Işığın Beşiği FETHİYE

DURSUN ÖZDEN

Ege Denizi kararmadan ve dağlar uykuya dalmadan önce, yolumuz Muğla’nın şirin ilçesi Fethiye’ye düştü. Düşmedi, biz bu kez iç gezi kapsamında, gezi haritamızda Fethiye’yi işaretledik ve Ege’nin mavi sularına kulaç attık, yeniden…
 
Antik çağlarda Fethiye’nin ismi, Telmessos’muş. Likya dilinde bu isim, “Işık Ülkesi” anlamına geliyor. Daha sonra Roma’ya uzaklığı düşünülerek, Latincedeki anlamı Makri “Uzak Diyar” olarak değiştirilmiş. Antik Kent tespitlere göre, M.Ö: 3 binli yıllara kadar uzandığı söyleniyor. Yavaş yavaş artan Türk nüfusu hiç Makri ismini söyleyememiş, şivelerine uydurup Meğri demişler. Rodos’a ürettiklerini ve askerlerini iskele yoluyla gönderdikleri için, sonradan “İskele” ismini de kullanmışlar ve halen köylüler bu ismi kullanabiliyor. Ayrıca çok geniş olan çevresinin 5 kadıyla yönetilmesinden dolayı, “Beşkaza” ismini de kullanmışlar. İskele ve Beşkaza isimleri kayıtlarda bulunmasa da, “beş medrese-beş kadı” eğitimin hayranlığı ile “Işığın Beşiği” olarak düşünülmüş ve bu isimler halen söyleniyor. Cumhuriyetin kurulması ardından, 1934 yılında alınan kararla; Türk hava şehidi olan Yüzbaşı pilot Fethi Bey’in anısına, Fethiye olarak değiştirilmiştir.

Fethiye’nin merkez nüfusu 77.237 olup, köyler ve civarı ile toplam nüfus 140.000’dir. Belediyeye kayıtlı 3.500 yabancı da Fethiye’de yaşıyor. Dalaman Havaalanı’dan Fethiye otogarına sıkça kalkan servisler (Havaş ve Mutaş) ile dünyanın her yerinden ulaşabilirsiniz. Eğer karayolu ile seyahat etmek isterseniz de otobüs firmaları yeterli düzeydedir. Ayrıca feribotla da gelmek mümkündür.

Mendos Dağı ve Batı Toros Dağlarının denizle öpüştüğü yerde, dudak izine benzeyen Fethiye; tarih ve doğa harikası görsellikte oldukça iddialı, huzur veren ve yaşanılabilir kenttir. Ziyaretçilerinin ekonomik koşullarının farklılığını düşünmüş, çok geniş yelpazede konaklama olanağı sunmaktadır. Fethiye gerçekten de Akdeniz ve Ege’nin incisi, zengin turizm potansiyeli yanı sıra; her türlü alternatif turistik olanakları ile tam bir turizm cennetidir. Kapasiteli Yat Limanı da bu cennete ayrı bir görsellik ve olanak katıyor.

Trafik sorununu aşmış, bisiklet yolları ile de keyifli yolculuk yapılan Muğla’nın bu şirin ilçesi Fethiye; tarihin sırdaş izlerini takip ederek; “güneş-kum-deniz” üçgeni büyüsüne kapılırken, 6 bin yıllık zengin tarihi miras kalıntıları içinden ilerlerken, geçmişe yolculuğun antik düşleri arasında, tarihi yeniden keşfetmenin büyüsüne kapılabilirsiniz…

Muğla’nın diğer ilçelerine göre, ekonomik tatilde fark yaratan Fethiye; 8 ören yeri, koyları, eğlence yerleri ve sevdiklerinize hediyelik eşya alabileceğiniz çok alternatifli, tatil potansiyeli yüksek olan ilçedir. Altın kumsallarda turkuvaz mavisi suların çam ağaçlarıyla öpüştüğü sırdaş çizgide, yaşama her dokunuşun ardından başlayan bu görsel şölende, doğaya hayranlığınız aşka dönüşecek ve sevginiz sebil olup, doruğa erişecektir yeniden…

Keşfetme, macera, merak ve adrenal özelliklerinizin tatmini için, her türlü alternatif turizm potansiyeline de sahip olan Fethiye; dört mevsim sizi bekliyor… Sportif aktivitelere önem veren; yamaç paraşütü, tekne paraşütü, triking, dalış ve rafting gibi faaliyetleri, eğitimli eğitmen kadrosu ile güvenli bir macera yolculuğuna çıkartmaktadır. Ayrıca bireysel ve grup olarak katılacağınız dağcılık, yürüyüş, bisiklet, safari, tekne turları ile de tatilinize farklı macera katabilirsiz.

