TÜRSAB 'ın hacizlik binası, depoda çıkan biletler ve çarpıcı açıklamalar

Her ay 2 defa Perşembe günleri canlı yayın yapacak olan Başaran ULUSOY bilinmeyenleri gerçekleri canlı canlı anlatacağını söyledi

TURİZMİN SESİ


Başaran Ulusoy’a Nasılsınız diye sorduğumuzda. Ben çok iyiyim tabiiki ama güzel bir sabahla uyanıyorsunuz ve memleketimizin en güzel yaylalarının olduğu, doğanın müthiş olduğu Karadeniz Bölgesi’ndeki sel felaketi hem bizleri üzmüştür hem de gelecek nesillere de üzüntü kaynağı yaratmıştır. Çünkü konuşacağımız çok mesele varken dünyada küresel ısınmanın getirmiş olduğu sıkıntılar ve hava değişimleri maalesef en fazla ülkemize zarar verecektir. 

KÜRESEL ISINMA ARTIK DÜNYANIN BİR MESELESİ HALİNE GELMİŞTİR
2004 yılında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Milliyet Gazetesi tarafından en çevreci kuruluş olarak seçilmiştir. Çünkü bizim işimim doğa,bizim işimiz yeşil. Bugün elektriğe ihtiyacımız var. Çünkü Avrupa ülkelerinde kişi başına düşen 8000 kw/sa ‘dir. Norveç’te ve İsveç’te 20.000 kw/sa’dir. Amerika’da 16.000 kw/sa’dir. Türkiye’ de maalesef 6000 kw/sa civarında. Dolayısıyla barajlara ihtiyacımız var. Ama Karadeniz’e Hidroelektrik santralleri yapılması lazım, doğanın tahrip edilmemesi lazım. Doğa bugün intikamını alıyor. Çünkü Akdeniz’de ki deniz sıcaklığı 31 derece, Karadeniz’ de 30 derece. Ne oluyor ısınmadan dolayı çıkan nemler depolama yapıyor ve yağmur olarak sıcaklık olarak bize dönüyor. Yanlış yapılanmanın önüne geçmemiz lazım. 

SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ GELECEĞE YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPMALI
Yani artık Seyahat Acentaları Birliği geleceğe yönelik çalışmalar yapmalı. Biz çevre konusunda çok duyarlıydık. Arkadaşlarımız sosyal medyada ve bazı moderatörlere yazı yazacağına bence bunları konuşsunlar, proje getirsinler. Hayrettin Karaca Bey ile beraber TÜRSAB olarak ben TEMA Vakfı’nın Yönetim Kurulu üyeliğini yapmıştım. 

TÜRKİYE’NİN ACİL 1 MİLYAR MEŞE PROGRAMINI DEVREYE KOYMASI LAZIM
Çünkü yağmur tutacak olan ağaçlardır, yağmuru tutacak olan topraktır. Bir Kıbrıs’ın yüz ölçümü kadar toprak maalesef dereler vasıtasıyla denizlere gitmekte. Barajlarımız çamurla dolmaktadır. Gelecek yıllar tehlike arz etmektedir. O bakımdan her ne olursa olsun Meşe programına geçilmesi lazım. Milli ağacımız Osmanlı’dan bize yâdigar kalan koruyucu ağacımız meşedir. Palamutundan hayvanlar yiyeceğini alır, kökleri gübre görevi görür, suyu tutar ve buna da Türkiye’nin acil ihtiyacı var. Dolayısıyla biz bunları konuşmamız gerekirken maalesef 6 aya yakın bir zamanda üyelerimizin zaman zaman bana sordukları, zaman zaman benim dinlediklerimi ve inanamadıklarımı söylemleri de hayretle karşılıyorum.

