TÜRSAB KÜLTÜR KOMİTESİ VAN TURİZM'İ İÇİN TOPLANDI

Başkan Başaran Ulusoy, TÜRSAB Kültür Komitesi'nin Van'da düzenlediği sempozyumda Vanlı iş adamlarını yatırıma çağırarak, kente 5 yıldızlı otel yapma sözü verdi. Ulusoy,

Turizmin Sesi-HALİL TUNCER


Sayın Bakanımız bize Van'a turizm okulu yapacaksınız dedi, sözünüzü yerine getiremedik. Ancak bugün okul ve otel meselesini halledeceğiz. Siz bize şehir dışında bir yer tahsis edin 5 yıldızlı bir otel yapacağız" dedi.

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kültür Turizmi Komitesi,
26 Temmuz 2008 Cumartesi günü Van Ticaret ve Sanayi Odası tesislerinde yaptığı sempozyumla Van turizmini masaya yatırdı.

Daha önce İstanbul, Kapadokya, Kuşadası, Şanlıurfa, Tarsus ve Kastamonu'da yapılan Kültür Turizmi Sempozyumları'nın 7.'si olan bu sempozyumun moderatörlüğünü Liason Turizm'in sahibi ve aynı zamanda rehber olan Serdar Oğuzoğlu gerçekleştirdi.

Sempozyuma konuşmacı olarak; Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Turist Rehberleri Birliği Başkanı Şerif Yenen, Yüzüncüyıl Üniversitesi Öğretim üyesi Aynur Özfırat, Kültür ve Turizm Bakanı Güzel Sanatlar Müdürü Ayşenur İslam, Ekonomist Mustafa Sönmez, Onay Turizm'den Yıldırım Onay ve TV Programcısı, gazeteci Coşkun Aral katıldı.



Sempozyumun açılışında ise Van milletvekili Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanı sıra 4 AKP'li vekil daha yer alırken Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün ve Van Valisi Özdemir Çakacak da birer konuşma yaptı.

ULUSOY'DAN OTEL SÖZÜ
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Van havzasının Doğu Anadolu turizminin lokomotifi olduğunu belirtti.

Geçmişte Van'ın ulaşım olanakları kısıtlı iken bile otobüslerle gelen çok sayıda yabancı turist çektiğini ifade eden Ulusoy, günümüzde bu sayının çok düştüğünü söyledi. Bu düşüşün nedenlerinin başında güvenlik sorunları ve alt yapı eksikliklerinin geldiğini kaydeden Ulusoy, turizmin yükselmesi için bir yol haritası çizmek amacıyla Van'da bu sempozyumu gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Yurtdışından gelen turistlerle oyalanırken, Anadolu'nun unutulduğunu, oysa Anadolu'daki en çok gelir bırakan turizm çeşidi olan kültür turizmi olanaklarının çok daha fazla olduğunu söyleyen Ulusoy, şimdi Anadolu'ya olan borçların ödenmesinin zamanının geldiğini belirtti.

Van'ın 1 milyon turist çekebilecek kapasitede bir tarihe ve kültüre sahip olduğunu söyleyen Başaran Ulusoy, bölgenin hak ettiği düzeyde turist çekebilmesi için morale ihtiyacı olduğunu vurguladı. Ulusoy, "Buraya Vanlı meslektaşlarımıza moral vermek için geldik. Van'ın 1 milyon turist çekmesi için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. 1 milyon turist, 30-35 bin kişiye istihdam da sağlayacaktır.

Bölgedeki acenteler ve yatırımcılarla el ele vererek turizmde atılım yapabiliriz. Bunun için öncelikli olarak Vanlı iş adamlarının kolları sıvaması gerekir. Biliyoruz ki bu bölgede 5 yıldızlı bir otele ihtiyaç var, bunun yanında yörenin dokusunu yansıtan 4 yıldızlı bir otele de ihtiyaç var. Bakanlık bize yer göstersin, otel yapalım. Ben Karadenizliyim şeref sözü veriyorum, yer gösterilirse otelin temelini hemen atarım. Arsa şehir dışında da olabilir, yeter ki yer göstersinler" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'le uzun süredir Van'a yapılacak otel yatırımı konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını, Onay Turizm'den Yıldırım Onay'ın arsasıyla ilgili bir girişimde bulunuklarını ancak bazı engeller nedeniyle bunu hayata geçiremediklerini belirten Ulusoy, "Sayın Bakanımız bize Van'a turizm okulu yapacaksınız dedi, sözünüzü yerine getiremedik. Ancak bugün okul ve otel meselesini halledeceğiz. Siz bize şehir dışında bir yer tahsis edin 5 yıldızlı bir otel yapacağız" diye konuştu.

