• BIST 9109.34
  • Altın 2919.651
  • Dolar 34.2345
  • Euro 37.6242
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 32 °C
  • Ankara 31 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 

Balkanlarda Turizm ve Gezilecek Yerler

BORA ÖZGEN

Balkanlar, zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve doğal güzellikleri ile her yıl milyonlarca turisti kendine çeken bir bölge. Bu yazımda, Balkanlar'da turizm ve gezilecek yerler hakkında bilgiler vereceğim.

PRİZREN, KOSOVA
Prizren, Kosova'nın Tarihi ve Kültürel Bir Mozaik
Kosova'nın güneybatısında yer alan Prizren, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla bilinen bir şehirdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerini taşıyan bu şehir, mimari yapıları, dar sokakları ve canlı atmosferi ile ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkarır. Prizren, aynı zamanda farklı kültürlerin ve dinlerin bir arada yaşadığı bir hoşgörü şehri olarak da tanınır.Prizren Kalesi, şehrin en önemli simgelerinden biridir. Kale, Bizans dönemine kadar uzanan tarihiyle, şehrin üzerinde yükselen bir koruyucu gibi durur. Ziyaretçiler, kaleye çıkarak Prizren'in panoramik manzarasını izleyebilir ve şehrin tarihini daha yakından hissedebilirler. Kale, aynı zamanda çeşitli kültürel etkinlikler ve festivaller için de kullanılan bir mekândır.

Bistrica Nehri, Prizren'in kalbinde akar ve şehre hayat verir. Nehrin kenarında yapılan yürüyüşler, ziyaretçilere huzur ve sakinlik sunar. Nehir boyunca uzanan kafeler ve restoranlar, lezzetli Kosova yemeklerini tatmak ve şehrin atmosferini solumak için mükemmel yerlerdir. Osmanlı döneminden kalma yapılar arasında, Sinan Paşa Camii ve Gazi Mehmet Paşa Hamamı gibi eserler öne çıkar. Bu yapılar, Osmanlı mimarisinin zarif detaylarını ve estetiğini gözler önüne serer. Ayrıca, şehirdeki birçok kilise ve manastır, Prizren'in çok dinli yapısını ve kültürel çeşitliliğini yansıtır. Prizren, her yıl düzenlenen DokuFest ile de ünlüdür. Bu uluslararası belgesel ve kısa film festivali, dünyanın dört bir yanından film yapımcılarını ve sinema severleri bir araya getirir. Festival, Prizren'in sanatsal yönünü ve kültürel dinamizmini gösteren önemli bir etkinliktir. Prizren'i ziyaret etmek, sadece tarihi ve kültürel bir deneyim değil, aynı zamanda farklı insanların ve kültürlerin uyum içinde yaşadığı bir toplumu keşfetmek anlamına gelir. Prizren, ziyaretçilerine açık kollarla ve sıcak bir karşılama ile yaklaşır ve onlara unutulmaz anılar bırakır. Prizren, Kosova'nın ve Balkanların gizli kalmış hazinelerinden biri olarak, keşfedilmeyi bekleyen bir dünya sunar.

KOTOR, KARADAĞ
Kotor, Karadağ'ın Adriyatik kıyısında yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan büyüleyici bir şehirdir. Dar sokakları, tarihi binaları ve etkileyici manzaraları ile ünlü olan bu şehir, ziyaretçilerine Orta Çağ'dan kalma bir atmosfer sunar. Kotor Körfezi'nin muhteşem manzarasını yukarıdan görebileceğiniz surlar, şehrin en önemli simgelerinden biridir ve buraya tırmanmak, Kotor deneyiminin olmazsa olmazlarındandır. Kotor'un tarihi, Roma dönemine kadar uzanır ve şehir, zaman içinde birçok farklı medeniyetin etkisi altında kalmıştır. En belirgin etkiyi ise Venedikliler bırakmıştır; şehrin mimarisinde ve kültüründe hala onların izlerini görmek mümkündür. Kotor, 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edilmiş ve bu statü, şehrin tarihi dokusunun korunmasına katkıda bulunmuştur.

