TURIZMDE DÖNÜŞÜM - GERİ DÖNÜŞÜM – GÜVENLİ YAŞAM EĞİTİMİ
Dünya üzerinde bulunan tüm insanların büyük çoğunluğu için turizm bir yaşam tarzı olmaya devam etmektedir. Turizm sektörünün; turizmi ön plana çıkaran ülkelerin ekonomilerine sağladığı pozitif katkılar ise kimse tarafından yadsınamayacak kadar fazla önem teşkil etmekte ve bu sayede de turizm bilinci oluşmaya başlamaktadır. Turizm; yeni yerler gezip, görmek, öğrenmek ve dinlenmek amacının ötesine geçerek yeni deneyimler kazanma ve kazanılan deneyimleri sosyal medya araçları ile mümkün olan en fazla kişi ile paylaşarak, sosyal medyada da popülerlik konusunda ön plana çıkılması ve bu sayede de yeni turizm trendlerinin doğmasına neden olabilmektedir.
Teknolojik gelişmelerin sağladığı fırsatlar ve bilginin hızla yayılması, bilgiye ve kişilerin yaşadığı deneyimlere hızlı bir şekilde ulaşabilmeyi sağlarken; önümüzdeki yakın gelecek için sektör paydaşlarını da birbirlerinden daha çok etkilenecekleri yönünde pozitif sinyaller vermektedir.
Ülkemizin bulunduğu alandaki jeopolitik belirsizliklere ve ekonomik istikrarsızlıklara rağmen turizm sektörü büyümeye devam etmektedir.
Turizm sektörün zincir etkisi ile 50'nin üzerinde sektörde yarattığı dolaylı katkı ile istihdam ve sosyal politikalar ile dış ticaret açığının azaltılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Tüm yaşayan nesiller açısından en uzak coğrafyalar bile erişilebilir durumdadır. Ve insanlar için sadece kendi ülkesine değil, dünyanın her noktasına ilgisi artan yeni nesiller ile turizmde yeni iş modellerini dönüştürmede artık çok etkili olmaktadırlar. Bu durumda; Değişik ihtiyaçlar sonucu; yaşanan ve yaşatılan deneyimlerin pazarlanmasının da farklı araçlar ile doğru hedef kitleye yapılmasına vesile olabilecektir.
Sürdürülebilir büyüme açısından önemli olan turist başına gelirin de artırılması ve ayrıca olarak maliyetlerin düşürülmesi olmalıdır. Maliyetleri düşürülebilmesi için kaliteden ödün vermeden tanıtım araçlarının ihtiyaç doğrultusunda yeniden yapılandırılması, yatırımların planlamasında fizibilitelerinin dikkatlice tekrar gözden geçirilmesidir.
Yeni nesillerin ihtiyaçlarına uygun seyahat eden kesim için ayrı ayrı turizm trendlerinin belirlenmesi, altyapının güçlendirilmesi ve tüm bu dönüşüm stratejilerine ek olarak sektörün yapısının mal ve hizmet üretim-tüketim süreç ve sonucuna bağlı olarak ortaya çıkan atıklar için geri dönüşüm dengesinin sağlanmasıdır. Bu geri dönüştürülen tüm atıkların özellikle tüm ülke geneline yayılacak şekilde; tüm il ve ilçe ve hatta köylerde artı değer yaratacak enerji üreten tesisler ile bulunduğu bölgeyi kalkındırarak turizmin çarpanı etkisi ile ekonomiye ikinci bir desteği de verebilmesi önemli bir konu başlığıdır.
Turizm sektörü ve ilgili diğer tüm sektörlerin geri dönüşüme giren atıklarının doğru yönetimini sağlayabilecek yatırımların planlanması ve projelendirilerek hayata geçirilmesi elzemdir. Bu şekilde ayrıca kaynakların israfı da önlenebilecektir.
Geri dönüşümü sadece üretim ve tüketim süreci ile atık yönetim dengesi içinde düşünmek yerine tüm ülkede kullanılacak turizm sektörü ve yan sektörleri ile ilgisi olan ve olacak tüm üretilen malların ve hizmetlerin ambalajlanma sürecinde de kullanılacak ham madde seçimi de kaynak yönetimi için önemli bir konu başlığıdır. Bu ürün ve hizmetlerin pazarlanması için kullanılacak materyallerinin digital ortama taşınmasının yani doğru ve hızlı digital dönüşümün gerçekleşmesinin yanı sıra basılı olarak kullanılacak ham maddesi kağıt ve kumaş olan tüm malzemelerin (gıda, temizlik ürün ambalajlarından, personel kıyafet, mutfak malzemeleri, sarf malzemeleri, havlu, çarşaf materyalleri ile dekor ürünler, müze ve ören yeri biletlerinin ve giriş kartlar, ilgili program ve menüler, broşürler, vs.) baskılı materyallerinin geri dönüşebilen kağıt ve doğal içerikli ham maddelerden ve doğal boyalardan, materyallerden yararlanılması konusunda da yaptırımlar getirilmesi ve uygulamaya geçilmesi önemli bir başka konu başlığıdır.
Tüm bu konulara ek olarak gıda güvenliği ve çalışan, misafir sağlığı güvenliğinin ön planda tutularak ilgili tüm sektörde istihdam edilen personelin en üstten en altta kadar sürdürülebilir olarak güvenli yaşam eğitimi programları da düşünülmesi gereken en önemli diğer bir konu başlıklarından biridir.
Diğer önemli nokta ise, bu uygulamanın tam anlamı ile benimsenmesi ve uygulanabilmesi ile ülkemizin tüm dünyada ki imajının yeniden yapılanmasında önemli bir rol oynayabilecek, ve diğer ülkelere de doğru kaynak kullanımı konusunda yol gösterici olabilecektir.
Sektörün sosyal ve teknolojik dönüşümlerden, değişen tüketici beklentilerinden de fazlaca etkilendiği günümüzde, tüm bu değişikliklere ve ihtiyaçlara uyum sağlayabilecek tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır, turizm sektörünün ve sektör paydaşlarını kamu ve akademiyle iş birliği mekanizmalarının güçlendirilmesinin bu sorunlara çözüm bulunabilmesinde önemli bir katalizör olacak ve turizm odaklı stratejilerde yer bulacağına inanmaktayım. 2020 sonrası hedefimiz; Teknolojik dönüşüme ek olarak sektörce ve ilgili sektörlerce düşünülmesi gereken geri dönüşüm planlanması ve uygulamasının doğru bir strateji ile yapılarak, doğal hammaddelerde sıfır atık politikası ile doğal kaynaklarımızın israfını da sıfıra indirgeyebilerek, sürdürülebilir turizm konusunda marka olabilmektir. Çevreye dost, geri dönüşümü enerjiye çeviren artı değerli, umutlu yeni yıllara hep beraber yürüyebilmek dileği ile…
Mutlu Yıllar Dilerim. Sevgi ile kalın…