YİYECEK İÇECEK SEKTÖRÜNDE SERVİS SANATTIR
Hizmet sektöründe her gün insanlarla iç içe olmak hem zevkli hem de risklidir.Neden? Çünkü bir anımız neşeli bir anımız hüzünlü olabilir.Bu durum hizmeti alan için de hizmeti veren için de söz konusudur.Çünkü sonuçta insanın doğasıdır bu durum.Her birimiz mutlaka bir kahve içimi için bile olsa kafeteryalara,çay bahçelerine mutlaka gideriz.
O an halet-i ruhiyemiz ne olursa olsun ilk göz göze geldiğimiz kişi servis yapan kişi garson dur.Bir an ondan olumlu ya da olumsuz etkilenebiliriz.Eğer güler yüzlü,cana yakın ise sohbet bile ederiz hiç aklımızda bile yokken.Bir an kendi dünyamızdan uzaklaşabiliriz.Farklı bir konunun için de bile bulabiliriz kendimizi. Bir restauranta gittiğimizde ilk onunla karşılaşır,işletme hakkında ilk izlenim garsonla başlamış olur.Hatta işini seven öyle yetenekli garsonlar vardır ki siz onun ilk misafiri olduğunuz andan itibaren isminizi öğrenir, ne yediğinize,ne içtiğinize dikkat eder ve sonraki gidişlerinizde sanki çok eskiden tanışıyormuşsunuz gibi sizi isminizle buyur eder,ilgilenir sıcak tebessümüyle içten sohbetiyle her zamanki gibi mi?
İstersiniz kahvenizi dediğinde kendinizi evinizde hissedersiniz.Memnun olur kendinizi oraya ait hissedersiniz.İşte Servis yapmak gerçekten sanattır.İstediğiniz kadar belli başlı kuralları olan servisi bilin eğer yüzünüz sirke satıyorsa istediğiniz kadar işinizi iyi yapın ne yazık ki etrafa negatif elektrik yayarsınız.Peki bu kişilerin hizmeti verenler olarak sıkıntıları yok mu? Olmaz mı.Tabi ki var uzun yorucu ayakta kalarak çalışma saatlerinin olması,düşük ücretle çalışıyor olmaları,daha neler neler Ama bunları gelen konuğuna belli etmemek onun birinci görevidir.İşte zorluk burada başlamaktadır.Peki her servis elemanı bunların bilincinde midir?Tabiii ki hayır.
O zaman söylenecek söz EĞİTİM ŞART cümlesidir.Bu nedenledir ki üniversitelerde turizm bölümleri,gastronomi bölümleri hızla açılmaktadır.Avrupa Birliğine geçiş sürecinde özellikle misafirle direkt temas halinde olan servis personeli bilinçlendirilmeli,bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir.Üniversitelerde gerek iki yıllık gerekse dört yıllık turizm veya ağırlama hizmetleri veya gastronomi okuyan öğrenciler bu bilgilerle donanmakta; fakat yoldan geçen eli yüzü düzgün kişiler servis sektöründe bilgilendirilmeden,eğitilmeden çalıştırılmamalıdır.Herkes üniversite okuyamıyacağına göre bu amaçla açılan bireysel veya kurumsal eğitim veren akademilerdeki kurslara,sertifika programlarına bu personel gönderilmeli ve işveren tarafından eğitimli personele önem verilmelidir.
Bu amaçla Okan Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Gastronomi Bölümü ile işbirliği içersinde olan SERVİS SANATLARI AKADEMİSİ Kozyatağında sadece bu eğitimleri vererek sektörde gizli ihtiyaç olan bu personelin yetiştirilmesine katkıda bulunacaktır.Unutulmamalıdır ki kalite sadece işyerindeki malzeme ile değil personelin eğitimiyle de doğru orantılıdır