Geçtiğimiz gün tüm kızlar toplandık evde sohbet, keyif, gır gır şamata.. Herkes kendi hayatlarında, kimisi evli kimisi bekâr, uzun zamandır bir araya gelmiyorduk.
O kadar özlemişim ki muhabbeti bol dedikoduyu Yıllar çok hızlı geçiyor bir bakmışız çoluklu çocuksuz 20"li yaşlardan 30"lu yaşlara, 30"lu yaşlardan 40"lı 50"li yaşlara bir anda gelivermişiz
Geçmişten geleceğe her anın, her yaşın ayrı bir güzelliği var diye düşünüyorum. Kimilerimiz geçen yıllara karamsar ve inatçı tavırlarla direnmeye bakarken, kimilerimiz geleceğin ümidiyle o anı ümitlerle doya doya yaşarız. Her aynaya baktığımızda oluşan çizgiler ayrı bir mimik katar yıllara yılmayan suratımıza. Ve bilir miyiz ki, kadın-erkek o kırışıkları düşünmeden yaşamak ne kadar haz verir insana.
Evet, böyle de bir yaşam var. Estetik merakı ile cerrahi merakı karıştırmadan
Hep çoğumuz deriz ya, Ahhh ne güzel di o 20"li yaşlar, keşke dönebilsek o yaşlara. O gençlik anlarını tekrar getirebilsek. Hep bir şikâyet hep bir bahane... Bedenin gençliğinin ruhun gençliğine paralel gittiğini maalesef atladığımız dönemler olabiliyor. Hani bazen deriz ya Ya ne kadar yaşam dolu bir kadın, 70"inde ama hala 20"sinde gibi Yaşam dolu, enerji dolu, haz dolu... İşte o an aklımıza gelir, yıllara direnmiş huzurlu insanlar
Kısa ve öz olmak istiyorum bu yazımda. Önce her haliyle kendini sevmeyle başlar ve devam eder hayat. Kadın-erkek her yaşta güzeldir, hoştur bence. Önemli olan o ruhu bedeninde hakkıyla taşımayı bilebilmek
Ruhunuzu bedeninizden, bedeninizi ruhunuzdan ayırmadan huzur dolu bir yaşam dileğiyle,
Sevgiler,
Derya Şen
Sosyolog
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.