ŞÖYLE İFADE ETMEK İSTİYORUM
20 seneye yakın görev yaptım. Ne zaman konuşacağımı ölçerim, ne zaman söz söyleyeceğimi biçerim ondan sonra konuşurum. Allah’ın bize vermiş olduğu en büyük hediye “ZAMAN”dır. Bunu çok iyi kullanmak lazım. Evet ben bilinen bu ileri ki tarihte açıklayacağım nedenlerden dolayı aday olmadım. Değerli bir arkadaşımız aday oldu. Bir seçim yarışıydı. Seçimde konuşacağımız meseleler Booking.com, binaydı, vizeydi, kanundu, yönetmelikti. Bunları konuşacağına genel kurullarımızda, saat 16:00’ten 22:30’a kadar bizim genel kurulumuzda “İBRA” konuşuldu. Biz ibradan kaçmadık. İbradan kaçmış olsaydık, ben 7 Mart’ta Sayın Bakan’ a yazı yazdım. Yönetim Kurulu arkadaşlarım eski arkadaşlarımla beraber bir dilekçe verdik. Dilekçe de burada. 

Dedik ki Sayın Bakan biz spekülasyonlara karşı bir önlem için biz Bakanlığınızdan Zatı-âlinizden teftiş istiyoruz ve denetim istiyoruz, müfettiş gönderin. Ve 7 Mart’ta yazdığımız yazıyı 8 Mart’ta Sayın Bakan aldı. Heyet oluşturdu ve müfettişleri gönderdi. Biz de bize sorulanlara cevap verdik. Bunlar bu camiada yaşanmalı mıydı? Bunları ben üyelerimizin takdirine bırakıyorum. 11 Mart’ta Sayın Bakan’a tüm hesapları anlatan, TÜRSAB’ın mali yapısını anlatan, ne olduğunu anlatan yazı yazdık. 11 Mart’ta ki yazıdan sonra, 21 Mart’ta aynı yazıdan Cumhurbaşkanımıza ve Firuz Bey’e gönderdim. Yazdığımıza yazıda tüm hesapların bilgilerini verdim. Yani bunlar, kim hesap kaçırabilir.Personelimiz içinde 20 sene, 30 sene çalışan var. Mobing uygulanılmıştır, taciz edilmiştir. Başaran’ın adamı, şunun adamı diye ayırım yapılmıştır. Be kardeşim sen görev yaptığın zaman Müzelerin idaresi Firuz Bey’deydi. 1,5 yıl 206 kişi Müzelerde çalıştı. Bunlar işten çıkarken tazminatlarını vereceksin. Yok şirketin adamı, yok bunun adamı, yok şunun adamı, yok onu kapatacağım, yok bunu yapacağım. Kardeşim biz geldik bize yazılı olan kanunlar vardır, yazılı olmayan etik değerler vardır. Biz bir evvel ki dönemde ki Yönetim Kurulu Başkanlığı’na tekrar seçildiğimde bize ne Firuz Bey tebriğe geldi ne diğerleri tebriğe geldi. Hiç gocunmadık. Ama arkadaşlar seçildiklerinde ziyarete gittik. Çetin Bey’le beraber anlattık. Ne soracaksanız sorun, yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. Ne soracaksanız yazılı sorun, ne soracaksanız sözlü sorun, çağırın ne var ne yok bilgilendirelim. Üyelerimizin kafasını karıştırmayın, ikiye bölünmesin burası, üçe bölünmesin. Yani susmamız demek her dedikoduyu her yalanı kabul etmemiz anlamına gelmez. Personel taciz edildiği gibi, mağdur da edilmiştir. Bunlara gerek yoktu ki. Buraya alınan elemanlar Başaran Ulusoy’un elemanı değildi ki. Yetişmiş, değer verilmiş hakkıyla işini yapan kişilerdir.

NEREDEN GELDİĞİ BELLİ OLMAYAN, NE ÖDENDİĞİ BELLİ OLMAYAN RAKAMLAR VERDİĞİN PERSONEL İÇİN İÇİN SIZLAMIYOR MU? 
Şimdi getirilenler kim? Ne olduğu, nereden geldiği belli olmayan, ne ödendiği belli olmayan rakamlar verdiğin zaman için sızlamıyor mu? Efendim hadi siz Başaran Ulusoy’a bilgi götürüyor musunuz? Ben bir acentayım kardeşim. Benim bilgiye ihtiyacım yok. Kimseyle de işimiz yok. Ama kamuoyunda algı yaratarak 300 milyon, 400 milyon, 500 milyon devletten para isteyeceğim, Sayın Cumhurbaşkanı’na arz edeceğim yanlış yalan şeyler konuşmaya gerek yok. 

