YİYECEK & İÇECEĞİM

KONUK YAZAR

Turizmle içli dışlı biri olarak, yiyecek&içecek (F&B) sektörünün insanlar için ne kadar önemli olduğunun üzerinde bu aralar  daha fazla duruyorum sanırım.Şüphesiz,bunu tetikleyen nedenlerden biri yiyecek ve içecekleri birer sanat eseri olarak görmem oldu.Çünkü bu sektörde çalışan kişilerin,yiyecek ve içecekleri hazırlarken kendilerini fark etmeden de olsa ifade ettiklerini düşünüyorum.

 

 

Ayrıca küçükken gurme olma isteğimi de göz ardı etmemem gerek sanırım...Hayat bu ya,ilerde nasıl işlerde çalışacağımı tam olarak kestiremesem de,içimdeki mutfak aşkının,değişik tatlar heyecanının hiç bir zaman ölmeyeceğinden eminim.Zaten fırsat buldukça değişik yerlerde yemekler tatmaya,farklı dekorları incelemeye,dekorların,kullanılan araç-gereçlerin,çalan müziğin ya da ortamın ışığının yemek esnasında nasıl bir psikolojik etki yarattığına,orada hizmet eden servis personelinin tutumuna,satış tekniğine,gelen insanların tüketici profiline kadar her şeyi teker teker sorgulamaya,analiz etmeye koyulan biri olmam ve tüm bunların spontane bir şekilde gerçekleşiyor olması sanırım beni bu alanda daha meraklı ve istekli kılmaya devam edecek...

F&B sektörünü bir otelde departman olarak ele alırsak konunun derinliği muhtemelen artacaktır.'Küçük ama miğde bulandırıcı' şeyler sektörde önemli sorunlara neden olsa da, işin ucunda otelin prestijinin olması bu küçük aksaklıkları çok daha büyük sorunlara çevirecektir.Bir otelde kaldığınızı ve büfedeki bir yemekten kıl çıktığını, ya da bir meyvenin iyi yıkanmamış olduğunu vb. düşünün...

Bu sorunun bir kaç kişiden kaynaklandığını düşünmeden otomatik olarak 'X otelde herşey çok kötüydü,yemeklerinden kıl çıktı! ' gibi bir yorumda bulunabilirsiniz.Eğer yurt dışından geliyorsanız,sorunu daha da büyütüp 'Y ülkesinin yemekleri berbattı!' şeklinde genelleyip sorunu istemeden abartabilirsiniz.Muhtemelen kaldığınız oteldeki onlarca pozitif noktayı görmez,küçücük bir soruna takılıp kalırsınız ve sorunu tüm işletmeye ya da ülkeye mal edebilirsiniz.Tabi ki, çalışanlar üzerlerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmeli ve her zaman dikkatli olup hata payını sıfıra indirmeye çalışmalıdırlar fakat bizler birer konuk olarak anlayışı elden kaybetmemeliyiz.

 Bu durumun tam tersi muhtemelen damak tadına önem veren konuklarda turizm açısından süreklilik sağlayacak etkenlerden birisi olacaktır.Vasat bir otelde  ya da sıradan bir restoranda olabilirsiniz.Ama bir yiyecek ya da içecek gönlünüzde taht kurar ya da ortamın ambiyansı sizde farklı duygular uyandırırsa,sırf o heyecanı tekrar yaşamak için,'bir daha ve bir daha'lara açık kapı bırakabilirsiniz.

Emin olun,böyle bir durumda ufak aksaklıkları görmeye vaktiniz bile olmayacaktır...Hatta sonraki gidişinizde bir kaç kişiyi daha hislerinize ortak olmaları için arkanızdan sürüklüyor olabilirsiniz...Ve bu kişilerin götürdüğünüz yerden memnun kalmasını da sadece kendi başarınızmış gibi algılayıp gururla kabarabilirsiniz...

Anlayacağınız,yiyecek&içecek sektörü,insanları bir çok yönden olumlu ya da olumsuz etkileyen ve reklamının oraya gitmiş deneyimli insanlar olduğunu düşündüğüm sektörlerden biri olarak günümüzde varlığını sürdürüyor.Ben de bundan sonra farklı yerleri ziyaret ettikçe, değişik yiyecek & içecekler tadıp bunları sizlerle zevkle paylaşacağım.Cesurca tavsiyelerde ve yorumlarda bulunmayı da ihmal etmeyeceğim.Tekrar görüşmek üzere