Rica ve Destek ile iş gitmez 

BORA ÖZGEN

Halkla ilişkiler ve ajansların ticari işletmeler olarak rolü, markaların imajını ve tanıtımını yönetmek, aynı zamanda da bu hizmetler karşılığında belirli bir ücret almaktadır. Bu, iş dünyasında yaygın bir uygulamadır ve profesyonel hizmetlerin karşılığında bir bedel alınması haktır. Ancak, bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı etik kurallar vardır. Ancak, bu sürecin başarısı, sadece yaratıcı kampanyalar ve etkileyici basın bültenleriyle sınırlı değildir; aynı zamanda etik standartlara ve profesyonel prensiplere bağlılıkla da yakından ilişkilidir.

Öncelikle, ajansların ve halkla ilişkiler şirketlerinin, tanıttıkları markaların basın bültenlerini yayınlamak için medya kuruluşlarından bedelsiz destek veya yardım talep etmeleri, mail ile istemeleri yetmezmiş gibi direk telefondan arayarak da destek talep etmeleri çıkar çatışmasına yol açmaktadır. Bu, markaların bedelsiz çalışmalardan taleplerden haberdar olmadığı aşikardır. Bu istekleri alışkanlık haline getirmeleri de hiç hoş bir davranış değildir. Güçlü ve tanınmış markaların imajını korumak ve onların değerlerini ön planda tutmak, halkla ilişkiler profesyonellerinin temel sorumluluklarındandır. Bu tür davranışlar için genele bir şey demek istemiyorum ama çoğunlukta böyle bir işleyiş mevcut. 

Bu tür pratikler, sektördeki profesyonellik algısını zedeleyebilir ve medya ilişkilerinde güven kaybına neden olabilir. Bu nedenle, ajansların ve halkla ilişkiler profesyonellerinin, markaların değerlerini ve itibarını korumak adına, etik kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmaları gerekmektedir. 

Biz medya kuruluşları olarak günde yüzlerce basın bülteni ile başa çıkmak ve hangilerinin yayınlanacağına karar vermek zorlayıcı bir süreçtir. Fayda sağlayacak her haberi yayınlarız. Ancak reklam kokan içinde fiyatlar olan gizli linkler olan haberler ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Her bülteni yayınlamak için ek iş gücü ve kaynak gerektirmektedir. Bu nedenle, medya ve PR şirketleri ile karşılıklı fayda sağlayacak iş birlikleri geliştirmek önemlidir. Zaman yönetimi ve etkin kaynak kullanımı, her iki taraf için de başarıya ulaşmanın anahtarlarındandır.

Halkla ilişkiler ve ajansların etik standartlara uygun hareket etmeleri, medya kuruluşlarının ise iş yüklerini etkin bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Bu, sadece kendi iç süreçlerini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda markaların ve tüketicilerin de en iyi hizmeti almalarını sağlar. Karşılıklı saygı ve şeffaflık, bu dinamik sektörde uzun vadeli başarı için vazgeçilmezdir. Umarım bu hafif geçişli yazım fayda sağlar.

Davet etmeyen, reklam çalışması yapmayan hep istekte bulunup basın bülteni yağmuruna tutanların dikkatine diyelim…