Bir Kurban Bayramına ve dokuz günlük tatile ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bayram demek, sevinç, mutluluk ve dayanışma demektir. "Bayramlar sevincin, mutluluğun, yakınlaşma ve dayanışmanın doruğa çıktığı günlerdir. Bayramlar zenginin, yoksulu, varlık sahibinin, ihtiyaç sahibini, hayırseverlerin, yetimleri sevindirmesi için bir fırsattır.
Dertlilerin ve yardıma muhtaç olanların gözyaşlarını silerek, insanlarımızın yüzünü bir kez daha güldürmek için bir fırsattır. Bayramlar sayesinde kırgınlıklar unutulur, dostluklar pekiştirilir. Birlik ve beraberlik duyguları gelişir. Toplum olarak aynı duyguları paylaşmak, insanlar arasındaki sevgi ve saygıyı artırır.
Her bayram gelişinde aileler ve dostlar bir araya geldiklerinde “nerede o eski bayramlar” diyerek başlarlar söze. Aslında eskiyen bayramların değil, çocukluk günlerimizde yaşanan bayramlara olan özlemimizdir. Bayramlar her yaş için ayrı bir tat, ayrı bir sevinç, ayrı bir mutluluktur ve telaştır.
Ev hanımlarının bayram sabahı kahvaltı hazırlamak telaşı vardır. Yapılan hazırlıklar sonrası aile büyükleri ile masa etrafında buluşma heyecanı vardır.
Geç saatlere kadar sofra başında sohbetler edilir, özlem giderilir. Bayram demek, akrabalarla dostlarla, görkemli sofralarda hep birlikte oturup, sohbet eşliğinde bulunup, ev hanımının yaptığı lezzetleri, yemekleri tatmaktır. Bayram büyüklerine ziyaret etmek, ellerini öpmek, bayramlaşmak ve hayır dualarına almaktır. Çocuklar için de şeker, çikolata, harçlık toplamak, kız kaçıran, çatapat, maytap patlatmaktır.
Bayramlarda sofranız Afiyet, bal, şeker olsun; kapınızı çalan bol olsun...