Bir Kuzey Masalı BRUGGE
Amsterdam’dan Brugge’ e dogru yola çıktığımızda son yıllarda sıkça bahsedilen bu küçük şehir hakkında ,bir taraftanda internet üzerinden araştırma yapmaya baslamıştım bile..
Neden bu kadar ‘gözdeydi’ bu Brudge ?
Vikipedia da söyle anlatılıyordu;‘Brugge Belçika‘nın Batı Flandra ilinin başkenti. Orta Çağ‘dan kalma mimarisi (II. Dünya Savaşı‘nda zarar görmediği için bozulmadan korunmuştur), değişik çikolataları, danteli (diğer adıyla rahibe işi), kanalları ve Belçika birası (rengine, tadına ve sunuluş şekline göre çeşitlilik gösterir) ile ünlü turistik bir kenttir.
Avrupa’nın günümüze kadar gelebilmiş önemli Ortaçağ kentlerinden biridir. Kentin, ortaçağdaki boyutlarının dışına hiç taşmamış olması ilgi çekicidir. ‘
Okuduğumda ,şehirleri korumak konusunda her zaman taktire şayan olan Avrupa şehirlerinden pek çoğunu görmüş biri olarak ‘bir şehir daha fazla nasıl korunmuş olabilir ki ?‘ diye düşünmekten kendimi alamadığımı hatırlıyorum
Ta ki Brugge ‘u görene kadar!
Brugge ‘e adım attığınız andan itibaren çocukluğunuza , okuduğunuz masallardaki şatolar prensler prenseslerin olduğu ortaçağ kentlerine flashback le hızlı bir ışınlanma yaşıyorsunuzSadece gezinen turistlerin kıyafetleri bu manzaranın 21 yy. gerçekliğine ait olduğunun ispatı gibi , yoksa kentin girişinde hepimize olmak istediğimiz masal kahramanlarını sorup kostümlerini verseler burada pek ala o masalları yaşayabilirsiniz ..
Burada sanki zaman pamuk prensesin cam tabuttaki durumu gibi yani ortaçağ da dondurulmuş gibi. Evet ufak çapta yaşadığımız gerçek-masal ikileminden sonra bu güzel masal kenti dolaşmaya başlıyoruz .
Bu ortaçağ harikası atmosferin en güzel bölümüne ulaşmak için şehirden kıvrılarak geçen Dijver Kanalı boyunca yürüyoruz ve ana meydan Markt a ulaşıyoruz .
Burada biraz soluklanmamız gerekiyor masalsı güzellik nefesimizi kesti ama şimdi nefesimiza ihtiyacımız var zira çan kulesine tırmanacağız. Şaka değil 366 basamak ve sonra müthiş bir panoramik manzara !. Neo gotik üsluptaki adliye, sivri çatılı binalar kulenin çevresinde halka gibi sıralanmış.Insan üstü kusursuz bir planlama..
Burada doyasıya manzarayı seyrettikten sonra kente girdigimiz andan itibaren mutlulugumuza mutluluk katan Cikolata kokusu nu takip etmeye karar veriyoruz
Çikolatıcılar arasında yüksek kakao oranı yarışı başınızı döndürecek.
Yüzde 70 kakaolulardan sonra diğer mağazalardakiler size pralin, trüf gibi görünecek. Dominique Persoone’nin Chocolate Line’ı kentin en yaratıcı mağazası. Zekice hazırlanmış şekerlemelerin yanı sıra bitter çikolatanın votka, tropikal meyveler ve limonla eşleştirilmesinden harika karışımlar elde edilmiş BbyB herhangi bir illüzyona gerek duymadan doğrudan lezzete odaklanıyor.