Kotor'u ziyaret edenler, St. Tryphon Katedrali gibi tarihi yapıları keşfedebilir, San Giovanni Kalesi'ne çıkarak şehrin ve Kotor Körfezi'nin panoramik görüntülerini izleyebilirler. Ayrıca, Kotor'un daracık sokaklarında dolaşırken, birbirinden lezzetli yerel yemekleri tatma ve el işi ürünler satın alma fırsatı da bulabilirler. Kotor, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de dikkat çeker. Körfezin çevresindeki dağlar, doğa tutkunları ve macera arayanlar için birçok yürüyüş ve trekking rotası sunar. Kotor Körfezi ise yelkenli gezintileri ve su sporları için ideal bir yerdir. Kotor'un UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasının bir diğer önemli nedeni de, şehrin ve çevresinin doğal ve kültürel özelliklerinin mükemmel bir uyum içinde olmasıdır. Kotor Körfezi'nin iç kısmı ve çevresindeki dağlar, Risan ve Perast gibi tarihi kasabalar ve Sveti Đorđe ile Gospa od Škrpijela gibi adalar, bu bölgenin zengin kültürel mirasının bir parçasıdır.
Kotor, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu doğal güzelliklerle de ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Eğer siz de bu eşsiz şehri keşfetmek istiyorsanız, Kotor'un tarihi surlarına çıkarak başlayabilir ve bu muhteşem şehrin her köşesini keşfederek unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Kotor, her mevsim farklı bir güzellik sunan, keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir.

DUBROVNİK, HIRVATİSTAN
Dubrovnik: Adriyatik'in Zamansız Mücevheri
Dubrovnik, Hırvatistan'ın güneyinde yer alan ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini büyüleyen bir şehirdir. "Adriyatik'in İncisi" olarak anılan bu şehir, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda zengin tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çeker. Game of Thrones gibi popüler dizilere ev sahipliği yapmasıyla modern pop kültüründe de önemli bir yere sahip olan Dubrovnik, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alarak kültürel önemini uluslararası alanda pekiştirmiştir.

Dubrovnik'in tarihi surları, şehrin en ikonik yapılarından biridir. Yaklaşık 2 kilometre uzunluğundaki bu surlar, şehri çevreleyerek muazzam bir manzara sunar. Ziyaretçiler, surların üzerinde yürüyerek Adriyatik Denizi'nin ve eski şehrin büyüleyici manzaralarını seyredebilirler. Surların yanı sıra, şehrin dar ve taş döşeli sokakları, barok mimarisi ve renkli tarihi binaları da ziyaretçileri geçmişe götüren bir atmosfer yaratır.
Eski şehir, Dubrovnik'in kalbi olarak kabul edilir ve Stradun olarak bilinen ana caddesi, şehrin sosyal yaşamının merkezidir. Burada, tarihi kafeler, restoranlar ve dükkanlar bulunur. Ayrıca, şehrin zengin tarihi, Rector's Palace ve Sponza Palace gibi etkileyici yapılarla da gözler önüne serilir.

Dubrovnik, aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapar. Dubrovnik Yaz Festivali, her yıl müzik, tiyatro ve dans gösterileriyle sanatseverleri bir araya getirir. Şehir, ayrıca birçok müze ve galeriye de ev sahipliği yaparak sanatın ve tarihin farklı yönlerini ziyaretçilere sunar.Dubrovnik'i ziyaret etmek, sadece bir tatil deneyimi değil, aynı zamanda bir kültürel keşif yolculuğudur. Şehrin tarihi ve doğal güzellikleri, her ziyaretçiye unutulmaz anılar bırakır. Dubrovnik, Adriyatik Denizi'nin kıyısında zamansız bir güzellik ve huzur sunan bir şehirdir.Dubrovnik, tarihi ve kültürel zenginliğiyle, Hırvatistan'ın ve Adriyatik Denizi'nin en değerli hazinelerinden biridir. Bu eşsiz şehri keşfetmek, herkesin hayatında en az bir kez deneyimlemesi gereken bir maceradır.

BELGRAD, SIRBİSTAN
Belgrad, Sırbistan'ın Kalbi: Tarihi ve Kültürün Buluşma Noktası
Sırbistan'ın başkenti Belgrad, Doğu Avrupa'nın en eski ve en önemli şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği noktada yer alan bu tarihi şehir, zengin tarihi, dinamik gece hayatı ve çeşitli kültürel etkinlikleri ile ünlüdür. Belgrad'ın tarihi, Neolitik çağa kadar uzanır ve şehir, zaman içinde birçok farklı medeniyetin izlerini taşır. Kalemegdan Kalesi, bu tarihi dokunun en belirgin örneklerinden biridir. Kalemegdan, hem bir müze hem de bir park olarak hizmet vermektedir ve şehrin en yüksek noktasında bulunarak ziyaretçilere nefes kesen manzaralar sunar.