THY bize indirim yapsın

Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu ise konuşmasında, bölgeyi kurtaracak iki sektörün tarım ve turizm olduğunun altını çizdi. Turizm adına bugüne kadar birçok sözler verildiğini, sık sık devlet ve iş adamlarının kentlerini ziyaret ederek, görüşmeler yaptıklarını kaydeden Kandaşoğlu, verilen sözlerin tutulmasından şikayet etti. Kandaşoğlu, "Bizim bekleyecek sabrımız kalmadı. Turizm için ihtiyaçlarımızı ortaya koyduk. En kısa zamanda buraya 5 yıldızlı bir otel yapılmasını istiyoruz. Otelse otel, okulsa okul hemen yapılsın" dedi.

Türk Hava Yolları'nın Van uçuşları ile ilgili aldıkları şikayetleri de aktaran Kandaşoğlu, uçak biletlerinin fiyatlarının çok yüksek olmasını eleştirdi. Kandaşoğlu şöyle konuştu, "THY, Van'a gelmek isteyenlere indirim yapmalıdır. Van için gidiş-dönüş ödenen fiyat bazen 400 YTL'yi aşmaktadır. Bu yüksek fiyatı gören turist elbette ki gelmekten vazgeçecektir. Turist diyor ki 'Paris'e de uçsam bu parayı vereceğim niye Van'a gideyim', haklı. Yetkililerden rica ediyoruz, en azından yaz sezonu için fiyatlarımızda indirim yapın."

Son iki aydır Van'da kültürel anlamda önemli bir hareketlilik olduğunu anlatan VATSO Başkanı Zahir Kandaşoğlu, geçen hafta Van Gölü'nde yapılan Offshore Yarışları'ndan söz etti. Bölgeye olan bu ilginin devam etmesini dileyen Kandaşoğlu, Hilton'un da otel yapmak için görüşmeler yaptığını, Global Yatırım'ın da otel projesi olduğunu sözlerine ekledi.

Van en güvenli kent

Kandaşoğlu'ndan sonra kürsüye gelen Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün ise, Van'ın Türkiye'nin en güvenli kentlerinden biri olduğunu iddia etti. Gece geç saatlere kadar sokakların aydınlık ve dolu olduğunu vurgulayan Yenigün, "Avrupa kentlerinde bile bu kadar güven ortamı yok. Van'da gece caddelerde bayanlar rahat rahat dolaşabiliyor. Bu da huzurun ve barışın göstergesidir" yorumunu yaptı.

Yenigün belediyenin son dönemde yaptığı altyapı çalışmalarından söz ederek, bu çalışmaların tamamlandıktan sonra kentte turizm icra etmenin çok daha kolay olacağının altını çizdi. Van'a doğalgaz getirilmesi için yapılan çalışmalarda son aşamaya geldiklerini söyleyen Yenigün, Van Gölü'ndeki kirliliğin önlenmesi için kanalizasyon şebekesini yenileme çalışmaları yaptıklarını kaydetti.

Van Valisi Özdemir Çakacak ise bugünlerde Van'ın turizm olanaklarının yeniden keşfedilmesinin heyecanını yaşadıklarını dile getirerek, "Ülkemize güneşin doğduğu kent olan Van'da sizi görmekten mutluluk duyuyoruz" dedi. Çakacak, Van'ın daha fazla turist çekmesi için yerel yönetimler ve sivil kurumlarla işbirliği içinde olduklarını kaydetti.

