Türkiye'de binlerce İstanbul"da yüzlerce türbe var milyonlarca insan bu türbeleri ziyaret ediyor. Ben de Pazar günümü türbeleri gezerek değerlendirdim. Ramazan ayı gelince insanlar normal zamanlardan daha fazla dine karşı hassas oluyor. Bu fırsat ayından yararlanarak dinî kusurları telâfi etmenin yollarını arıyor. Bazı insanlar türbeleri ziyaret edip, bir sevap bir şefkat bekliyor.
Ziyaretçilerin evlenmekten, aile saadetinden sağlığa kadar pek çok istekleri oluyor. Türbeler ve mezarlıklar, ibret için ziyaret edilmeli. Bana göre hayatlarını öğrenmek, başarılı kulluk tecrübelerini örnek edinmek ve ibret almak üzere kabir/türbe ziyaretinde bulunulmalı. İstanbul"daki türbeleri gezerken önce Avrupa yakasına sonra ise Asya yakasına geçtim. Son olarak Kadıköy"deki Mahmut Baba türbesine uğradım.
Allah sevgilisi Kadıköylülerin Aziz Babası Kadiri Mahmut Babayı ziyaret ettim. Dışarıdan dua ettim sonra içeriye girdim sanki beni içeride çeken bir şey vardı. Biraz ilerledim içeriden bir yüz bana gülümsüyordu o gülümseyen yüze selam verdim ve biraz daha içeriye ilerledim.
Boşluk alana geldim etrafa bakındım her yer bakımlı tertemiz idi. Çocukluğu Kadıköy"de geçen biri olarak buranın eski halini çok iyi bilirim otlardan çalılıklardan mezar taşlarını göremezdim. Şimdilerde her yer tertemiz dikkatimi çekti .
Mahmut Baba türbesine gönüllü bakan Teyfik bey boş zamanlarında mezarlara bakım yapıyor çamaşır suyu ile mezar taşlarını temizliyormuş ben gönüllüyüm burada dedi . Biraz konuştuk mezar taşlarını anlattı heyecanla bana şu taşa bir bakarmısın bu çok eski bir taş olmasına rağmen kabarma yazı var ben çamaşır suyu ile temizledim taşın üstündeki kabartma resimler ortaya çıktı dedi.
Yol kenarına doğru ilerledik dikkatimi çekti bir türbe daha vardı sordum .Teyfik bey biraz anlattı ve anlatmaya devam ederken bir arkadaş daha geldi tanıştırdı adı Yusuf Karaot idi.
Yusuf Karaot beni annem davet etti ben de geldim dedi. Şaşırdım doğrusu Türbenin kapısı kilitliydi açtı biraz izledim türbeyi temizledi suladı.Kapıyı kapattı ve dışarı çıktı sordum kendisine. Bu Türbeyi anlatırmısınız Hafize Ana kimdir dedim. Biraz durdu anlatsam mı anlatmasam mı diye düşündü sanırım . Annem beni davet eder ben gelirim dedi ve anlatmaya başladı.
On yedi sene önce Hafize Anayı rüyamda gördüm benden mezar taşını bulmamı istedi. Bende anneye nereden bulayım anne koca istanbul burası dedim. Ben osmanlıca bilmem kuran okumayı bilmem dedim. Hafize Ana biz sana öğreticeğiz oğlum dedi. Bana rüyamda 7 günde Osmanlıcayı öğretti .
Öğrendiğim Osmanlıca ile buraları karıştırdım. Eski hali buraların çalılık otluk çöplüktü karıştırdım temizledim . Çöp alanının altından Hafize Ana nın yüz yıllar öncesi kaybolan taşını buldum.Taş yosunlanmış zor okunuyordu.Taşa bakım yaptım yazıları yazdım. Mezar yerini çevirdim devlet de buraya elektriği verdi. Hafize Ana benden istedi ve Türbeyi yaptım. Her gün buraya gelir bakımını yapar çiçekleri değiştirir sular ve giderim dedi.
Hafize Ana kimdir diye sordum ;
Hafize Ana hakkında bilgi almak istedim bana bu benim manevi alemimdir diyerek çok fazla bilgi vermedi. Hafize Ana 1742 de doğmuş ve 1805 yılında vefat etmiş Celvetiye Tarikatındandır Hafize Ana kemer burunlu dalgalı saçlı beyaz tenli uzun boylu bir hanımdır dedi. Hafize Ana ile aramızda daha fazla bir şey anlatamam dedi. Türbeden ayrılarak mezarlık içinde çay yapalım içelim dedi ve aksam çayı içtik. Bir çay yapmışlar ki sormayın çaydanlık pırıl pırıl bardaklar parıldıyor çayı ise içmeye doyamazsınız. Mahmut Baba Türbesinde Yusuf Karaot'un ve Teyfik beyin misafirperverlikleri için teşekkür ederek ayrıldım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.