Knez Mihailova Caddesi ise Belgrad'ın can damarıdır. Bu hareketli yaya caddesi, alışveriş mağazaları, kafeler, restoranlar ve sanat galerileri ile doludur. Aynı zamanda, şehrin en önemli kültürel ve tarihi yapılarına ev sahipliği yapar. Caddenin kendisi, 19. yüzyıldan kalma zarif binalarla süslüdür ve UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. Belgrad ayrıca canlı gece hayatı ile de tanınır. Şehirdeki birçok bar, kulüp ve restoran, ziyaretçilere unutulmaz eğlenceler sunar. Özellikle yaz aylarında, nehir kenarındaki splavovi (yüzen kulüpler) oldukça popülerdir ve dünyanın dört bir yanından insanları çeker. Kültürel etkinlikler açısından Belgrad, yıl boyunca birçok festival ve etkinliğe ev sahipliği yapar. Film, tiyatro, müzik ve dans festivalleri, şehrin sanatsal yönünü yansıtır ve yerel halk ile ziyaretçiler arasında kültürel alışverişi teşvik eder.Belgrad'ı ziyaret etmek, tarihi ve modernin iç içe geçtiği bir deneyimdir. Şehrin sokaklarında yürürken, her köşede bir hikaye bulabilir ve Sırbistan'ın ruhunu hissedebilirsiniz. Belgrad, sadece Sırbistan'ın değil, tüm Balkanlar'ın keşfedilmeyi bekleyen bir hazinesidir.

MOSTAR, BOSNA-HERSEK
Mostar, tarihi köprüsü ve Osmanlı dönemine ait mimarisi ile ünlüdür. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Stari Most, şehrin simgesidir.
Mostar: Bir Köprünün Hikayesi
Mostar, adını aldığı tarihi köprüsüyle, Bosna-Hersek'in en ikonik şehirlerinden biridir. Neretva Nehri'nin iki yakasını birleştiren Stari Most, yani Eski Köprü, Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş ve şehrin kalbi olarak kabul edilir. 16. yüzyılda Mimar Hayreddin tarafından tasarlanan bu muhteşem yapı, mimari ustalığın ve kültürlerarası köprülerin bir simgesi olarak yüzyıllardır ayakta kalmıştır. 1990'ların savaşında yıkılan köprü, uluslararası toplumun desteğiyle aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiştir. Bugün, Mostar Köprüsü, Bosna-Hersek'in zengin tarihini ve kültürel çeşitliliğini temsil eden bir barış ve uzlaşma sembolü olarak anılıyor. Köprü, aynı zamanda cesur atlayıcıların geleneksel atlayışlarına ev sahipliği yaparak, her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri çekmektedir.
Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Mostar, dar sokakları, renkli pazarları ve sıcakkanlı insanlarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Bakırcılar Çarşısı, el yapımı hediyelik eşyalar ve geleneksel sanat eserleri arayanlar için ideal bir durak. Şehrin gastronomisi de, etkileyici bir lezzet paleti sunarak, ziyaretçilerin damak zevkine hitap ediyor.

Mostar'ın tarihi ve kültürel zenginliği, sadece köprüsüyle sınırlı değil. Koski Mehmed Paşa Camii ve Karagöz Bey Camii gibi dini yapılar, şehrin manevi atmosferine katkıda bulunuyor. Hersek Tarih Müzesi ve Eski Köprü Müzesi ise, şehrin geçmişine ışık tutan önemli mekanlar arasında yer alıyor. Mostar, savaşın izlerini silerek, hoşgörü ve kültürel diyalogun bir örneği olarak parlamaya devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alması, bu tarihi şehrin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için uluslararası bir taahhüdü simgeliyor. Mostar'ı ziyaret etmek, sadece bir turistik gezi değil, aynı zamanda barış ve kültürel mirasın değerini anlama fırsatıdır.Mostar'ın büyüleyici güzelliği, her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekmekte ve onlara tarihin, kültürün ve insanlığın dokusunu hissettirmektedir. Bu şehir, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu zengin mirası bugüne kadar taşımıştır. Mostar, ziyaretçilerine sadece tarihi bir yolculuk sunmakla kalmıyor, aynı zamanda barışın ve umudun kalıcı bir mesajını iletiyor. Mostar'ı keşfetmek, geçmişle geleceğin kesiştiği nadir yerlerden birinde zamanın ötesine geçiş yapmaktır.