Akdamar ibadete açılabilir

Açılış konuşmalarından sonuncusunu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik gerçekleştirdi. Bakan Çelik, Türkiye'nin kültür turizminden yeterli oranda faydalanmadığını belirterek, ülkemizde bin 300 ören yeri bulunduğunu, bunun önemli bir kısmının restore edildiğini ancak hala turizme kazandırılması gerekenlerin olduğuna dikkat çekti. Çelik, "Van'a baktığımızda Urartulardan Selçukluya, Osmanlıdan Cumhuriyet dönemine kadar bir çok tarihi eser var. İlk milletvekili olduğumda Akdamar Adası'ndaki kiliseyi restore etmeyi hedef olarak önüme koydum.

Daha sonra birçok tehdit mektubu aldım. Sayın Başbakana da 'kilise tamir ettiren başbakansın' diye tepki gösterdiler. Hangi döneme ait olursa olsun bu tarihi eserler bu milletin kültürel mirasıdır, bizden sonraki nesillere aktarmak da insani bir görevimizdir. Empati yapmalıyız, Balkanlarda bıraktığımız eserler var, onlar yıkılmaya terk edildiğini söylerken onların isteklerini de dikkate almalıyız. Akdamar Kilisesi de bizim, Ayasofya da bizim, camilerimiz de bizim" dedi.

Çelik, Japonya'nın dünyaya 17 milyon turist gönderdiğini bunun ancak 100 binin Türkiye'ye geldiğini hatırlatarak, "Japon turistler daha çok kültür turizmine yöneliyor. Biz bize ait olanları onlara sunma konusunda yeterli performansı gösteremiyoruz.

Hükümetimizin yaptığı atılımlar, TÜRSAB ve benzeri meslek örgütlerinin ortaya koyduğu performans gelecek adına ümit vermektedir. En iyi, iyinin düşmanıdır, biz dolayısıyla en iyiye talip olmalıyız. Turizmden yılda 30 milyar dolar gelir getirebilir. Bu yıl da yüzde 15'lık artış varsa ümitli bir gelişmedir" diye konuştu.

SEMPOZYUM

Açılış konuşmalarının ardından başlayan sempozyumun moderatörlüğünü TÜRSAB Kültür Komitesi üyesi Liason Turizm'den Serdar Oğuzoğlu yaptı.

Kaçak kazılar tarihi yok ediyor

Sempozyunun ilk konuşmacısı Yüzüncüyıl Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Aynur Özfırat, "Van bölgesinin tarihi ve arkeolojik değerleri" konulu bir sunum gerçekleştirdi. Sunumu sırasında Üniversite olarak yaptıkları kazılarda ortaya çıkardıkları Urartu Krallığı'na ait eserler hakkında bilgiler veren Özfırat, kazılar sırasında karşılaştıkları zorluklardan söz etti.

Yörede çok sayıda kaçak kazı olmasından dolayı büyük bir arkelojik kıyımla karşı karşıya kaldıklarını öne süren Özfırat, bulunan çok sayıda eserin ya yurtdışına kaçırıldığını ya da hazine avcılarına satıldığını belirtti. Urartu devletinin başkenti Tuşpa'nın mezarlığı olan Altıntepe'de yapılan kaçak kazılarda ortaya çıkarılan eserlerden bazılarının bugün İstanbul'daki Sadberk Hanım Müzesi'nde sergilendiğini öne süren Özfırat, "Bunun gizlisi saklısı yok, herşey kayıtlardadır" dedi.

Van Kalesi Höyüğü'nün otopark olduğunu, Akdamar Kilisesi'nin bahçesindeki eserlerin koruma önlemi alınmadığı için zarar gördüğünü söyleyen Özfırat, Van Müzesi'nin kentin kanayan yarası olduğunu belirtti. Müzenin deposunda 45 bine yakın eserin çürümeye terk edildiğini kaydeden Özfırat, bölgenin gün yüzüne çıkarılan zengin arkeolojik hazinesinin bu kadar küçük bir alanda sergilenemeyeceğini ifade etti. Özfırat,"Van'ın acilen modern bir müzeye ihtiyacı vardır" diye konuştu.

