Dijitalleşen ve yapay zekanın gündemde olduğu, yeni çağın dijital çocuklarının elektroniğe gömülü yaşadıkları hayatta deyimler ve atasözlerinin kullanımı gitgide azalmaktadır.
“Senin Ne Dolaplar Çevirdiğini Biliyorum” sözünün anlamına değinmek istiyorum. Eski zamanlarda mal varlığı iyi olan kişilerin Konakları olurdu. Bu büyük evlerde kadınların kısmına haremlik, erkeklerin kısmına selamlık denirdi.
Kadınlar kısmı ile erkekler kısmı arasındaki duvarda tam bir ekseni etrafında dönen, silindir biçiminde kapaksız bir dolap yerleştirilirdi. Yarısı açık, yarısı kapalı bu dolabın içinde sıra sıra geniş, dar raflar bulunurdu.
Kadınlar kısmında pişen yemekler, içecekler diğer ikramlar bu dolap ile erkekler kısmına servis edilirdi.
Kadınlar ikram edilecekleri dolabın kapalı kısmına yerleştirip, erkekler kısmına çevirir, tabaklar, fincanlar boşalınca erkekler tarafından kadınlar kısmına çevrilirdi. Böylece kadın erkek biribirini görmeden servis yapılmış olurdu.
Servis dolapları zaman zaman gönül işlerinde kullanılırdı.
Erkeklerden biri sevdiği kıza kimsenin haberi olmadan mektup verecek olursa bu dolaptan yararlanırmış. Erkeklere kızlar mendil yada not verecekleri zaman yine bu dolap hizmet verirmiş. Günün birinde o zamanın büyükleri genç kızın delikanlıya mektup yazıp, gönderdiğini görürler ve kızı mahcup etmemek için kıza gördüklerini belli etmezler sonra bir toplulukta genç kız birşey söylerken büyükler ona; sen sus biz senin ne dolaplar çevirdiğini biliyoruz derler..."
Günümüzde ise bu deyim sıkça gizli işler çeviren insanlara karşı kullanılır.