Çok kaliteli Belçika çikolataları altın külçelerini andıracak şekilde paketlenmiş. Karışıma göre numaralandırılmış. Karamel, sütlü çikolata ve fındıklı No 15 ile bitter çikolata, limon, hint baklasıyla yapılan No 50’nin tadı damağınızda kalacak.Brugge küçük bir yer olmasına rağmen restoranların sunduğu gurme lezzetler bakımindan oldukça iddiali bir kent.Michelin yıldızlı restoranlarının yanısıra ufak tefek aile işletmesi olan pek çok restaurant var.Midye ve patates kızartmasıi ulusal yemekleri sayılabilir.Bunun yanısıra bira ve birayla pişmiş yemeklerde deneyimlenmesi gereken lezzetler arasında.Bir çikolata krallığı sayılabilecek Belçika da Waffle ve Profitrol de muhakkak tadılması gereken lezzetler arasında
Brugge gelmişken bir kaç restaurant önermekte fayda var
De Karmeliet ..Belçika’nın ilk uç Michelin yıldızlı asçısı Greet Van Hecke burayı eşiyle birlikte işletiyor
Sans Cravete Bistro tarzı diğer bir Michelin yıldızlı restoran Pazar ve Pazartesi günleri kapalı De Visscherie 1976 da hizmete giren restoran buranın en popüler balık restoranı. Balık pazarının tam karşısında yer alıyor
Breydel De Coninc Mark ve Burg meydanları arasındaki merkezi konumuyla turistlerin en fazla tercih ettigi mekanda beni şaşırtan detay servisin asla aksamaması oldu.Den Dyver Dijver Kanalına bakan mükemmel merkezi konumu müzelere yakınlığı canli ortamı ile bir aile işletmesi olan mekan çok ünlü bir bira restoranı. Restorana rezervasyonlu gitmekte fayda var
Laurenzino Waffle i pek çok yerde yedim ancak buradaki lezzeti neredeyse hiç bir yerde yakalayamadım muhakkak uğramanızı tavsiye ederim. B-In Kanal kiyisindaki terası ile dikkat çeken B-In hem restoran hemde bir bar olarak hizmet veriyor Ultra modern ve huzurlu ortamıyla akşam ustu guneş batışının izlemek için ideal bir mekanIyi müzik ile birlikte geç vakte kadar açik
Brugge daki restoranların çoğu haftanın belli günleri servis veriyor veya öglen servisleri 14:00 te sona eriyor bu detayları hatırlamakta fayda var
Brugge’ de zamanı olanlara diger öneriler
Sokaklar turist kalabalıklarıyla dolduğunda yapacağınız en iyi iş tren garından bisiklet kiralayıp kenti çevreleyen kanal boyunca turlamak. 30 dakikalık parkur yemyeşil parklardan, tahta köprülerden, tarihi yeldeğirmenlerinden geçiyor. Dönüşte Begijnhof mahallesinden geçen kestirmeyi kullanın. Beyaz boyalı tarihi evlerde 13’üncü yüzyılda dini bütün dullardan oluşan Bequin Tarikatı üyeleri yaşarmış. Bugün Benediktin rahibeleri yaşıyor. Fırsatı değerlendirip 15’inci yüzyılda bu şehirde yeni bir akım geliştiren Flaman naif ressamlarının eserlerini görün. Hans Memling’in Sint-Jan Hospitaal Müzesi’ndeki sekiz eseride görülebilir Sonra kanalı geçip Groeninge Müzesi’ne gidin. Restore edilip yeniden açılan müzede Jan van Eyck’ın ‘Madonna With Canon Joris van der Paele’ tablosunu tadını çıkararak seyredin.
Belediye Sarayı’Stadhuis’ Burg Meydanında görmeniz gereken gotik bir eser.Ilk katında toprak su hava ateş sembolize edenduvar resimleri oldukça etkileyici.
Yine merkezdeki Church of our Lady Kilisesi ile kulesini gormelisiniz.Bu kilisenin icindeki Madonna ve Cocuk heykeli 128 cm mermer bir Michelengelo şaheseri ve Brugge Madonnası olarak biliniyor. Benim seyahat ettigim donemde bu bölüm bakım nedeniyle kapalıydı. Sadece diger turistler gibi dilekte bulnabildik..
