Çanakkale Biga yarımadası antik yerleşim açısından, yurdumuzda önde gelen bölgelerden biridir. Bir kıyı kenti olan parion, konum olarak aradaki akropol tepesiyle birbirinden ayrılmış, kuzey rüzgarlarına kapalı batı limanı ve daha küçük kuzey limanı olmak üzere iki limana sahiptir.
Topoğrafik özellikler, güneye doğru alçalarak uzanan tepeler üzerinden de kentin, iç kesimlerle bağlantılı olduğunu göstermektedir.Kentin adı ve burada yaşayan halkın kökeni konusunda çeşitli görüşler vardır bunlardan ilkine göre kentin adı,yerleşimi kuran erythraili göçmen iason ve --demetriria-nın oğlu pariondan gelmektedir. Diğer görüşe göre ise parion adı kolonizasyon çağında kente göç eden paroslulardan alınmaktadır.
Bu konudaki bir başka görüşte ise kent adını troya kralı priamosun küçük oğlu paris,den almıştır.parion- parisin kenti, anlamını taşımaktadır. Parion" un kuruluşu ion kolonizasyonuyla ilişkilidir.Bu bağlamda parion"da Karadeniz kıyıları için anahtar niteliğindeki Çanakkale boğazı-hellospontos, marmara denizi-propontis,istanbul boğazının -bosphorus,her iki yakasında çok sayıda koloni kuran miletoslular tarafından kurulmuştur.
Arkeolojik bulgulara göre m.ö.709 yıllarında kurulduğu düşünülen pariona ionia,da yer alan miletos ve eryhrai ile ege denizinin karşı yakasındaki pariostan gelen göçmenler yerleştirilmişti.
Parion bir balıkçı kasabası ve balıkçı esnaf birliğine sahiptir Denizden en çok orkinos ile uskumru avlanmaktadır.Üzüm bağları şarapları ve tatlı pastalarıyla antik çağda troas bölgesinde ün salmıştı. m.ö.4. yüzyıl sonlarında yaşadıkları bilinen neoptolemos ve artemidoros gibi düşünürler ile heykeltıraş theodoros,parionun önde gelen kişileri arasındadır.
Aynı dönemde yaşadıkları sanılan ophiogen-serpent ailesinin erkekleri hakkında,da yazıtlar, bazı bilgiler vermektedir. Bunlara göre,parion ve yakın çevresinde çok sayıda zehirli yılan bulunuyordu.Ophiogen ailesine mensup erkekler, yılan sokmalarında kendilerine özgü bir tedavi uyguluyor yarayı elleriyle okşayarak ağrı ve ateşi dindiriyor ve hastayı kısa sürede iyileştiriyorlardı.
PARİONUN TARİHÇESİ
Erken dönemdeki bilgilerimiz henüz sınırlı olan pariona ilişkin tarihi veriler m.ö.6. yüzyıla aittir. m.ö.546,da pers kralı 2.ci .kyrosun batı anadolunun önemli gücü durumundaki lydia krallığına son vermesinin ardından, çevresindeki kentlerle birlikte parionda, perslilerin eline geçmiştir. m.ö.6. yüzyılın sonlarına gelindiğinde,kentin perslerin egemenliği altında olduğunu ve satrap-tyran heraphantos komutasında m.ö513/512 tarihinde,pers kralı 1. dareiosun iskitlere karşı düzenlediği büyük sefere parionluların da katıldığını heredottan öğreniyoruz.
m.ö.479/478,de pers egemenliği altındaki, kentlere yeniden bağımsızlıklarını kazandırmak amacıyla kurulan atika-delos deniz birliğine sestos ve lampsakos gibi kıyı kentleriyle birlikte parionunda üye olduğu biliniyor. Peleponnessos savaşları m.ö.431/404 sırasında Atinayla birlikte hareket eden Parionlular spartalılara karşı savaşmışlardır.
