TURİZMİN SESİ
Korona henüz her yeri ve işi etkisi altına almamışken ilk önce seyahat acentalarını vurmuştu. Kamuoyunda oluşan panik havası ile tüketiciler tüm sezona yayılan rezervasyonlarını iptal edip, paralarının iadesini istediler. Bu davranışın seyahat acentaları için nasıl bir yıkıma yol açacağını dilimiz döndüğünce herkese izah etmeye çalıştık. Bu dönem herkese gösterdi ki; tüketici hakları olarak ifade edilen hakların, turizm ürünleri için kullanımı vahim adaletsiz sonuçlara yol açmakta.
Seyahat acentaları, paket seyahat sözleşmeleri yönetmeliği hükümleri nedeniyle tüketicilerin iptal taleplerinde 14 gün içinde tur bedelini iade yükümlülüğü altındayken, paketi oluşturan hava yolu biletleri veya koltuk sözleşmelerinde, otellerle yapılan sözleşmelere ilişkin mevzuatta bedelin iadesi ile ilgili bir düzenleme bulunmamakta.
Tüketici, otelden doğrudan rezervasyon yapmışsa ya da hava yolundan uçak bileti almışsa iptal ve iade ile ilgili bir özel hakka sahip olmuyor. Seyahat acentasından aynı ürünleri bir arada almışsa; iptal ve ödediği bedelin iadesini isteme hakkı yönetmelik gereği oluyor!
Bu adaletsizlik, kriz nedeniyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yürürlüğe koyduğu Yolcu Hakları Yönetmeliği Geçici Maddeleri ile iyice ortaya çıktı. Hava yollarının kendilerinin iptal ettiği uçuşlarda dahi bilet iadelerini yapma yükümlülüğü, uçuşlar başladıktan iki ay sonraya ertelendi.
Hava yolları parasını aldığı, kendileri tarafından iptal edilen uçuşların bedelini belirsiz bir tarihte ödeyecekken; aynı uçuşlarda koltuğu olan seyahat acentaları tüketicilere 14 gün içinde bedeli iade etmek zorunda olmamalıydı.
Uzun zamandır dile getirdiğimiz bu krizde herkes için ayan beyan hale gelen bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için yaptığımız çalışmaları ve taleplerimizi ilgili makamlara sunduk.
Ticaret Bakanlığı’na başvurarak, Paket Seyahat Yönetmeliği’nin iade hakkıyla ilgili 16. maddesinin mücbir sebep sürdüğü sürece uygulanamayacağını belirterek, bu hususu teyit etmelerini ve geçici madde ile tıpkı SHGM gibi kriz sonrasına ertelemelerini talep ettik.
Aynı başvuruda, biraz önce anlattığım hususlarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin uyarılmasını, Cumhurbaşkanlığı Kararı 7226 s. Kanun uyarınca tüketici talep ve başvurularını işleme almamalarının bildirilmesini istedik. Bu başvurumuz üzerine yapılan düzenleme sonucunda, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Yönetmeliği’ne geçici madde eklenerek, şimdilik Nisan sonuna kadar Hakem Heyetlerinin incelemeleri durduruldu.
Bu, hiç olmazsa bu dönemde başka dertlerle uğraşmak zorunda kalmamak için önemliydi ama yeterli olmadığını biliyor ve taleplerimizi takibe devam ediyoruz.
SHGM’ye başvurarak, Yolcu Hakları Yönetmeliği ile hava yollarına getirilen imkanların seyahat acentalarının charter sözleşmeleri ve koltuk protokolleri ile üstlendikleri yükümlülüklere de yansıtılmasını, hava yollarının bu sözleşmelerdeki iptal, ceza gibi uygulamaların geçersizliğini belirterek, bu sözleşmeler nedeniyle aldıkları bedelleri iade etmelerinin de düzenlenmesini talep ettik.
BU KONUDA DA DURUMU YAKIN VE ISRARLA TAKİP EDİYORUZ.
Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurarak, turizm işletmelerinin Bakanlıkla, birbirleriyle ve müşterileriyle ilişkileri hakkında yönetmeliğe eklenecek geçici madde ile seyahat acentalarının müşterilerinin mücbir sebebe dayalı iptal talepleri nedeniyle konaklama işletmelerinin no-show benzeri uygulamaları yapamayacaklarının, varsa tahsil edilmiş bedellerin iadesi gerektiğinin düzenlenmesini talep ettik.
Bu düzenlemeler, devlete yük getirmeyen nitelikte olmalarıyla birlikte, yaşanan krizde nimet ve külfet dengesinin adaletli dağılmasını sağlayacaktır.