• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

BİR KOÇ'LA YAŞAM

KONUK YAZAR

Sercan Savran son zamanlarda yaşam koçluğu konusunda çok konuşulan bir isim olarak gözümüze çarpıyor. Savran, hem kurumsal şirketlere v  erdiği koçluk ve danışmanlık hizmetleriyle, hem de bire bir hizmet sunduğu danışanlarıyla Türkiye"nin en genç ve dinamik koçu. Kendisi, Maslak Sun Plaza"daki ofisinde çalışmalarını sürdürürken, seanslarını danışanlarının tercih ettiği lokasyonlarda gerçekleştiriyor.
Biz de yaşam koçluğu alanında son günlerde fazlasıyla tanınan ve aynı zamanda Türkiye"de faaliyet gösteren bir turizm acentasına da danışmanlık ve koçluk yapan Savran ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik.

ZH: Yaşam Koçluğu Nedir?
SS: Koçluk, karşısındaki insana ayna tutarak, onun önünü açarak, ona ufuk sağlayarak, - aslında onda var olan ufuğu göstererek, ona yol gösteriyor.  Aynı zamanda bir insanın gelişmesine, yeni bir beceri, yetkinlik veya davranış öğrenmesine, kendisi için koyduğu hedeflere ulaşmasına veya bir problemini çözmesine destek olur.

ZH: Yaşam Koçuna hangi durumlarda ihtiyaç duyulur?
SS: Birçok özel kurum performanslarını arttırabilmek, kurumsal kalitelerini yükseltebilmek, hedeflerini gerçekleştirebilmek için koçlarla çalışırlar. Kurumlar, koçlara yöneticilerinin hangi alanlarda gelişmeye ihtiyacı olduklarını söylüyorlar, onların bu potansiyellerini geliştirmek için bizim onlara koçluk yapmamızı istiyorlar. Takım Koçluğu konusunda bir koçla çalışmak istiyorlar; örneğin, pazarlama departmanımızın çok başarılı olmasını arzu ediyoruz, onları geliştirmek istiyoruz diyorlar. Diğer bir yandan, insanların özgüven gibi bireysel problemleri oluyor, bireysel olarak bir koçla çalışmak istiyorlar. Sanatçılar kendilerini dengeli bir hayatın içinde korumak, muhafaza etmek için daha çok istiyorlar bu işi.

ZH: Türkiye"de koçluğu nasıl konumlandırıyorsunuz ve bu mesleğin Türkiye"deki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
SS: İnsanlar ilk “Koç” lafını duyduklarında “Biz de koyunuz” gibi laflar söylüyorlardı. “Ne demek yani, ben kendim yapamıyor muyum, doğru yolu kendim bulamıyor muyum?” diyenler de vardı. Fakat ben, geleceğinin olduğunu, danışmanlıktan ve eğitimden çok daha etkili olduğunu düşünüyorum. Koçlukta rehberlik kuruyorsun ve iletişim kurmaktan öte ilişki kuruyorsun.

ZH: Koçlar danışanına hangi noktalarda fayda sağlar, neleri değiştirebilir?
SS: Çok değerli hocam Şaban Kızıldağ"ın dediği gibi; koçluğa, bir arkadaşlık, bir rehberlik diyebiliriz. Bire bir psikolojik bir terapi değil ama bir eğitim süreci de diyebiliriz. Ben hep şöyle diyorum, koçluğun insan üzerindeki etkisi 0"dır. Bunu ilk söylediğimde arkadaşlarım ve diğer dinleyen insanlar 0"ı etkisiz eleman olarak bildikleri için  “Hocam, 0"ın bir etkisi olur mu?” diyorlar. Benim 0"dan kastım şu; insanın potansiyeli 8 ise, yanına 0 geldiğinde 80, insanın potansiyeli 9 ise yanına 0 geldiğinde 90 olur. “0” olmadan bir gökdelen inşa edemezsiniz, en fazla dokuz kat yaparsınız, onuncu katı yapabilmek için 0"a ihtiyacınız vardır. Onun için onuncu katı inşa edecek insanlara koçlukla o “0”ı vermiş oluyoruz.

ZH: Peki Türkiye"nin en genç profesyonel koçunun başarı hikâyesi nedir?
SS: Aslında Koçlukla tanışmamın çok tesadüfî ve değişik bir yanı var. Daha önceden farklı sektörlerde faaliyet göstermeme rağmen düzenli olarak kişisel gelişim ve psikoloji kitapları okuyan biriydim. Yani profesyonel olarak bu işe başlamadan önce de, bilinçli olarak bu işin içinde bulunmasam da, Yaşam koçluğu kavramına ve onun öğretilerine sıcak bakan biriydim. Daha sonra üniversitede bu işin dersini almış arkadaşlarım ve onların bir hocası sayesinde kendimi bu işin içinde buldum. Benim için bundan sonraki süreç çok hızlı ilerlemişti. Diğer insanların çok uzun süre zarfında verdikleri radikal bir kararı ben 5 ay gibi bir kısa sürede benimsemiştim. Yaptığım araştırmalar, okumalar ve incelemeler sonucunda kariyer hedefimi bir Yaşam Koçu olarak devam ettirebileceğim konusunda neredeyse emindim. Ve benim kariyerim böyle radikal bir kararın arkasında dimdik durmakla başladı. Ekim ayından bu yana eğitimler, seminerler, konferanslar, workshoplar içinde yaşıyorum. Uluslar arası Koçluk Federasyonu Akredite bir Koçluk okulundan 145 saatlik bir koçluk eğitimi aldım. Daha sonra buna ek olarak bazı NLP tekniklerini öğrendim ve George Mason Üniversitesi tarafından Türkiye"de bir ilk olarak gerçekleştirilen Pozitif Psikoloji eğitimini aldım. Pozitif Psikoloji öğretisi ve kavramı benim koçlukla ilgili bildiğim bütün araçların ve know-how"ın daha güçlü ve etkin bir şekilde danışanlarıma iletilmesine olanak sağladı. Şuanda Türkiye"deki en genç profesyonel koç ünvanına sahip kişiyim. Kurumlara koçluk yapmanın yanı sıra, öğrencilere ve yetişkinlere kariyer koçluğu ve yaşam koçluğu yapıyorum.

ZH:  Tavsiyeleriniz ve görüşleriniz nelerdir?
SS: Ben bireylere içlerindeki ışığı görmelerini tavsiye ediyorum. Günlük yaşam stresi içinde sıkıntılar, sorunlar ve öfkeler hayatın değerini görmemizi engelliyor. Aynı şeyler ilişkiler içinde geçerli. Olaylara çözüm odaklı yaklaşırsak, çözülemeyecek gibi gözüken problemlerin aslında çok kısa vadede çözülebileceğini daha net görebiliriz. Benim de bir yaşam koçum var. Bana tuttuğu ayna ile her gün biraz daha hayatıma ve mesleğime bağlandığımı hissediyorum.

ZH: Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz.
Yaşam koçu Sercan Savran"a aşağıdaki iletişim adreslerinden ulaşabilirsiniz:
[email protected]
www.sercansavran.com

  • Yorumlar 5
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21