m.ö 411 yılında alkibiades komutasındaki 86 gemiden oluşan atina donanmasının parion limanında toplanarak perslere karşı sefere çıktığını ksenophon,dan öğreniyoruz. büyük iskenderin doğu seferinin başlangıcında kısa süreliğine bağımsızlığına kavuşan parion, ardından troas kentlerinin kendi aralarında kurdukları dokuz üyeli ilion federasyonuna katılmıştır.
m.ö302.de berlysimakhos, un m.ö.281,deki kurupedion savaşından sonra da seleukos,un egemenliği altına giren kent, m.ö.278/277 arasında galatların istilasını yaşamış ,m.ö.241 den sonra bergama kralı 1.attalosun hakimiyeti altına girmiştir.
Bergama kralı 3. attalosun vasiyetiyle bergama krallığının m.ö.133 tarihinde romaya bağlanmasıyla parion,da siyasi otorite olarak roma egemenliğine geçmiştir. 1. mithriditas savaşları sırasında kent yarı bağımsız bir siyasi yapı kazanmıştır.
Roma çağında büyük önem verilen parionu augustus, m.ö.27/ m.s14 colonia parania lulia augusta, ünvanıyla, ayrıcalıklı kent ilan etmiştir. Bu dönemden başlayarak tüm roma çağı boyunca parion ,da oldukça geniş bir mimari yapılanma sürecine girildiği izlenmektedir.
Bizans dönemi içerisinde büyük bir kilisenin yapıldığını bildiğimiz parion,da m.s.312/330 tarihleri arasında eustatius,un piskopoz olarak görev yaptığı bilinmektedir. m.s.14 yüzyıl başlarında bizans imparatoru 2. andronikos paleolog, boğazlar üzerinden istanbula deniz seferleri düzenleyen türklere karşı bölgeyi savunma amacıyla katalanları bu bölgeye yerleştirmiştir.
Daha sonra bölgede karasioğulları beyliği hakim durumuna gelmiş ve m.s.1364 yılından sonrada parion ve çevresiyle birlikte biga, osmanlı topraklarına katılmıştır.
PARİONA NASIL GİDİLİR
Çanakkale Biga ilçesinin Kemer köyü sınırları içerisinde Marmara Denizi kıyısındaki bodrum burnunun engebeli arazısı üzerinde yer alan pariona iki farklı yönden uzanan karayoluyla veya denizden ulaşılabilir.Bursa yönünden Biga Çanakkale karayolunun 15. km.sinden balıklı çeşmeyi geçtikten sonra sağa ayrılan 14 km.lik iyi durumlu asfalt yolla yada Çanakkale yönünden gelişlerde 75.km.den sola ayrılan kolla kemer köyüne ve bazı kalıntıları köyün hemen girişinden itibaren başlayan antik pariona ulaşılabilinir.
ilk 1276 da kurulmuş kemer köyü, eski bir rum köyüdür. 1925 yılındaki mübadele ile Yunanistan"ın Selanik, dedeağaç ve vardar kentlerinden gelen muhacirler köye yerleştirilmiştir.Bugünkü kemer, yaklaşık 900 nüfusa sahip, tarım ve hayvancılığında yapıldığı küçük bir balıkçı köyüdür.
Kemer köyüne ayrılan yol üzerindeki modern köprüyü geçtikten sonra, yolun sağında antik parionun ilk kalıntıları olan su kemerlerinin taş ayakları sizi karşılar.Bazı kalıntıları günümüze kadar gelebilen, yapıldıkları dönemde 20-25.m yükseklikteki bu kemerlerle yüzeyden izlenebilen bazı kalıntılara göre, vadinin karşısında ve 12.km. uzaklıkta yer alan çınardere mevkiinden antik pariona su getirilmiştir.
Antik parion,bugünkü kemer köyünün yerleşim alanını ve köyün kuzey doğusundaki alçak iki tepeyi tamamen kapsamakta ve doğuya doğru genişlemektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.