KORKUNÇ SENARYOLAR

KONUK YAZAR

SONUMUZ BAŞLANGIÇ MI OLACAK

Dinozorların yok oluşu ile ilgili birçok varsayım mevcuttur. 160 milyon yıl boyunca yeryüzüne hâkim olan bu hayvanlar tahtlarını, memelilere bırakarak tümüyle yok olmuştur. İnsanlık tarihini başlatıp, bir boyuttan diğer başka bir boyuta taşıyan bu yok oluş son derece önemli biri konudur. Dinazorlar ile birlikte, o dönem de yaşayan çok ilginç görünümlü sürüngenler de yok olmuşlardır.Hatırlarsanız, diğer yazılarımda da dünyamızın sonunu getirecek farklı senaryolardan kısaca bahsetmişimdir…

Dinazorların yok oluşu ile ilgili en büyük varsayım, dev bir asteroidin yani göktaşının dünyamıza çarpmasıyla gerçekleşmiştir. Gökyüzünde dolaşan bu kaya parçacıklarına aynı zamanda minor gezegenler de denilebiliyor. Bu göktaşı çarpması sonucu oluşan toz ve duman bulutlan güneş ışığının yeryüzüne dünyamıza ulaşmasını uzun bir süre yaklaşık bir yıl kadar engellemiştir. Böylelikle fotosentez gerçekleşmediği için bitkiler ölmüştür, bitkiler yaşamlarını sürdüremedikleri için otçul hayvanlar ve sonuçta otçulları yiyen etçil hayvanlar da aç kaldığından pek çok hayvanın soyu tükenmiştir.

Evrensel gücün etkilerine inanan biri olarak varsayımlar doğrultusunda, o devasal büyüklükteki dinazorların kaderinde olduğu gibi, dünyamıza olası bir göktaşının çarpması yok oluşun ve var oluşun birer simgesi olacaktır. Dünyamız böyle bir tehlike ile yüz yüze kaldığı takdirde bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılacak. Varsayımlara göre, yeryüzündeki tüm canlılar yanarak bir toz bulutuna dönüşecekler. Karanlık bir dönemin yeniden başlangıcı…Yer altında yaşayan canlıların yaşama ihtimali çok daha yüksek olacak. Dinazorların döneminde olduğu gibi ta ki bir yıl sonra ancak güneş kendisini gösterebilecek. Yerin altında gizli kalmış kemirgenler ve hamamböcekleri çok daha büyümüş halde yeryüzüne çıkacaklar. Fareler köpek büyüklüğünde, kuşlar devasal büyüklükte olacak. Kuşların en büyük besin kaynağı devasal fareler olacak.
Evet, özel sığınaklara sığınmış biz insan ırkı ise, koloniler halinde bir taraftan açlık, susuzluk ve havasızlık sorunları ile uğraşırken diğer bir taraftan belki de birbirlerini yok ediş başlayacak. Yer yüzündeki devasal hayvanlardan habersiz…Her ne kadar paylaştıklarım birer varsayımlardan ibaret olsa da inanın çok korkunç senaryolar..

Bilim adamlarımız bu tip varsayımlara karşı çarpışmayı önleyebilmek için halen çalışmalarını devam ettirmektedirler. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında nükleer silahlarla göktaşını patlama veya uzay aracı ile yönünü değiştirme planları yapmaktadırlar.  Geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız kum fırtınası ile ilgili şimdilik susma hakkımı kullanıyorum…  
Temennim, tüm bu varsayımların birer film senaryosundan alınmış sahneler olması… Ümit ediyorum ki, geleceğimizi tehdit eden bu ve buna benzer tüm varsayımların sadece hayal ürününden ibaret kalması.
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, tüm annelerimizin ve anne adaylarımızın anneler gününü şimdiden kutluyorum.
Sevgiler, Saygılar,
Derya Şen
Sosyolog