KİLİKİA’DAN MERSİN’E

KONUK YAZAR

Eski Kilikia Bölgesini kapsayan Mersin" e yolum 10.Ulusal Turizm Kongresi nedeniyle düştü.21-24 Ekim tarihleri arasında yapılan,  Turizmin duayenlerinin katıldığı kongre her açıdan yararlı bir kongreydi.Sektör temsilcileri,bilim adamları ve yerel yönetim temsilcileri ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri de kongredeydiler.

 

Mersin Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Yüksek Okulu tarafından organize edilen kongrede birbirinden değerli tebliğler sunuldu.

Bacasız endüstri turizmden ülkemizin daha fazla pay alabilmesi için uzman görüşlere yer verildi.Öne çıkarılması gereken yeni destinasyonların var olduğu vurgulandı.Gerçekten de insanın macerasının topraklarımızda başladığı çok eski çağ medeniyetleri,kültürleri,gastronomi faaliyetleri,yöresel bazda da masaya yatırıldı.

Üniversitelerin yapmış olduğu kongrelerde,seminerlerde,panellerde ve sempozyumlarda konular uzmanları tarafından ortaya atılıp irdeleniyor bizler de hiç şüphesiz yeni yeni bilgilerle donanmış olarak kendi merkezlerimize dönüyoruz. Aslında bizler üniversitelerde görev yapan akademisyenler uzun uğraşlar,araştırmalar ve anketler neticesinde emek vererek konularımızı hazırlıyor ve sunuyoruz.Ama ne yazık ki kendimiz kendimizi dinliyor,eleştiriyor ve ya övüyoruz.Gönül arzu eder ki bu yapılan çalışmalara yetkili mercii ler tarafından da destek verilsin.Konuşmalar sadece kongrede kalmasın.

Teori ile pratik birleşsin ve anlatılanlar hayata geçsin uygulanabilirlik arttırılsın.Yani bilimsel olarak yaklaşılan konulara pratikte yer verilsin.Kongrelerde alınan kararlar tozlu dosyalarda kalmayıp bir an evvel değerlendirilir ve hayata geçirilir umuduyla antik çağ kalıntılarını görmek için Mersin ve civarındaki ören yerlerini gezme fırsatını da yakaladım.Ama öyle kısa sürede gezilecek turizm merkezi değil Mersin.Zamanı sindire sindire gezmek gerekir ve uzun süre kalmak gerekir.

Önemli Roma kentlerinin kurulduğu Soli-Pompoeipolis liman kenti ayrıca piskoposluk merkezi konumunda yıllarca önemini korumuş. Ta kii depremden yıkılıncaya değin.Ayaş yöresindeki Kanlıdivane Olba Krallığının kutsal alanı olma özelliğini taşımakta.Eliasussa-Sebaste ; Roma ve erken Hristiyanlık döneminin en parlak dönemini yaşadığı merkezde Anadolunun en iyi korunmuş Nekropol"ünü bünyesinde barındırmakta.

Silifkeye 25 km. uzaklıktaki Kızkalesi gerçekten muhteşem.Şeytan deresi olarak adlandırılan kanyon da ise Adam Kayalar insan kabartmaları çok şaşırtıcı ve büyüleyici.Mersin"in doğusu yani Tarsus peygamberler kenti olarak anılmakta.Hristiyanlığın dünyada yayıldığı ilk yerlerden biri olma özelliğini taşımakta.Yedi Uyurlar Eshab_ı Kehf mağarası mutlaka ziyaret edilmesi gereken kutsal sayılan bir mekan.Saymakla bitmeyen hazineye sahip Mersin ve civarı.Taşucu,Aya Tekla,Uzuncaburç,Cennet-Cehennem,Narlıkuyu-Poimenios Hamamı ve Üç Güzeller mozaiği ve Anamur tarafı gezmekle bitirilemiyecek ören yerleri öylesine zengin ki…

Akdeniz"de sadece Antalya"yı turizm başkenti olarak  saymamak gerektiğini özellikle vurgulamak gerekir.Mersin Antalya"nın gölgesinde kalmamalıdır.Çok farklı kültürlerin birleştiği bu cennet il Mersin turizmde hak ettiği değere kavuşmalıdır.Turizm pazarlamasında Mersin ve civarı kesinlikle geçiştirilmemeli hatta özellikle antik çağ,Roma Dönemi ve Hristiyanlığın yayılma merkezlerinden biri olma konumu sık sık gündeme getirilmelidir.