Hepinize merhaba. Mart ayının güzel havalarını keyifli bir tatille taçlandırmak için Fransa’nın büyülü kenti başkent Paris’e doğru yol aldık. Size bu eğlenceli tatilimizi anlatmak ve Paris seyahati için küçük ipuçları vermek istiyoruz. THY ile uçuşumuzu gerçekleştirdikten sonra kendinizi Paris’te bulduk. İlk olarak otelimize eşyalarımızı yerleştirdikten sonra kendimizi dışarı attık. Otelimiz şehir merkezine 20 dakika uzaklıkta idi ve bu yüzden metro kullanmaya karar verdik.
Paris’te ulaşım pahalı fakat biz 39 euro’luk kart aldık. Bu kart ile tren, metro ve otobüse 7 gün süre ile sınırsız binilebilmektesiniz ve biletin 10 yıl geçerliliği var. Tekrar geldiğinizde kartınızı doldurabilirsiniz.İlk gün Sacre Coeur Kilisesini gezdik. Enfes bir mimari. Sadece kilise ve mimari yapı değil manzara da inanılmazdı. Ordan aşağı doğru yürüyüp Montmartre’ye ulaştık. Orası birçok sanatçının yer aldığı güzel bir bulvar. İsterseniz kara kalem portrenizi çizdirebilirsiniz. Sokak arasında krepimizi atıştırdıktan sonra Moulin Rouge’a gittik. Otelimize döndük ve biraz istirahat ettik ardından Trocadero meydanına gidip akşam meşhur Eiffel Kulesini ışıklandırılmış haliyle izledik gerçekten inanılmaz bir görüntüydü. Herkesin mutlaka bir kere de olsa görmesini diliyorum. Eiffel Kulesini izledikten sonra Arc de Triomphe’yu (Meçhul asker anıtı) gördük ve Champs-Élysées caddesini boylu boyunca gezdik, bütün ünlü markaların bulunduğu harika bir cadde. Oradaki güzel bir cafede kahvemizi yudumladıktan sonra otelimize döndük ve Paris’teki ilk günümüzü böyle tamamlamış olduk.