Yüzyıllık Markalar “Vazgeçmek Yok” Diyor!

Türkiye’de yüz yılı aşkın süredir yaşayan köklü markaları çatısı altında toplayan Yüzyıllık Markalar Derneği “Markaları şüphesiz ki zor günler bekliyor

TURİZMİN SESİ


Bu dönemde çevik bir yapıya sahip olmak, duruma uyum sağlayabilmek ve esneklik çok kritik” açıklaması yaptı. Değerlerini ve itibarlarını yüz yıl öncesinden bugünlere taşıyan markaları adına konuşan dernek üyeleri “Bu süreci aşacağımıza inancımız tam, yeter ki birlik beraberlik duygusunu kaybetmeyelim, vazgeçmek yok” dediler.Uzun yıllardır biriktirdikleri değerleri gelecek nesillere tek elden aktarmak amacıyla 2012 yılında kurulan Yüzyıllık Markalar Derneği, dünyada ve ülkemizde gerçekleşen kriz dönemlerinde her zaman zor süreçler ile baş ederek markalarını bugünlere taşıdıklarını belirtti. Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyetin kuruluşu ve bugüne uzanan süreçte, savaşlar, kıtlık, ekonomik krizler, tedarik eksikleri, sosyal dalgalanmalar ve birçok imkansızlıklar olsa da bu dönemlerde mutlaka çıkış noktaları bulunabildiğini söyleyen köklü markalar; her zaman yeniliklere açık ve sabırlı olmak gerektiğini paylaştılar. 

İtibarımız en önemli değerimizdir

Dernek üyeleri kriz ve kaos dönemlerinde süreç yönetiminin çok önemli olduğunu,  bütün planlamaların olası ihtimalleri ve öngörülemeyen unsurları da hesaba katarak yapılması gerektiğini vurgularken, en çok “itibar” konusuna dikkat çektiler. Krizi fırsata çevirme gayretiyle yapılan uygulamaların markaları geleceğe “itibarlı” olarak taşımayacağını belirten dernek üyeleri, markaların kriz sonrası birçok unsuru tamamlama, tedarik etme ve yenileme şansları olabileceğini, fakat kaybedilen “itibarın” maliyetinin çok yüksek ve geri kazanılması zor olduğunun altını çizdiler. 

Yenilenerek uyum sağlayın

Köklü markaların kolektif bilince dayalı olarak büyük bir aile gibi güven duygusu içinde hareket ettiğini kaydeden Yüzyıllık Markalar, çalışanlar, tedarikçiler ve müşterilerle olan iletişimin önemine dikkat çektiler. Dernek üyeleri hareketli konjonktürde uyum sağlayıp aksiyon almanın kritik olduğunu belirterek teknoloji ve dijital dünyanın ihtiyaçlara göre verimli kullanılması durumunda markaların geleceklerinin daha umut verici bir hal alacağını dile getirdiler.