PLİTVİCE GÖLLERİ MİLLİ PARKI, HIRVATİSTAN
Plitvice Gölleri Milli Parkı, Hırvatistan'ın en büyük ve en eski milli parkıdır ve 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Park, 16 zümrüt gölü ve muhteşem şelaleleri - özellikle de ülkenin en büyük şelalesi olan Veliki Slap ile ünlüdür. Park, üst ve alt şelaleler olarak ikiye ayrılır ve iki bölge arasında bir tekne yolculuğu bulunur. Çeşitli yürüyüş döngüleri mevcuttur ve parkın içinden geçen panoramik bir tren yolculuğu da vardır. Split veya Zagreb'den rehberli bir günlük gezi yapabilir veya ziyaretinizi yakındaki  Barac Mağaraları ile birleştirebilirsiniz. Daha sakin bir deneyim istiyorsanız, sonbahar veya ilkbahar mevsimlerinde ziyaret etmek en iyisidir. Plitvice Gölleri Milli Parkı, merkezi Hırvatistan'ın karstik dağlık alanında, Bosna-Hersek sınırına yakın bir konumda bulunur. Park alanından geçen önemli kuzey-güney yolu, Hırvatistan iç kesimlerini Adriyatik kıyı bölgesiyle bağlar.

Korunan alan 296.85 kilometrekarelik bir alanı kaplar. Bu alanın yaklaşık %90'ı Lika-Senj İlçesi'nde, geri kalan %10'u ise Karlovac İlçesi'nde yer alır. Her yıl kaydedilen 1 milyondan fazla ziyaretçi ile milli park, Hırvatistan'ın en popüler turistik cazibe merkezidir. Giriş, yetişkin başına yaz aylarında günde 10 ile 40 € arasında değişen ücretlere tabidir.
Plitvice Gölleri Milli Parkı, kademeli gölleri ve şelaleleri ile dünya çapında ünlüdür. Yüzeyden görülebilen on altı göl vardır. Bu göller, birkaç küçük nehir ve yer altı karst nehirlerinin birleşmesi sonucu oluşmuştur. Göller birbirleriyle bağlantılıdır ve su akışını takip ederler.

Doğal traverten barajlarla ayrılırlar, bu barajlar yosun, alg ve bakterilerin etkisiyle oluşur. Özellikle hassas olan traverten engelleri, su, hava ve bitkiler arasındaki etkileşimin bir sonucudur. Üst üste biriken kaplı bitkiler ve bakteriler, yılda yaklaşık 1 cm büyüyen traverten engellerini oluşturur. On altı göl, dağlardan akan suyun 636 metreden 503 metreye (2,087 fit'ten 1,650 fit'e) yaklaşık 8 kilometrelik bir mesafede güney-kuzey yönünde sıralanmış üst ve alt kümeler halinde ayrılır. Göller topluca yaklaşık 0.77 mil karelik bir alanı kaplar, en alttaki gölden çıkan su Korana Nehri'ni oluşturur.

Plitvice Gölleri Milli Parkı'nı ziyaret etmek, doğa severler için unutulmaz bir deneyimdir. Parkın sunduğu doğal güzellikler, ziyaretçilere her mevsim farklı bir manzara sunar. İster aktif bir yürüyüşçü olun, ister sakin bir doğa yürüyüşü yapmayı tercih edin, parkın çeşitliliği her türlü ziyaretçiye hitap eder. Parkın kristal berraklığındaki gölleri, etkileyici şelaleleri ve çeşitli flora ve faunası, Hırvatistan'ın kalbindeki bu özel yeri ziyaret etmek için mükemmel nedenlerdir. 

TİRAN, ARNAVUTLUK
Tiran, Arnavutluk'un başkenti, modern ve tarihi unsurları bir arada sunar. Skanderbeg Meydanı ve Ethem Bey Camii gibi önemli yapıları ziyaret edebilirsiniz. Tiran, Arnavutluk'un canlı ve renkli başkenti, ziyaretçilere benzersiz bir tarihi ve kültürel deneyim sunuyor. Şehir, Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerini taşıyan yapıları ve Balkanların modern yüzünü bir arada barındırıyor. Tiran'ın kalbi olan Skanderbeg Meydanı, şehrin sosyal ve kültürel etkinliklerinin merkez üssüdür. Meydanda, Arnavutluk'un milli kahramanı Skanderbeg'in heykeli yükselir ve çevresindeki tarihi binalar, şehrin zengin geçmişini yansıtır.

Ethem Bey Camii ise, Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biri olarak dikkat çeker. 18. yüzyılda inşa edilen bu cami, süslü iç dekorasyonu ve huzur veren atmosferi ile ziyaretçilerini etkilemeye devam ediyor. Tiran'ı ziyaret edenler için bu cami, şehrin tarihi dokusunu hissetmek adına kaçırılmaması gereken bir durak.

