SEVGİ ÜLKESİ

“SEVGİ” ÜLKESİNE HOŞGELDİNİZ!

Uzak diyarlarda, yakışıklı mı yakışıklı cesur bir prens ve aşkı uğuruna her şeyi göze alabilen güzeller güzeli bir prenses yaşarmış…Yakışıklı prens ve güzel prenses öyle bir tutkuyla aşk yaşıyorlarmış ki sevgileri uğruna ölmeyi bile göze almışlar..

Ailelerinin düşman olduğunu bile bile, herkesten habersiz gece yarıları gizlice görüşürlermiş. Birbirine düşman iki ülkenin, birbirine sevgi esiri olmuş iki aşığı…

Sevgili okurlarım, dillere destan olan o kadar çok sevgi ve aşk hikâyeleri yazıldı ki tam sayısını emin olun bilmiyorum. Emin olun, bu hikayenin de bir sonu olacak...

Ve anlatılan hikâyelerin ortak özelliğinde hep bir tutku, hep bir hırs, hep bir mücadele, hep bir entrika, hep bir acı, hep bir sevgiye karşı sevgisizliğin savaşı karşımıza çıkmıştır ki daha nice sayamadığım gizli kalmış duygular… Sevginin yok olmaya yüz tuttuğu günümüz dünyasında yine de ne olursa olsun hala bir şekilde seviyor, bir şekilde seviliyoruz. Ne mutlu bize!

Kimileri aşkını Fuzuli misali acı çekerek yaşamayı tercih eder, kimileri aşkını tozpembe dünyalarda birbiriyle barışık ama bir o kadar içedönük yaşamayı tercih eder, kimileri aşkını bir öyle bir böyle lay lay lom sorumluluklarından uzak yaşamayı tercih eder, kimileri aşkını bir dal sigara yakıp yanında şarabıyla tüketerek yaşamayı tercih eder… Bu tercih meseleleri o kadar çok çoğaltılabilir ki!

Ama diyorum ya insanız işte.. Ve ne zaman, nerde, kiminle, ne için, ne yapacağımızı hiç birimiz bilemeyiz bile. Sevgiyi bir tüketiriz, bir çoğaltırız, bir paylaşırız, bir paylaşmayız... Sağımız solumuz belli olmaz bizim..

“Sevgi” adına çok şey yazıldı… Yazılmaya da devam edecek. Evet, “Sevgililer Gününü” bir hafta önce kutlayanlardanım “Sevmeyi ve Sevilmeyi”, bir güne dolduramayacak kadar, ölüm bile karşıma çıksa bir ömre sığdıramayacak kadar çok seviyorum. 14 Şubat günü adına armağan edilmiş “Sevgiyi” yaşadığınız, yaşamadığınız her gün için Sevdikleriniz ve hala Sevemediklerinizle paylaşarak çoğaltmanız dileğiyle, hepinizin “Sevgiler Gününü” kutluyorum.        

Sevgiler,

Derya Şen
Sosyolog