TURİZMİN SESİ
Kurtyılmaz, ilkokuldan sonra ahşap tekne yapmayı öğrendiğini, çıraklıktan yetiştiği mesleğinde kendine özel bir tarz edindiğini belirtti. Balıkçı ve gezinti tekneleri yaptıklarını anlatan Recep Kurtyılmaz, her bir ahşap teknenin el yapımı olduğunu ve en az 1 ayda tamamlanabildiğini ifade etti.Yılda 20-25 tekne ürettiklerini, sipariş almaları durumunda üretimlerinin de arttığını dile getiren Kurtyılmaz, teknelerin bir bölümünü yurt dışına ihraç ettiklerini söyledi. Yunanistan'dan yılda 8-9 tekne siparişi aldıklarını ifade eden Kurtyılmaz, şunları söyledi: "Özellikle Sakız Adası'ndan geliyorlar. Elimizden geldiğince güzel şeyler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Genelde balıkçı kooperatifleri alıyor. Bir yere bir tekne gönderdiğimizde reklamı da oluyor. Arayıp bizi buluyorlar. Günü birlik Çeşme'ye geliyorlar, araçlarımızla onları alıp kayıkhanemize getiriyoruz. Sipariş veriyorlar. Sakız Adası'nda pek üretim yok, tekne ihtiyaçlarını Türkiye'den karşılıyorlar."
Ürettiği en küçük teknenin 6 metre olduğunu, siparişe göre 19 metreye kadar üretim yapabildiklerini dile getiren Kurtyılmaz, balıkçı teknelerinin 1 metresini 1000 TL'ye sattığını söyledi. Kurtyılmaz, teknenin ahşap ve boya işini yaptıklarını, motor takılması ve elektrik işlerinin tamamlanmasının müşteriye ait olduğunu, 10 bin TL'ye çıplak sattığı balıkçı teknesinin 20-25 bin TL'ye denize indirildiğini ifade etti.
Ahşap tekneciliğin tarihi bir geçmişinin bulunduğunu, ahşap tekne ile gezinti yapmanın ve balık avlamanın da ayrı bir keyif olduğunu söyleyen Recep Kurtyılmaz, "Polyester teknelere oranla daha denizcidir ahşap tekneler, denizde kullanımı da daha rahattır. Bir ahşap teknenin boyu, eni diğerine benzemez, her biri farklıdır, özeldir" diye konuştu.
Recep Kurtyılmaz, Ahşap teknecilikle uğraşan kişi sayısının her geçen gün azaldığını, "sanat" olarak gördüğü tekne yapımının sanatkarının artık yetişmediğini dile getirdi.Kayıkhaneye sanat okulu mezunu gençleri aldıklarını söyleyen Kurtyılmaz, "Biz 5-6 kişi çalışıyoruz, sipariş yoğun olduğunda sayımız 15-16'ya çıkıyor ama artık sanatkarın elinden kimsenin tuttuğu yok. Prim yok, teşvik yok. Biz ilkokulu bitirdik, o gün bugün işin içindeyiz. Yeni nesil pek öyle değil. Biz mesleğin devamını istiyoruz. Belki yanımızdakiler bu işi devam ettirir" diye konuştu.