Öyle bir serüvendeyiz ki bazen hayat bilançolarımızı çıkardığımızda en az 5 sene önce hayalini kurduğumuz isteklerimizin şuanda hayatımızda tezahür ettiğini görürüz. Kendimden örnek vermem gerekirse 2004 yılının nisan ayında birgünde Yurt Dışı Satış Sorumlusu olduğum bir ev tekstili firmasının mamül deposunda yaklaşmakta olan bir fuar için çılgınca hazırlıklar yaparken ve o esnada elzem olmayan istekleriyle gelen patronumun eşinin üzerimizde tatmin etmeye çalıştığı ego oyunlarına nazikçe çıkış yolları aramaya çalışırken ,kendisinin isteklerini daha sonra halledebilir miyiz diye dil dökerken dayanamadım ve fabrikanın bahçesine çıkıp ömrüm böyle dört duvar arasında mı geçicek,yine çok yoğun çalışayım ki çalışmayı çok severim ama en azından gün yüzü insan yüzü göreyim,işim daha keyfli olsun, kumaş satacağıma bir otelin odalarını satayım, eğlenceler,organizasyonlar yöneteyim, onun için şimdi şuanda karar veriyorum ben bir gün turizm sektöründe meslek hayatıma devam edeceğim diye karar almıştım.
Şimdi şükürler olsun öyle ki tekstil sektöründen çok daha meşakkatli olmasına rağmen benim iş ruhuma ve bana acayip uygun,bu iş elbisesi tam bana göre,çok seviyorum ve çıkarmaya hiç niyetim yok.
Şimdi bu sektörün medya alanında Bora Özgen Bey in o içten ve yüceltici teklifiyle başka bir pencere daha açıldı.Kendisi müdürlüğünü yaptığım Kurfal Otele bir haftasonu bir çay içmeye geldi.Öyle güzel bir sohbetimiz oldu ki hayata dair,içten ve tadı muhteşem,hala unutamam. Akabinde kendisi sohbetimin çok iyi geldiğini söyledi, siz sadece böyle olduğu gibi düşündüklerinizi yazar mısınız diye bir teklifte bulununca çok heyecanlandım ve evet dedim. Öncelikle kendisine sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Kariyer hayatında ,özel hayatında ve attığı her adımda sağlık,mutluluk huzur ve keyif diliyorum. Bol bereketli kazançları olsun hep. Hayatımda yarattığı bu farklı dokunuşla eminim muhteşem şeyler açığa çıkacak.Tarifsiz mutluluklar içindeyim.Bu dünya ve bu mekan muhteşem bir şölen yeri diye kendime boşuna söylemiyorum.
Her ne oluyorsa yaşantımızda tekamülün gerektirdiği şekilde ve kendimizin de parmağı var tabii. Herşeye rağmen ben olduğu gibi yaşamayı çok seviyorum,kendimi çok seviyorum,yaratılan her şeyi de sevmeye ve anlamaya çalışıyorum.Varlığından istifade ettiğim milyarlarca insan var bu hayatta ve aynı şekilde varlığımdan sebeplenen milyarlarca insan.Kendime teşekkür ediyorum onlara teşekkür ediyorum.Hayatımızda çeşitli dönemlerde yansıyan renkler vardır kendi ışık prizmamızdan siyah da olsa bu siyah aslında bütün renklerin karışımıdır.Siyahi dönemlerime şükür ediyorum. Siyah ayrışmaya başladığında yeşilleri mavileri kırmızları sunar ayrı ayrı ve sen ben herkes için geçerlidir bu.Bu dönemdeki duruş sabırla,olanı olduğu gibi haliyle kabul ettiğinde ne olursa olsun şükürler ettiğinde ve asla ama asla ümitsizliğe kapılmayıp dolu dolu baktığında en güzel hediyelerini sunarak çözülür..Ben kendim bizatihi yaşadım
ÇİĞDEM EZER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.