Çin'in Vuhan kentinde 90 gün önce 12 Aralık 2019'da ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün başka pek çok ülkeye 1-2 hafta içinde bulaşmasına, ardından çok hızlı bir küresel yayılım göstermeye devam ediyor. Asyalıların corona virüslere daha duyarlı oldukları şeklindeki iddia, Çin'de University of Chinese Academy of Sciences'da, hücreye SARS-CoV ve SARS-CoV-2 giriş reseptörü olan akciğere spesifik ACE2 ekspresyonu analizi ile değerlendirildi. Buçalışma için National Center for Biotechnology Information'da 1000 Genomes Project'te 26 farklı populasyona ait ACE2 lokus verisi değerlendirldi.
Araştırma sonucunda, ACE2 ekspresyonunun yaş ile arttığı, cinsiyete göre değişiklik göstermediği, Asyalıların diğer toplumlara göre ACE2 ekspresyonu anlamında farklılık göstermediği ve ACE2 lokusunda özgün bir genetik polimorfizm göstermediği anlaşıldı. İstatistiksel bulgulara göre tüm ırklardaki bireylerin SARS-CoV-2'ye karşı eşit düzeyde kişisel korunması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü 27 Şubat 2020'de yaptığı açıklamada corona virüsün sınır tanımadığını, ırk ya da etnik köken ayırt etmediğini ve ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile bir ilişkisi olmadığını belirtmişti.
Coronavirüs ile birlikte zenofobi ve ırkçılık da yayılmaya devam etse de aslında virüse bağlı ölümlerin İtalya, Hindistan, Amerika ve İngiltere'de hızla yayılması virüsün etnik yapıya göre davrandığı iddialarının doğru olmadığını kanıtlıyor.
Dünyaya hızla yayılarak insanlığın geleceği için tüm zamanların en büyük tehdidini oluşturmaya devam ediyor. Mat ayı başı itibarı ile ne yazık ki; Covid-19 olarak da bilinen virüs salgını nedeniyle dünya genelinde 114 binin üzerinde insan enfekte oldu. An itibarı ile; 4 binin üzerinde insan salgın nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum tüm dünyadaki turizm sektörüne ve paydaşlarına zincirleme bir darbe indirdi. Mademki turizm sektörü 50 sektörü birden etkiliyor bu durum domino etkisi ile diğer sektörleri de yakın ve uzak zamanda etkiliyor ve etkileyecektir.
Bu konu ile ilgili ön görüm; Bu negatif etki Mayıs ayı, en geç Haziran ayında yeniden seyahat sektörünün hareketlenmesi ile yerini pozitif etkiye bırakacaktık. Nisan ayının 3. haftasından itibaren bu pozitif etkinin seyahat amaçlı taleplerine bağlı olan hareketlerini görüyor olacağız.
Din, dil, ırk gözetmeksizin hızla tüm ülkelerde tehdit oluşturmaya devam eden bu virüs aslında dünyanın sınırlarını da bir anda yok etti belki ama bu virüs aynı zamanda tüm insanlığın birbirlerine bağlanmaları ve destek olmaları için bir fırsat olarak da kapımıza geldi.
‘’Her şeyin başı sağlıktır.’’; Ata sözünün de bir kez daha doğruluğunu kanıtlanmış oldu.
Maddiyatın önüne sağlık ve maneviyatın önemini bizlere hatırlattı. Bu dönemde bencillik etmek yerine birlik ve beraberlik sevgi saygı içinde yaşayabilmeliyiz. Bu kötü günlerin bu virüse karşı açıklanan kalıcı sağlık önlemleri, tedbir amaçlı yapılan hijyen uygulamaları, sağlıklı yaşam için yapılan tüm kamu duyuruları ile halkın doğru bilinçlendirilmesi ve en kısa zamanda bulunacak kalıcı tedavi yöntemleri ile bu virüsün tüm dünya yüzeyinden bir an önce yok olacağını ve mümkün olan en az zarar ile bu kötü günlerin biran önce atlatılacağına olan inancım tam, tüm dünya da yaşanan bu endişeli ve üzücü günlerin yerine güzel günlerin gelmesi yakındır.
SEVGI, SAYGI, HiJYEN KURALLARINA UYUM, DOĞRU SAĞLIKLI YAŞAM TARZI İLE COVID 19 UN YOK OLMASI DİLEĞİ İLE …
SEVGİ VE SAĞLIKLA KALIN …
Çiğdem DİNÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.