Fethiye şehir merkezden Çalış sahiline uzanan kıyıda konuklara, doğanın dokunuşlarını hissederken çay, kahve, deniz ürünleri başta olmak üzere, organik yemeklerin bulunduğu mekanlara sahip, canlı müzik eşliğinde akşam daha da coşkun eğlenceler sunmaktadır.

Yeşillendirilmiş alanların da ise; denizin kokusunu içinize çekerek, deniz sesi tınısı ile çimler üzerinde piknik yaparak, özgürce eğlenebilirsiniz.

2. Etap sahil bandında Özgecan Anıtı bulunmaktadır. Burada Özge Can için küçük bir parantez açalım; (11 Şubat 2015'te, Tarsus’ta üniversite öğrencisi Özge Can tecavüze uğrayıp, ardından da vahşice öldürülmüştü. Bir papatyanın vahşice hayattan kopartılan öyküsü, yüreğimize kazınmıştı. Fethiye buna duyarsız kalmamış, hatta Özgecan Anıtı açılısına ailesi de katılmıştı. Tüm genç kızlarımızı bir papatya gibi algılayan ve evladımızı kucaklama duyarlılığını çağrıştıran bu anıt; tüm genç kızlarımızın iç huzuru ile özgürce soluklandıkları umut veren güzelliklerin simgesidir.)

Fethiye’ye hizmet vermiş Diplomasi Şehitliği, vefa ve değer bilirliğini ortaya koyan anlayışın da simgesidir. Aynı sahil bandında notaların yeşillendirildiği ve önünden yürüdüğünüzde memleket aşkını, memleketim şarkısı ile Fethiye’nin ritmine herkesi davet etmektedir. Memleketim Şarkısı Anıtı; özgürlüğün, barışın ve aşkın melodisinin büyülü ritminde soluklanmanızı sağlıyor… 2015 yılında tamamlanan Uğur Mumcu Parkı; gündüz ve gece ışıklandırılmış hali ile de ziyaretçilerini sihir gibi baştan çıkartan güzellikte düzenlenmiştir.

Fethiye’te Buhur Zamanı… Fethiye Kültür Merkezi (FKM) başta olmak üzere pek çok yerin önünde, her Perşembe sadece Muğla ili ve çevre illerinde yetişen Günlük ağacının yapraklarının yakılması ile çıkan hoş kokuyu içinize çekebilirsiniz. Orta Asya’dan göçebe Yörükler sayesinde Anadolu’ya uzanan ve bir Şaman-Yörük kültürü geleneği olan, Buhur Günü’nün; Fethiye halkına başarı, barış, sevgi, kardeşlik, dayanışma, paylaşma, güzellik, bereket, iyilik, huzur ve koruyucu şifa olacağına inanılıp; ziyaretçilerinin beden ve ruhlarına da, tatilleri boyunca buhurun şifa olması arzulanmaktadır.

Sanata önem veren Fethiye Belediyesi ve FKM,13 ayrı sanat dalında çalışmalar yapmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yapılan bu çalışmaları kentin ker yerinde görmeniz olanaklıdır. Belediye binasında ziyaretçilerinin katılabileceği; resim sergileri ve konferans salonunda; söyleşi, seminer, tiyatro, açık hava sineması gibi kültürel etkinlikler de yapmaktadır. Bununla yetinmeyen belediye şair, yazar ve sanatsal etkinlikler yanı sıra; turne ile gelen tiyatro gösterileri ve ses sanatçılarına da ev sahipliği yapıyor. Fethiye Belediyesi estetik anlayışınıza, kulağınıza, gözlerinize ve yüreğinize dokunması için özen göstermektedir. FKM karşısındaki Beşkaza Alanı’nda, tatilinize denk gelen zaman ise; kutlamalara, festivallere ve konserlere katılacağınız, coşkun kalabalık ile coşabilirsiniz.

