlar çalışmalar ortada iken karıştırmalarda küresel aktörlerden… Diyelim ki yanlış giden bir ülke var yanlış bir çizgide gidiyor. Size ne bu yanlışı siz mi düzelteceksiniz. Düğmeye dışarıdan basmanın anlamı ne… Bir operasyon ile ülkeyi düzeltmek savunmak size mi düştü…
Demokrasilerde her şey sandık değildir. Ancak sandıkla gelen, sandıkla gitmelidir… İstemiyorsanız demokrasinin gereği sandıkta hesaplaşırsınız. Ulusal ve uluslararası sermaye, karteller, teröristler ve derin konsorsiyuma hükümet vize vermedi ve bu operasyona seyirci kalmadı. Erdoğan’ın etrafına kırmızı çizgiler çizen küresel güç sınıfta kaldı. Psikolojik harp yaşatamadılar. Gezi Parkı olayları asla masum değildir. Ne olduysa yaşananlar sonucu halk zarar gördü abidik kubidik işlerle ülke üzerinde oyuna izin verilmedi. Gün geliyor operasyonlar ve hesaplar birer birer ortaya dökülüyor. Hiçbir şey sonsuza kadar gizli kalmıyor kalmayacak da …
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.