DEĞERLİ PERSONEL KADROSUNU TAHRİP ETTİLER, HAKSIZ OLARAK ÇIKARTTILAR, UYGULAMALAR YANLIŞTI…
Bakın bu personel çok değerli bir personel kadrosunun çoğunu tahrip ettiler, çıkardılar, tazminat vermediler ve uygulamalar yanlıştı. Firuz Bey sen müzeleri idare ederken personelin maaşları şirketten ödeniyordu. Efendim şirketin TÜRSAB Birlik’e borcu var. 6 yıldır, 7 yıldır TÜRSAB’ın tüm masraflarını, tüm giderlerini, genel kurullar dâhil olmak üzere şirket ödüyordu, faturasını kesmedi, kesebilir. Söylenen rakamların %60’ı firmaların birbirine olan hesaplanmasıdır. Kesersin faturanı kapatırsın. Bugün devletten yalnız Kuşadası Kongre Merkezi’nin (KOMER) 70 milyona yakın KDV alacağı var. 

GELDİK HESAPLARA…
Bugün bina için laflar söyleniyor. Neymiş bina için söylenen laflar? Efendim bina satışa çıkacak. Bak kardeşim biz 22 Mart’ta yazdığımız mektupta binanın borcunun 40-42 milyon lira olduğunu, bunun 5 sene ile yapılandırıldığını, bu konuşulduğu takdirde ortaya çıkarılabileceğini, buranın arsasının değerinin 15 milyon olduğunu, binanın 110-120 milyon lira civarında olduğunu söyledik. 

Suudi Arabistan Konsolosluğu geldi, kiralamak için geldi, sonra vazgeçti. Firuz Bey’e bir yazı yazmış, ben satın almak istiyorum demiş, yazısı da burada. Buranın borcunu yükseltmekle, buranın değerlerini ucuza kaptırmakla eğer bundan kâr edeceksen, bu kin, nefret ve intikam hisleriyle hareket etmiş olursun anlamına gelir bu yanlıştır. Şimdi bir arkadaşımız kalkıp, çıkıp diyor ki Mehmet Uzuner. Efendim sahte bilette son bomba bu. Ya çocuk musun kardeşim ya? 1 milyar 106 milyon dolar karşılığında ihale alınmış. Bu başarı ile yürütülmüş ve bir model geliştirilmiş. Seyahat acentaları 20 yıl zarfında indirimli biletlerden 870 milyon indirim almış. Bu tamamıyla TÜRSAB’ın başarısıdır, bu tamamıyla bizim başarımızdır. Bu biletler, indirimli biletler. Evet 2016 yılı geldi malum nedenler Türkiye’de terör örgütü, bombalamaydı, kotamızı dolduramadık. Taahhüt ettiğimiz miktarı dolduramadık halbuki ceketimizi alıp çıksaydık 100 milyon liraya yakın zarar etmeyecektik. 

AMA MÜCBİR SEBEBİ KABUL ETMEDİ DEVLET CEZAMIZI KESTİ
45 milyon lira ceza, 50-60 milyon lira da zarar ettik 100 milyon lira buradan zararımız var. Zaten belimizi büken Müzelerde ki zararla, Kuşadası Kongre Merkezi (KOMER) devletin yap dediği oradaki Dünya’nın bugün en güzel kongre merkezidir. Budur! Şimdi arkadaş kalkıp diyor ki sahte bilet. Ya sahte bilet basılır mı? Ha sahte bilet basmışsın ha para basmışsın. Bu arkadaş galiba bileti görse Mars’tan gelmiş bir yazı olarak görecek. Bu olay şudur: Denizbank, Burgan Bank’a verilen biletler karşılığında aldığımız krediler vardı ve biletleri bankaya vermişiz. Verilen biletleri, güvenlik yani kişiselleştirme olayı vardır. Bankaya parayı yatırırsın, bileti alırsın, getirirsin bileti basan MTM Firması’na o da kişiselleştirir, bilet basılır. Yani burada emniyet tedbiri almışız. Bu olay MTM’nin sahibi Yusuf Bey tarafından Firuz Bey’e anlatılmış, bu olay Denizbank’ın yetkililerine anlatılmış, bizle alakası olmayan bir olay. Paranı yatıracaksın bankaya alacaksın biletini. Peki kardeşim bu biletler 30 milyon lira. Mart’ın 1’inde göreve geldin. Bu biletleri 1 günde satma imkânın var, satıp niye kredini kapatmadın?  

