Değerli okuyucularım;
İlkbaharın müjdecisi Nisan-Mayıs ayları doğadaki uyanış ile insanların hayata daha umutla baktıkları aylar olmuştur. Bu etki ile ilkbahar aylarında yeni kararlar alınır, yeni başlangıçlar için planlar yapılır. Doğadaki coşku ve uyanış, tüm canlılara pozitif etki yaparak etrafa mutluluk saçılmasına neden olur. İstanbul’da bu uyanış ve coşkudan nasibini alan şehirlerimiz arasındadır. İstanbul’a mevsimlerden en çok bahar yakışır. Mart sonundan itibaren başlayan bahar rüzgârı, tüm İstanbul’a denizin, çiçeklerin, ağaçların, kırların kokusunu taşır, insanın aklını baştan alabilir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u bir 1453 yılının bir nisan sabahı 6 Nisan 1453’te kuşattı ve 29 Mayıs 1453 sabahı şehri fethetti, o bahar coşkusunu günümüze kadar taşıdı ve biz Türk milletine miras bıraktı. Bu mirasa bizde saygı ve sevgi ile sahip çıkmalıyız.
Hedefimiz; İstanbul’un kültür başkenti ünvanına ek olarak daha yeşil daha doğa dostu yaşam alanlarına sahip örnek bir doğa başkenti şehri ünvanına sahip olmasını da sağlamalıyız. Laleler, erguvanlar, mor ve beyaz sümbüller, morsalkımlar, kan kırmızısı güller, sarı papatyalar, erik ve şeftali ağaçlarındaki rengârenk çiçekler de İstanbul baharını süsleyen renklerdir. Geçtiğimiz yıllara göre şehrimiz daha yeşil ve sümbülünden, erguvanına, lalesinden gülüne, mor salkımına kadar rengarenk çiçekler ile dolu, dolu yaşamsal çevre içinde kalsa da özellikle kıyı şeridinden şehrin merkezine doğru gelindikçe betonlaşmanın gri yüzü tüm bu doğal güzelliklerin önüne geçmektedir. Bu durumda betonun grisine bir dur demek ve şehri güzelleştirmek için şehrin gri bölgelerinin ağırlıklı olduğu tüm sokaklara İstanbul’un doğal sembolleri olan erik ve badem, şeftali, hurma, erguvan ağaçlarının fideleri dikilmeli sümbül, gül, mor salkım, lale çiçekleri ekilmelidir. Peki bu aktiviteler için bir festival olsa nasıl olur?
Gelecek kuşaklara daha yeşil bir İstanbul bırakmak üzere bir İSTANBUL BAHAR FESTİVALI düzenlenmek üzere yeni bir dönem başlatılmalıdır. Güzel şehrimiz İstanbul için turizme artı değer katmak adına; her sene Nisan ayının 3. haftasından başlayarak 4.haftayı da içine alacak şekilde ’’İSTANBUL GELENEKSEL BAHAR FESTIVALI‘’ düzenlenmeye başlanabilir. Bu festivalle destek verecek şehir içindeki ilgili tüm paydaşlar, il ve ilçe tüm belediyeler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör kuruluşları ve tüm seviyedeki okullar el ele 2 hafta sürecek bir festival olarak düşünülebilir. Bu festivalde şehrin belli bölgelerinde çiçek peyzajları konabilir ve peyzaj yarışmaları ile birlikte ana caddelerde bahar konseptli geçit törenleri yapılabilir, gri bölgelere ağaç dikim ve ağaç bakım etkinlikleri, düzenlenebilir. Doğa dostu aktiviteler yapılabilir. Bu aktivitelere turizmin çeşitlerinden Gastronomi ve Sağlıklı Yaşam ürünlerini de eklenerek birçok aktivite fikri de geliştirilebilinir. Bu sayede; İstanbul’un baharını tüm yerli ve yabancı turistlere yakından tanıtma olanağı sağlayabilecektir. Nisan ve Mayıs aylarında düzenli olarak yapılan Boğazdaki Erguvan gemi turları, lale festivali ile birleşerek şehre gelecek yerli ve yabancı misafirlerin bu bahar aktivitelerini de yakından görebilmek ve yaşayabilmek adına otellerdeki gece konaklama sayılarının artmasına neden olabilecektir. Geçtiğimiz günlerde; 1-30 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Lale Festivali kapsamında Sultanahmet’e açılışı yapılan dünyanın en büyük çiçekten halısı da bu festivalin aktivitesinden biri olarak yerini koruyacaktır. Ayrıca, her sene genelde Mayıs ayının 5’ini 6’sına bağlayan gece kutlanan ‘’Hıdrallez Şenlikleri ‘’de bu festivalin devamı niteliğinde olabilecektir.
Bu festival fikrine, eğer Büyük Şehir Belediyesi ve diğer sivil ve toplum turizm kuruluşları sıcak bakarak hayata geçirilebilirse bu etkinlik; Uzun soluklu, uluslararası alanda ses getiren sürdürülebilir bir girişim olarak şehrin pazarlamasında önemli bir TURİZM ÜRÜNÜ olarak portföylerde rahatlıkla yerini alacaktır. Diğer yandan, olası durağan ekonomiyi canlandırarak küçük, orta ve büyük esnafa kademe kademe artarak çoğalacak çok büyük gelir faydası sağlayacaktır. Bahar festivali ile şehri daha da yeşil daha da rengarenk daha çok kuş cıvıltıları ve çocuk gülüşleri ile umut dolu ve mutluluk dolu bir şehir haline dönüştürmeye ne dersiniz? Şu bir gerçek ki; İstanbul’a Bahar Festivali yakışır.
Bahar hepimize mutluluk neşe ve umut olsun… Sevgi ile kalın… Çiğdem DİNÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.