Günümüzün en büyük sorunlarından birini, İşsizlik olarak görüyorum. Öyle bir noktaya gelindi ki, genel anlamda görünen görünmeyen okuyan ve okumayan işsizlik oranı inanın toplumun yüzde yetmişlerine kadar uzandı, belki de daha fazla.
Öyle bir sistem yaratıldı ki, çoğumuzun iş ve sosyal güvencesi ellerinden alındı, mahkûm edildik, güvenebileceğimiz bir dal bile kalmadı... Hele hele Üniversite bitirenlerimizin büyük bir oranı çok düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Her üniversite bitiren çok iyi koşullarda iş bulabilecek diye bir garanti sunulamıyor maalesef.. Vaat edilen sistem, insanlarımızı eğitimden bile uzaklaştırır hale geldi
Elbette ki, dünya çapında uluslararası alanda yaşadığımız, varlığını hissettiğimiz bir ekonomik kriz mevcut..Biz insanoğlu, öncesinde de sonrasında da tarih boyunca toplumlarda yaşanılan bu tip toplumsal sorunları iniş çıkışlarıyla yaşamak durumunda kaldık. Dönemsel olarak toplumsal döngülerde, krizlerde yaşanır, savaşlarda, barışlarda..Günümüzde yaşanılan ekonomik krizden özellikle, reklam, halkla ilişkiler, tekstil, inşaat, turizm vs. gibi sektörlerimiz en fazla etkilenen sektörlerden biri diyebiliriz. Bu bir sancıdır, bu sancının her halükarda dineceğine gönülden inanıyorum.
Esas var olan ve gerçekten biz insanoğlunu mutsuz eden göz ardı edemeyeceğim öyle bir politika var ki, İşverenlerin Politikası.. İsimlerini vermeyi istemediğim birçok kurum, parantez içinde her kurumdan bahsetmiyorum, yok yere kendi sistemlerini koruma bahanesiyle, birçok çalışanının kafasını koparttı. Göz göre göre çalışanlarının hayatlarını mahvetti, onları ekonomik anlamda buhranlara sürükledi, aileler evine ekmek götüremez oldu. Sözüm meclisten dışarı, Biz insanoğlu, maalesef hayatımızda çözüm üretmektense, bahaneler üretmeyi seviyoruz!!
Emeğinin karşılığı olmayan, düşük ücret politikalarına gidilmemesi gerektiğini savunuyorum. İşsizlik konusu çok geniş kapsamlı ele alınabilecek bir konu. Ben sadece, duygusal boyutunu Sizlerle paylaşmak istedim. Ve bu doğrultuda, Saygıdeğer İşverenlerin, Değerli Çalışanlarına karşı bu konuda biraz daha duyarlı olmalarını ümit ediyor, Onları çalışan haklarını koruyan bir yaklaşımla çözümler üretmeye davet ediyorum.
Sevgiler,
Derya Şen
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.