ve raks etti çanakkaleli melahat, taşkın mualla…
lütfetti o gönül kapısını araladı, sarıyerli sabiha…
buzlar çözülmeden daha, kafkas atı kalktı şaha…
dert etme gülüm, güneş o kanla sıvanmaz daha…
her yaşın-her savaşın acemisiyiz, deneysiz o an…
sevgiyi ertelemenin, ederi ya da bedelidir savaş…
ve turnalar zamanı, gönlü kışlahan, aşkı gülhan…
kaç bahar geçti? bu gezgin sevdanın ardından…
çim yeşili bakışlı, oyalı-nakışlı, portakal çiçeğim…
sevdamdı, baharın ilk örtüsü, sarı çiçek yaylası…
mor gül-sarı çiğdem çiçeklerin en alası, en hası…
“aferin sana afrin” demeden daha, güneş söndü…
nazarlık, göze geldi dünya, kendi kendini vurdu…
yıldırım düştü göğe, acılı ev yandı, o ana yüreği…
bir ağıt yankılandı, dağlar dağlara selam durdu…
yedi düvele inat, yiğit zaman ışığı-bir zeytin dalı…
ve son limanda sallanan ipek mendil, al yazma…
içimde coşan, bir damla deniz, som altın hızma…
tan çiçeği taç yaprağı pak-ala şafak, o yitik sevi…
söyle can, ben hangi düşün vurgunuyum, böyle…
rüzgar kanatlı, ateşli al atların özgür yelesi, eyle…
dur durak bilmez bu gezgin derviş, kentle-köyle…
ah anam ah! bir yanım palmira, bir yanım sidney…
amanos şafağı ağarmadan, bolkar uykuya dalar…
karalara bürünür sarıkeçili göçeri, çalar sivsi-ney…
dünyanın 99 hali acı, hasret, tutsak, o kutsal şey…
şimdi; sevda, umut, göç temalı bir bozlak söyle
yılın ilk dolunayı, türkünün şinanayı, leylim ley!..