Peki nerede konaklamalı?
Çoğunlukla tercih edilenin aksine ,Brugge da günübirlik değilde bir kaç gece konaklamak isterseniz size önereceğim otellerde en az Brugge kadar masalsı..Relais Bourgondish Cruyce 16 yy kalma binasıyla iki kanalın kesiştiği mükemmel bir konumda yer aliyor Defalarca en iyi butik otel ödülü kazanmış Sehirde çekilen ve şehrin ününe ün katan ‘In Bruges” filmi burada çekilmis otelin tüm döşemeleri Ralph Lauren e ait,Fiyat 185.-Euro ile 415 Euro arasinda
De Tuilerieen
15 yy kalma 45 odali diger bir tarihi butik otel.In Bruges filminde filmin basrol oyunculari burada kalmislar (Colin Farrel e Ralph Fiennes) Saunasi ve kahvaltisi çok özel Otelin uygun fiyatlı paket uygulamaları dikkat çekici benim tercihim Cupido oldu.Sampanyalı kahvaltı ve 2 kisilik akşam yemeği dahil 400 Euro.
Hotel Jan Brito
Dis mekaninda olduğu kadar ic mekanında da geçmisi koruyan 16 yy kalan bir binada yer alan otelin en hoşuma giden tarafıi odalarına verilen isimler..Şovalye odasi, Barones, Markiz Odasi Düses odası gibi büyülü isimlerin yanısıra Hizmetli Odasi gibi şaşırtan ancak ortaçağda bir sato da yer alan tum birimler yer almakta. Fiyatları bence cazip 2 kisi 90 Euro dan başlıyor
Hotel Montanus
Kentin başka bir çekim merkezi olan Aşıklar Gölüne çok yakın
Arkasındaki gizli bahcede yer alan terasli odaları modern tazrda döşenmis Gecelik fiyati 110 Eurodan başlıyor
Number 11
17 yy ait bir ev zevkli ve still sahibi Devam eden sergilere de ev sahipligi yapan otelde yine In Bruges filminde bazi çekimlere mekan sahipligi yapmış 2 kişilik oda fiyati 115 Euro.. Kredi karti geçerli degil sadece nakit para ile ödeme yapılabiliyor
Ve tabiki Alis Veris ;
Brugge da sadece çikolata değil ender bulunan farklı hediyelerinde bulunabileceği bir şehir
Biralar, ev yapımı oyuncaklar ,danteller..Iste bunlari bulabileceğiniz bir kaç adres;
2be
Kanal kıyısındaki mükemmel konumu ve şık binasıyla 2be buranın en havalı mekanı burası tam bir bira cenneti.2 be bira çeşitleri dışında reçel biskuvi şekerleme ve elbette çikolata bulabilirsiniz
De Ark Van Zarren
Alış veriş denilince ilk akla gelen Zuidzandstraat te yer alan mağazada porselen çay takımlari, sabunluklar puskullu semsiyeler ile gecmiste kaybolma isteyeceksiniz
L’Heroine
Belçika’nın avangard moda merkezi Antwerp’te aradığını bulamayanlar bu kentte L’HÃ|roine’e mutlaka uğramalı. Bu butik Dries Van Noten ve Ann Demeulemeester gibi ünlü tasarımcılardan Christian Wijnants gibi genç yeteneklere çok geniş bir koleksiyona sahip. Askılarda ipek baskılar, asimetrik ceketler, kalın örgü şallar ve üstüne logo basılmamış pek çok yaratıcı ürün sergileniyor
Tüm bu güzellikleri yaşamak için bu masalsı sehre bizim gibi Amsterdam seyahatinizle birlestirerek gezebilir veya uçakla Brüksel ‘e giderek oradan trenle ulaşabilirsiniz..Dünya ‘nın farklı bir köşesinde tekrar görüşünceye kadar masalsı günler dilerim..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.