Yeni müze geliyor

Özfırat'ın konuşmasından sonra söz alan Van AKP milletvekili Gülşen Orhan, geçen hafta kente gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan böyle bir modern bir müzenin yapılması için söz aldıklarını açıkladı. Van'ın yeni müzesi için yer kararlaştırılması için toplantı yapılacağını ifade eden Orhan, Özfırat'ı bu toplantıya davet etti.

Van'da Turizm Bilinçlendirme Toplantısı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Doç. Dr. Ayşenur İslam da, UNESCO'nun "Somut Olmayan Kültürel Miras" (SOKÜM) Sözleşmesiyle ilgili bilgiler içeren bir sunum yaptı. Türkiye'nin SOKÜM'e 2006'da taraf olduğunu açıklayan İslam; el sanatları, gösteri sanatları, yöre mutfağı, sözlü gelenekler, ritüeller, şölenler gibi soyut mirasların SOKÜM'ün kapsamında olduğuna dikkat çekti.

Van'daki somut olmayan mirasın çıkarılması için bir envanter çalışması yapılması gerektiğini belirten İslam, "Örneğin İspanya'daki Boğa Festivali gibi Türkiye'nin dünya çapında tek bir festivali yok. Neden Türkiye'nin böyle bir festivali olmasın ve bu Van'da yapılmasın?" dedi.


Bakanlığın Türkiye Turizm Stratejisi 2023 çalışmasında Van için "Urartu Turizm Bölgesi" hedefi koyduğunu kaydeden İslam, Van'a 18 delikli iki adet golf sahası ve Ahlat Su Sporları ve Deniz Otobüsü Yanaşma ve Barınma Limanı 'na ek olarak bir yat limanı projesi olduğunu da açıkladı.

İslam, Bakanlığın 14 Ekim 2008 tarihinde Van'da Turizm Bilinçlendirme toplantısı gerçekleştireceğini sözlerine ekledi.

Etnik ve cinsiyet ayrımcılığı kalkmadan turizm olmaz

Ekonomist Mustafa Sönmez ise konuşmasında Türkiye'nin turizm ekonomisiyle ilgili genel bir değerlendirme yaptıktan sonra bu tablo içindeki kültür turizminin payını değerlendirdi ve Van bölgesi ile ilgili turizm rakamlarını aktardı.

Türkiye'nin turizmdeki en büyük hatasının kitle turizmine yoğunlaşmak olduğunu savunan Sönmez, acilen ülkemizin turizm politikasının kültür turizmi odaklı olarak değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sönmez, "Çünkü kitle turizmi düşük gelir bırakan turist profiline hitap eder, kültür turizmi ise yüksek profile sahip turist çeker. Turizmde daha fazla yoksullaşmak istemiyorsak kültür turizmi yapmalıyız" dedi.


Doğu ve Güneydoğu'daki en büyük sorunun 'iş ve aş' olduğunun altını çizen Mustafa Sönmez, bu sorunların ancak tarım ve turizm sayesinde çözülebileceğini vurguladı. Türkiye'ye gelen yabancı turistlerden ancak yüzde 3'nün Doğu Anadolu'ya gittiğini açıklayan Sönmez, bu rakamın arttırılması için bölgenin kendine özgü turizm ürünlerinin daha fazla tanıtılması ve pazarlanması gerektiğini söyledi. Sönmez, "Van Gölü Havzası, topraklarında barındırdığı Selçuklu, Urartu, Ermeni uygarlıklarına ait tarihi ve kültürel varlıkları sayesinde kendine özgü bir turizm potansiyelidir" dedi.

Barışın olmadığı yerde turizmin olamayacağını da vurgulayan Sönmez, bölgenin kalkınması için öncelikle her türlü etnik kimliğin tanınması gerektiğini belirtti. "Siz bölge insanının kendi dili olan Kürtçeyi rahatça konuşmasına izin vermezseniz nasıl SOKÜM projesi yapabilirsiniz ki?" diye konuştu. "Etnik ve cinsiyet ayrımcılığı ortadan kaldırılmadan iş, aş ve turizm olmaz" diyen Sönmez, Van Gölü kıyısında neden hiç halk plajının olmadığını sordu. Sönmez, "Kent gezisinde gördüğüm kadarıyla göle sadece erkekler giriyor, kadın hiç görmedim. Böyle şey olmaz, bu göle kadınlar da girebilmeli, erkekler de. Laik-demokratik kültürü içselleştirmeden turizmi geliştiremezsiniz" yorumunu yaptı.

