Geçtiğimiz gün Elazığ 2. Kalkınma Kurultayı'na katıldık. Fırat Kalkınma Ajansı'nın davetlisi olarak gittiğimiz Elazığ'da; Harput Kalesi ve Keban Barajı'nın zengin mirasına karşın, tanıtım beceriksizliği nedeniyle çevresindeki pek çok ilden geri kalan Elazığ'ın resmi ve özel yetkilileri, üniversite, iş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri; "Neden geri kaldık?" sorusuna bildik yanıtları arıyorlar... Çevre kirliliği yaratan Eti Ferro Krom Tesisleri ve yeni kurulması planlanan HES'ler tartışıldı.
2. Kalkınma Kurultayında tarım ve hayvancılıkla ilgili konuların gündeme alınmayışı da dikkatlerden kaçması. Öte yandan; "Malatya ve Kayseri odaklı" olduğu iddia edilen belgesel tanıtım projelerine karşı, tepki gösteren Fırat Üniversitesi Sinema ve TV Bölümü öğretmen ve öğrencileri, kendilerinin de Elazığ tanıtımı için gönüllü olduklarını ama yetkililerin dışarıdan getirilen birilerini tercih ettiklerini vurguladılar. TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un kurultay konuşması ise ayakta alkışlandı... Ulusoy konuşmasında özetle; "Sorunlar yumağı için debelenmek yerine, akılcı ve pratik çözüm yollarını gündeminize alınız. Elazığ'ın yalnızca doğru tanıtıma gereksinimi vardır..." dedi. Kurultayın yapıldığı Üniversite konferans salonunda Atatürk resminin olmayışı ise, bir başka dikkat çeken yandı...
Temiz, güvenli ve zengin etnografik-arkeolojik eserlerin yer aldığı Elazığ Müzesi ise, Elazığ'ın aydınlık yüzü olarak yeni ziyaretçi bekliyor... Keban Barajı çevresindeki alabalık tesisleri de, yeni lezzetli sunumlarıyla ilin kalkınmasına katkıda bulunmanın heyecanını yaşıyorlar...
Konukseverliğin bile unutulmaya yüz tuttuğu Elazığ'da; büyüyen, ilerleyen ve yükselenin alttan ayağını çekenin çok olduğu konuşuluyor... Sorunlarla ilgili sokakta konuştuğumuz Elazığlılar ise, konuyla ilgili hoş ve özgün esprili yanıtlarla gezimizi süslediler: "her köyün bir muhtarı, imamı ve delisi olurmuş, eğer köyde deli yoksa, birini deli ilan ederlermiş. Elazığ'da ise her mahallede en az iki deli vardır... "Çocukluk ve Delilik ne güzel bir durumdur... Yaşasın deliler ve veliler!.. Bir de, Elazığ'ın çokça "babası" vardır... Müslüm Baba, Mahsun Baba, Fakir Baba, Arap Baba... gibi.
Terörün teğet geçtiği, turistler ve yatırımcı için güvenli illerin başında gelen Elazığ'da; artık ÇAYDA ÇIRA YANMIYOR, ELAZIĞ NEDEN KALKINMIYOR? sorunun yanıtı aranıyor, hala...
www.dursunozden.com.tr
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.