Türk turizminin tek bir ihtiyacı sürdürülebilir turizm olduğu kanaatindeyim. Tüketime dayalı bir sektör olarak kabul edilmeden , çevreyle istihdamla ve yatırımlarla sürdürülebilirse gelişim sağlanıp başarı yakalanacağına inancım sonsuz.Böyle bir sistemin kurulması için de tüm imkanlar sağlanmalı ,yapılan yatırımlar süzgeçten geçirilmelidir.Bunları uzun vadede değil kısa vadede hizmete sokabilirsek eğer gerçekten başarıyı yakalayacağımızı unutmamamız gerekir.
Devletin turizme uygulamış olduğu üvey evlat muamelesi de rafa kaldırılmalı hatta arşivlenmeli. Devlet turizmi sadece bir istihdam kaynağı olarak görmemeli en büyük ihracat sağlayan sektör olarak kabUl etmelidir. 2016 yılında dünyada ün yapmış sanatçılarımızla, yazarlarımızla tanıtım yapılabilir. Sadece belli başlı büyük fuarlara katılarak tanıtım yapılmaz kardeşim ... Ülke olarak imajımıza cila çekmemiz gerekir. Bunları yapmazsak imajımız yok olur gider. Biz turizmciler olarak sektörümüzün gücünün farkına varmamız gerekir. Sektör sadece rus pazarına bağlı değil . 2015 yılının ortalarında birçok otel kepenk kapatmak zorunda kaldı .Neden sadece rus pazarına çok büyük pastadan pay ayırmamızdan dolayı . Diğer pazarlara da yönelmemiz gerektiğini düşünmekteyim .Turizm cari açığı kapatan en önemli sektör . Turizmciler olarak mecliste de söz hakkımız olmalı. Turizm bakanının sektörün kanayan yaralarına acil olarak pansuman yapması gerektiğini savunanlardanım.
Sektör olarak dik durmamız gerektiğini unutmamalıyız. Sektör olarak harcanan emeğe sahip çıkmamız gerekiyor. Krizler olacak kriz olmayan hiçbir sektör yok ki . Ama krizleri en az zararla kapatmalıyız. Sürekli bir kaos sürekli bir terör olayı oluyor. Ülkemizin kurucusu M.Kemal Atatürk ün bizlere bırakmış olduğu ‘Yurtta barış dünyada barış ‘ mirasına sahip çıkalım ve bunu tüm dünyaya ispatlayalım .