Tiran'ın sokakları, renkli pazarları ve canlı kafeleri ile de ünlüdür. Özellikle Pazar yeri  yerel ürünleri keşfetmek ve lezzetli Arnavut yemeklerini tatmak için ideal bir yerdir. Tiran Kalesi ise, şehrin panoramik manzarasını sunan ve tarihi kalıntılarıyla ziyaretçilerine geçmişe yolculuk yapma fırsatı veren bir başka önemli noktadır.

Tiran, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir şehir olup, bu yazıda bahsedilen yerler sadece gezilecek yerlerin birkaç örneğidir. Tiran'ı keşfetmek için daha fazla zaman ayırmanızı öneririz. Şehrin tarihi ve kültürel önemli noktalarına kolayca erişebilir ve Arnavutluk'un başkentinin sunduğu zengin deneyimlerin tadını çıkarabilirsiniz. 

SARAJEVO, BOSNA-HERSEK
Saraybosna: Tarihin ve Kültürün Buluşma Noktası
Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Şehir, farklı din ve kültürlerin uyum içinde yaşadığı bir yer olarak bilinir. Dar Miljacka Nehri vadisinde, Trebević Dağı'nın eteklerinde yer alan Saraybosna, güçlü bir Müslüman karaktere sahiptir ve birçok cami, süslü iç mekanlara sahip ahşap evler ve eski Türk pazarı Baščaršija ile tanınır.

Saraybosna'nın tarihi, Neolitik dönemde Butmir kültürünün izlerine kadar uzanır. Roma İmparatorluğu döneminde, Bosna Nehri'nin kaynağında Ilidža'da bir dinlenme merkezi kurulmuş ve hala sülfürlü bir kaplıca olarak hizmet vermektedir. Gotlar ve ardından Slavlar, yaklaşık 7. yüzyılda bölgeye yerleşmeye başlamışlardır. 1415 yılında Vrhbosna olarak anılan Saraybosna, 15. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'ya genişlemesiyle bir ticaret merkezi ve Müslüman kültürün kalesi olarak gelişmiştir.

Saraybosna, 17. ve 18. yüzyıllarda daha az şanslı dönemler yaşamıştır. Prens Eugene of Savoy şehri 1697 yılında yakmış, yangınlar ve salgın hastalıklar nüfusu azaltmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesiyle, Saraybosna 1850 yılında Bosna-Hersek'in idari merkezi yapılmıştır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun 1878 yılında Türkleri dışarı atmasının ardından, Saraybosna idari merkez olarak kalmış ve takip eden on yıllarda büyük ölçüde modernize edilmiştir.

Saraybosna, aynı zamanda Bosna Sırplarının direniş hareketi olan Mlada Bosna'nın merkezi olmuştur. Bu hareketin Avusturya yönetimine duyduğu hoşnutsuzluk, 1914 yılında Bosnalı Sırp Gavrilo Princip'in Avusturya veliaht prensi Archduke Franz Ferdinand ve eşini suikastla öldürmesiyle doruğa ulaşmıştır.Saraybosna, uzun tarihi boyunca birçok kez uluslararası üne kavuşmuştur. 1885 yılında, San Francisco'dan sonra dünya üzerinde tam zamanlı elektrikli tramvay ağına sahip ikinci şehir olmuştur. Şehir, dini ve kültürel çeşitliliği nedeniyle bazen "Avrupa'nın Kudüs'ü" veya "Balkanların Kudüs'ü" olarak adlandırılır. Cami, Katolik kilisesi, Doğu Ortodoks kilisesi ve sinagogun aynı mahallede bulunduğu birkaç büyük Avrupa şehirlerinden biridir.

Saraybosna'nın zengin kültürel mirası, Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Boşnak kültürel etkilerinin benzersiz bir karışımını sunar ve tarihi ve mimari anıtların bir hazine sandığıdır. Şehir, Bosna-Hersek'in siyasi, finansal, sosyal ve kültürel merkezi olmanın yanı sıra, Balkanlar'da eğlence, medya, moda ve sanat alanlarında bölge genelinde etki gösteren önemli bir kültür merkezidir.

Saraybosna'nın tarihi ve kültürel zenginlikleri, şehrin sadece Bosna-Hersek için değil, tüm Balkanlar için önemli bir yer olmasını sağlamaktadır. Şehrin zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve uyum içinde yaşayan toplulukları, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Saraybosna, tarihin ve kültürün buluşma noktası olarak, herkesi büyüleyen bir şehirdir. Balkanlar, her bir köşesi ayrı bir hikaye ve güzellik barındıran, keşfetmeye değer bir bölge. Tarih, doğa ve kültürün iç içe geçtiği bu topraklarda unutulmaz bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21