Temalı turlar yapılmalı

Turist Rehberleri Birliği Başkanı Şerif Yenen ise, Sönmez'in tespitlerine katılarak, Türkiye'nin acilen kitle turizmi icra etmeye son vermesi gerektiğini savundu. Bakanlığın yurtdışında yaptığı tanıtım çalışmalarında kültür turizmine odaklanması gerektiğini ifade eden Yenen, "5 yıl üst üste sadece kültür turizmi odaklı kampanya yapılsa eminim ki Türkiye turizmde bu alanda yükselecektir" dedi. Ülkemize gelen turistlerin müze ve ören yerlerine ziyaret oranlarının çok düşük olduğunu söyleyen Yenen, bunun kitle turizminin bir sonucu olduğunu vurguladı.

Doğu Anadolu bölgesinin bir kültür turistinin ne yazık ki Türkiye'de ilk gideceği bölge olamadığını belirten Şerif Yenen, şunları söyledi: "Doğu Anadolu'nun öncelikli destinasyon olması için temalı turlar düzenlemek gerekir. Örneğin bu bölgede önemli bir Ermeni kültürü mirası var, belki böyle temalı bir tur düzenlense Van, kültür turistlerinin Kapadokya'dan önce ilk durağı olabilecektir."

Doğu Anadolu'ya yabancı turistlerden önce yerli turistlerin de ilgisinin arttırılması için çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Yenen, bölgenin turizmden hak ettiği payı alabilmesi için önce kendi insanın tanıması ve turizm bilincine sahip olması gerektiğinin altını çizdi.

Turizmin bazen koruma-kullanma dengesi sağlanamazsa icra edilen bölgelere yarar değil zarar getirbileceğini de hatırlatan Yenen, Van için de aynı tehlikeninin söz konusu olduğunu sözlerine ekledi.

Yenen'den sonra söz alan Onay Turizm'den Yıldırım Onay ise kültür turizminin neden yükselen değer olduğunu özetleyen bir konuşma yaptı. Onay, bölgeye otantik kültürün yansımalarını barındıran turizm yatırımları yapılması gerektiğini ifade ederek, bu tür yatırımlar için de devletten teşvik istedi.

Gözden Kaçanlar

Medya gözüyle turizmi değerlendiren gazeteci ve TV programcısı Coşkun Aral ise, "Gözden kaçanlar" başlığı altında bir sunum yaptı. Meslek hayatının son 10 yılını turizm ve gezginlik üzerine kafa yorarak geçirdiğini kaydeden Aral, bu sunumunda dünyanın dört bir yanından örneklerle turizm pazarlama tekniklerini anlattı. Gezilerinde ülkemizin sahip olduğu zengin tarih ve kültür mirasının başka hiçbir ülkede bulunmadığını gördüğünü vurgulayan Aral, bu filmdeki örneklerin yol gösterici olmasını diledi.

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyeleri sempozyumun sonunda konuşmacılara birer teşekkür belgesi verdi.

VATSO'nun desteğiyle gerçekleştirilen sempozyuma katılımın düşük olması dikkat çekti. TÜRSAB'ın birçok bölgesinden temsilcilerin yer aldığı sempozyuma Vanlı turizmcilerin ilgi göstermemesi eleştiri aldı. VATSO Başkanı Zahir Kandaşoğlu, son dönemde birçok kez bu tip toplatıların yapılmasına karşın hala somut adımların atılmamasından dolayı ilginin düşük olabileceğini iddia etti.

Van'a Bölgesel Yürütme Kurulu

Sempozyumun ardından Van şehir merkezindeki TÜRSAB Van Bölgesel Yürütme Kurulu hizmet ofisinin açılışı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in katılımıyla gerçekleştirildi. Hastane Caddesi Şerefiye Mahallesi Urartu İş Merkezi K:1 No:1 adresinde açılan bu yeni ofiste TÜRSAB'ın Doğu Anadolu bölgesinin yönetimi görev yapacak.