Fethiye sahilden bakıldığında, Fethiye Kalesi ve kaya mezarları görülmektedir. Şehrin güneyinde yükselen Kale, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Efesli Aziz Yohanna’nın şövalyeleri için yapıldığı sanılıyor. Fethiye Kalesine çıktığınızda ilçenin güzelliği, ziyaretçilerini hoş geldiniz selamı ile selamladığını göreceksiniz. Bu manzaraya denk düşen görsellikte yorgunluğunuzu atıp, biraz soluklanmak isterseniz, muhteşem manzara eşliğinde bir şeyler yiyip, çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Büyük İskender, kahin Aristo ve pek çok ünlünün yaşadığı yer olan Fethiye, mitolojilerin ve medeniyetlerin de beşiği olmuştur. Tatilinizde şehre yakın ören yerlerini gezmek isterseniz, yürüyerek yorulmadan gidebileceğiniz uzaklıkta Amynthas Kaya Mezarları’ndan başlayabilirsiniz. Bunlar Likya döneminden kalma M.Ö: 4.yy. eserleridir. Doğal kayaya oyulmuş, görülmeye değer tarihi eserlerdir. Müzeye girip gezdiğinizde, bu mezarların ne kadar büyük ve görkemli olduklarını fark edeceksiniz. Yine şehir merkezindeki diğer ören yeri Telmessos Antik Tiyatrosu ile gezinize devam edebilirsiniz. İlçede pek çok Lahit Mezar bulunmaktadır. İki Likya Lahiti, Fethiye merkez postanenin yanında ve Kaya Köy yolunun ortasında bulunmaktadır. Buluntular; Tunç, Arkaik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine aittir.

Fethiye merkezdeki Paspatur Çarşısı, tarih ve eğlencenin buluştuğu çok hoş yerdir. Alışveriş ve hediyelik eşya almak için ideal büyük bir yerdir. Alışveriş yerlerinin arasında, Tarihi Eski Cami bulunmaktadır. Caminin kitabeden, Cezayir Valisi Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yine bu çarşı içinde, Tarihi Fethiye Hamamı bulunmaktadır.

Şehrin merkezinde bir başka balık keyfi yaşamak isterseniz Balık Pazarı tam yeridir. Eğer doğal beslenmeye önem veriyorsanız, sadece Cuma günü, köylülerin yetiştirmiş olduğu ürünler ve doğal otlarla yapılan gözlemelerini tatmanızı tavsiye ederim, memnun kalacaksınız.

Deniz keyfi ile tatilinize devam etmek isterseniz, Fethiye merkeze yakın, çam ormanları ile örtülü Oyuktepe Yarımadası’nın eteklerindeki koylar ile başlayabilirsiniz. Aksazlar, Samanlık, Büyük Samanlık ve Kuleli koylarında güneşin ve denizin tadını çıkartabilirsiniz. Bu koylar tesisi olan ve merkezden ulaşımı olan koylardır. İki senedir Kuleli Koyu çıtayı yükseltmiş beach tadındadır. Yarım adayı dönmeye devam ettiğinizde ise, Küçük Boncuklu ve Büyük Boncuklu koyları; tesisi olmayan özel araba ile gidilen piknik ve deniz keyfi yapacağınız koylardır. Tesisi olmayan iki koyda; deniz doğa muhteşem, çöp sorunu hoşunuza gitmeyebilir. Diğer ulaşımı olan gideceğiniz koylardan, Katrancı koyu; Fethiye’ye 17 km uzaklıkta tesisi olan koydur. Ayrıca; bu koy çadırla konaklamak isteyenler için kamp yeridir. Bir diğer koy da Günlüklü Koyu, Fethiye’ye 19 km uzaklıkta tesisi olan, anayoldan sahile kadar da 1 km günlük ağaçlarının içinde, mis kokusuyla seyahat edeceğiniz koydur. Bahsettiğim koyların hepsinde; denize vuran güneşin, teninize yansıyan pırıltısı ve suyun berraklığı tatilinize kesinlikle keyif katacaktır.

Ayrıca limandan alınan izin ile günübirlik Rodos Adası’na tekne turlarına da katılabilirsiniz.
Fethiye dendiğinde ziyaretçisinin aklında kalacak Çalış Plajı; Fethiye merkezine 5 km. uzaklıkta, Koca Çalış’a kadar uzanan, uçsuz bucaksız kumsalı olan plajdır. Merkezden kalkan minibüsler ve deniz taksi tekneleri ile ulaşabilirsiniz. Çalışa geldiğinizde; konaklama yapabileceğiniz otel, motel, pansiyon kapasitesi ve denizi seyrederek eğlenebilecek,  yemek yiyebileceğiniz turistik tesisler ile donatılmış olduğunu göreceksiniz. Çalış’ta gün batımı, kızıllığın romantizminde hayran kalacağınız doğa harikasını izlemelisiniz.

