2017’nin 3. ayına girdik bile. Mart ayı ile birlikte bahar ayları resmen başlamış oldu.
Bahar denince insanın içine bir mutluluk ve coşku dolar. İlkbaharın etkisi ile tüm doğa uyanır, etrafta yeşil yapraklar ve rengarenk çiçekler açar, kuş sesleri her yeri kaplar. Bu güzel doğa hareketleri ile, sizlerde içinde bulunduğunuz psikolojinizi yenileyin, bu güzel doğa olaylarına tanıklık edebildiğiniz için mutlu olun ve kendinizi sağlıklı hissedin.
Bu ay ki yazımın konusu; Türk turizminin yurtdışında maruz kaldığı kötü imajından nasıl kurtulabileceğine dair bir öneri yazısı olacak, keyif ile okumanız dileği ile. Ve umarım; birilerinin sesimi duyarak, bu konuya en kısa zamanda eğilebilmesini ve uygulamaya geçilmesini sağlayabilirim. Sanal Gerçeklik; 2017 yılının en popüler teknolojik tanıtım ürünü oldu bile, bizim yapmamız gereken yurtiçi ve yurtdışı fuarların başladığı şu günleri; en verimli şekilde kullanabilmek adına SANAL GERÇEKLİK teknolojisi ile ülke tanıtımına başlamalıyız. Sanal gerçeklik ürünleri ulaşılmaz fiyatlardan, teknoloji dükkanlarında yaklaşık otuz dolardan başlayan fiyatlarla satılmaya başlandığından beri düşündüğüm tek şey; bu ürünlerin sadece oyun oynamanın ötesinde ülkemizin tarihsel VE kültürel başta olmak üzere tüm turizm çeşitlerinin tanıtımını yapabilecek bir ürün olarak biz turizmciler tarafından kullanılmaya başlanmasıdır.
Günümüz teknolojisinde bu sanal gerçeklik ürünleri ile fiziksel algılamalar yapabiliyoruz, koku alabiliyoruz, elimizdeki içeceklerimizi içerken, sohbet edebiliyor sosyalleşebiliyoruz, Bulunduğumuz yerden dünyanın ve ülkemizin tüm destinasyonlarına, turistik alanlarına gidebiliyoruz ve müzelerini ziyaret edebiliyoruz. Yaşadığımız ön deneyim sayesinde destinasyonlara ve yerlere gitmek üzere planlarımızı daha gerçekçi yapabiliyoruz ve seyahat deneyimine kendimizi hazır hissedebiliyoruz.
Bu ürünlerle tam gün ve yarım gün toplantılarımızı daha renkli ve daha gerçekçi hale getirebiliyoruz. Kültür ve sanat üzerine yapılan tüm aktivite ve etkinliklerde de sanal gerçeklik bizim en büyük yardımcımız ve bu sayede daha büyük bir kitlelere ulaşabiliyoruz. Sağlık Turizmindeki ürünlerimizi ve bizim ile sağlık turizmi başta olmak üzere; TÜRKİYEDE turizm deneyimi yaşayan tüm insanları bu ürünlerle öncesinde birbirleri ile buluşturabilmek ve fikir alışverişi yaptırabilmek hayal değil, GERÇEK.
Artık Turizmin bulunduğu durum üzerine; (miş) gibi yapmaktan vazgeçerek, teknolojinin nimetlerini kullanarak, ülkemizi pazarlayabilmenin heyecanını içinde hisseden herkesi, sanal gerçeklikle Türkiye’mizin turizm ürünlerini tanıtmaya destek olmaya çağırıyorum. Amaç ülkeye gelen turist sayısının artırılmasının yanı sıra belki de sayıca fazla turist yerine çok para harcayan ekonomiye destek veren kaliteli turisti ülkeye çekebilmektir.
“Sanal gerçekliğin ( Virtual Reality) bize vereceği şey, hayal gücümüzün inşa ettikleri arasında dolaşabilme ihtimalidir.” – Terence McKenna.
Hayallerimizin GERÇEĞE dönüşmesi için . . .