Fethiye Yörük-Türkmen Derneği Başkanı da olan, araştırmacı yazar Ramazan Kıvrak’ın kendi olanaklarıyla yaptığı ve yaşattığı “Yörük Obalarımız Yörük Müzesi”  Fethiye’nin Karaçulha Mahallesi’nde mutlaka görülmelidir. Ayrıca, Çalış sahilde bulunan “Fethiye Kerimoğlu İsmail Yörük-Köy Müzesi”ni de gezmenizi öneririz. Ziyaretçilerini Yörük anlayışında, sevgiyle ve ücretsiz konuk etmektedir. Çevresinde de Yörük çadırları olup; herkesin ailecek eğleneceği, türküler eşliğinde halaylar da buluşturan, Yörük tadında eğlendirmektedir.

Tarihi dokuyu gezip, doğa ile bütünleşeceğiniz Antalya yönünde; Tlos, Yakapark, Gizlikent Şelalesi ve Saklıkent’i aynı gün içinde, erken başlayacağınız bir program ile tatil maceranıza heyecan katabilirsiniz. Hepsini aynı gün gezen bazı tur firmalarıyla da yolculuğunuzu kolaylaştırabilirsiniz. Fethiye ve çevresinin tek doğal şelaledir. 300 m lik kısa kanyonun içerisinde tam bir yayla havası vardır. Kanyon içinde sona yürümek heyecan verici ve şelaleye ulaştığınızda su çağıltısı ruhunuzu okşayacak. Bu arada Karaçay çevresini de mutlaka görünüz…

Yurdumuzun cennet köşesi olarak tescillenmiş Ölü Deniz, Fethiye’den 15 km uzaklıkta, Belcekız Plajı ve Tabiat Parkı ile 13 km’lik muhteşem sahildir. Tabiat Parkı, girişi ücretli ve tesisi olan, Kumburnu sayesinde sahilinden daha zengin yararlanacağınız konumdadır. Belcekız sahil tarafından yükselen Babadağ, yamaç paraşütüne ev sahipliği yapmaktadır. Denizin mavisi ile doğanın yeşilinin renk armonisini ve gökyüzündeki paraşütleri seyrederken kendinizi cennette hissedeceksiniz. Sahilin orta bölümünde sizi bekleyen günübirlik tekne turları ile Kelebekler vadisi ve Af Kuleyi de gezebilir, durgun turkuvaz masmavi sularında yüzebilirsiniz. Birbirine çok yakın olan Ölüdeniz ve Hisarönü, Çalış gibi konaklamada, gece eğlencelerinde ve alışveriş açısından, olanakları fazlasıyla zengindir.

Tatilinize tarihin izlerini takip edebilmeniz için, diğer ören yerlerinden de kısacık bilgiler vermek isteriz. Eski adı  Levissi olan Kaya Köy ören yeri, Antik Karmillasos’un üzerinde 14 yy’dan başlayarak kurulmuş Rum yerleşkesidir. Güney ve kuzey cephesini gezerken, Kayı boyundan eski Yörük mezarları, sarnıç, kilise, şapel ve sivil evlerin hepsini görebilirsiniz. Günümüze yansıyan, evlerin terk edilişi hüzün veriyor. Oysa Mübadele (1924 Nüfus değişimi) öncesi, Ortadokslar ve Müslümanlar burada kardeşçe yaşamışlar. Yerleşkede hüznün çoğaldığı gezi esnasında, bu dokunun içinde yaşayan ve deri üzerine küçük bir sanat atölyesi olan ressam Çetin Bilgin ve eşine konukseverliği, ayrıca bu hüzün ortamında yüreğimize su serptikleri için çok teşekkür ederiz. Biraz daha yüreğinizi serinletmek için Kaya Köy’den kalkan dolmuş ile Gemiler Koyu’na gelebilirsiniz. Küçük tesisi olan bu koyun, doğasını, çakıllı sahili ve denizini çok beğeneceksiniz. Buraya gelmişken, buradan tekne ulaşımı olan Gemiler Adası ören yerini görmek isteyeceksinizdir.

Akdağı eteklerinde Likya’nın en büyük kentlerinden biri ve bölgede ilk güzellik yarışmasının yapıldığı kent biliniyor. Afrodit için yaptırılmış ilginç mimari özellikli tapınağı, ev tipi kaya mezarları, yunan stilinde yapılmış tiyatro ve gösterişli mezarları gezip görebilirsiniz. Leton; Fethiye-Kaş istikametinden Eşen kasabasının 10 km uzağında, Kumluova köyünün de 1 km ilerisinde, Fethiye’ye 55 km uzaklıkta antik kenttir. Fethiye’de kalırken günübirlik gidip göreceğiniz o kadar çok yer var ki; hepsine değinmeye özen göstersek de, saymakla bitmiyor. Son olarak önereceğimiz şu yerleri de gezmeyi unutmayınız: Göcek, Sarıgerme, Akkaya Garden ve Yeşil Vadi’yi kesinlikle görmenizi tavsiye ederiz. Göcek tekne turuna katıldığınızda Cleopatra Hamamı’nı da mutlaka geziniz…

Caretta caretta kamlumbağlarının yumurtalarını bıraktığı Dalyan’daki İztuzu Plajına gidebiliriz. Çam ağaçlarıyla kaplı, bir tek ev dükkan veya otel olmayan 4,5 km altın renkli kum ve küçük tesisi olan muhteşem sahil göreceksiniz. Dalgalı ve git git sığ olan denizinde, dalgalar ile farklı deniz heyecanını tadabileceksiniz.

Fethiye’ye 30 km uzaklıkta 3 bin nüfuslu Üzümlü Köyü, anadan kızına geçen kültürlerini yaşatıp, ismine düven dedikleri tezgahlarda dastar dokuduklarını göreceksiniz. Güler yüzlü Özbil Ergün ablanın, dastar bürerken; “İstersen içeri gir otur tezgahın başına ve dokumaya başla” sözündeki sıcaklık ve doğallığı söylemeden edemeyeceğim. Bir başka tezgah başında konuşurken gözleri şavkıyan Semra Sevinç teyzenin, merakımızı giderecek sorularımızı cevaplarken ki samimiyetini hissetmenizi arzu ederim. Pamuklu ve ipek iplerle dokunan dastarlar ile şal, yemeni, elbise vs. yapıp satıyorlar. Bu köyde, 15-17 Nisan’da Kuzu Göbeği Mantar Festivali oluyor. Sadece burada yetişen bu mantarları ve doğal köylülerin yaptığı şaraplardan da satın alabilirsiniz ki; kesinlikle tavsiye ederim. Ama artık turist gelmediğinden de yakınıyorlar… Başka küçük el sanatları üreten köylüler gibi bunlarda artık dastar yapımının da yok olmaya başladığından yakınıyorlar…

Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi ve konuksever ekibi gibi bir Fethiye sevdalısı olan ve Yörük otağı Fethiye’yi dünyaya tanıtan Ramazan Kıvrak; bu bölgenin tanıtımı için, Yörük kültürü ile ilgili yazdığı kitapları ve yaptığı televizyon çalışmaları da takdire değerdir… Ve Ramazan Kıvrak’ın “Yürüyen Türkler Yörükler” adlı kitabından, şu özlü söz ile sizleri selamlıyoruz: “Arkadaşlar! Gidip Toros Dağlarına bakınız. Eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki; bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez…”  Mustafa Kemal Atatürk.

“Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu” coğrafyasının her yerinde, kadim atalarımızdan kalan zengin kültürel mirasımız vardır. Farkına varalım, keşfedelim, koruyalım, yaşatalım, tanıtalım ve kıymetini bilelim…

Umarım Fethiye gezinize rehber olabilmişizdir. Bir dünya cenneti ve doğa harikası olan Fethiye’ye gelmekten hiç pişman olmayacağınız gibi, harika anılar ve dostluklar ile döneceğinizi düşünüyoruz. Şimdiden tarihin izinde, doğal güzellikler ve alternatif turizm potansiyeli olanaklarının var olduğu ve de geleneksel yaşam ile çağdaş uygulamanın örtüştüğü bu Anadolu zengin kültürel miras beşiği olan Fethiye’yi yeniden fethetmeniz inancıyla, iyi tatiller diliyoruz. Bir başka Anadolu güzellemesiyle, dostluk ve sevgiyle kalın… Sevginizi sebil eyleyip, yaşamı yeniden yaşamanız için; Fethiye’yi seçin…

Not: Bölgeyi çok iyi bilen "Reyhan Şendil" hanıma, yazıdaki katkılarından dolayı teşekkürü bir borç bilirim Dursun Özden