NİYE TÜRSAB’I ZARARA UĞRATTIN? 
Sahte bilet demek ayıp! 20 yıl görev yapmış bir insan olarak beni ve arkadaşlarımı ki bunları Bakanlık’a da yazmış burada 30 milyon bilet olduğu da var. Firuz Bey’e yazılan 22 Mart tarihli yazıda var, hesap burada. Acentalara sunulmadı ve hala da sunulmuyor. 6 ay geçmiş banka faizi hala işliyor, günah değil mi? yazık değil mi kardeşim? Biz kenarda oturuyoruz, malum nedenlerden dolayı biz seçimlere girmedik, tâlepkar olmadık, arkadaşımız girdi. Bir yarıştı ama benden intikam almaya kalkmak TÜRSAB’ı yaralamak anlamına gelir. 

BANA OLAN SEVGİYİ SENİN ÖLDÜRMENE İMKÂN YOK
Bana olan sevgiyi benden bir adım daha öne giderek, daha fazla iş yaparak, kucaklayarak, sarılarak yapacaksın .Böyle kinle nefretle değil. TÜRSAB güvenlik ambarına Çin Seddi’ne gelmiş. Güvenlik elemanları, Bodyguardlar bunlar nedir ya? Evet burada biz hesabı çıkarmışız. Bundan hariç bir hesabı da kabul etmediğimi söylüyorum. Aynen bu yazı aynı vaziyette Bakanlık’tan gelen denetim elemanlarına da verilmiş. 

TÜRSAB’IN BORCU BANKALAR DÂHİL, VERDİĞİMİZ ÇEKLER DÂHİL 188 MİLYONDUR
30 milyon Müze biletleri, 3 milyon yine Müze Biletleri bunlar TÜRSAB deposunda stok olan etti 33 milyon.
70 milyon dönemimize olan aidatları bıraktık. Şimdi aidatlar için devamlı yazı yazıyorsunuz. Bizi tenkit ediyordunuz. Bunlar yanlış şeyler…Bana şunu söyleyebilirsiniz bir kurucu moderatör çıkmış yazı yazıyor, ahkam kesiyor. Kardeşim bana şunu diyebilirsin Diyarbakır’da terörizmin yıkmış olduğu Diyarbakır Ziya Gökalp Müzesi’ni devlet o günkü şartlarda ihaleye çıkıp da yapamazdı. Bizi uygun buldu ve bizi bulunca rica ettiler, gittik biz Ziya Gökalp Müzesi’ni 60 günde ayağa kaldırdık. 2,5 trilyona yakın para harcadık. O Diyarbakır Karpuz Festivali’ne gitmem neyse o Müzeyi de açmam oydu. Bunları yaz kardeşim, Göbeklitepe’yi yaz, Kars’ta Aynalı Köşk’ü adam ettiğimizi yaz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatı ile yapıldı. 

İNSAF ET KARDEŞİM YA
Pamukkale Hierapolis’in karşısında Denizli’de bir Laodikea ortaya çıkmıştı. Laodikea tamamen bizim katkılarımızla ortaya çıkmıştır. Arabasıyla, teknik imkânlarıyla, yiyeceği ile, içeceği ile ve vinçleriyle bir Laodikea emrine teslim ettik. Nihat Zeybekçi teşekkür etti, Belediye Başkanı teşekkür etti, Denizli halkı teşekkür etti. Şunu diyebilirsin ya Laodikea’yı yaptın, Efes’i de ayağa kaldırdın, ışıklandırdın, Muğla’da Kaya dağını ışıklandırdın, her yerde vardın niye Patagonya’da yoktun diyebilirsin. Zaten anca onu söyleyebilirsin. 

20 SENEDİR TENKİT EDİYORSUN NE YAPMIŞIZ KARDEŞİM?
Zamanımızı, kefaletimizi, kredimizi hepsini TÜRSAB için kullandık. Bunların hepsi karar defterlerinde var ve Firuz Bey’in de imzaları var. Hepsini kendilerine gönderdim. Benimle beraber görev yaptığında bütün hepsi bunun içinde. Bakın şunu söyleyebilirsin kurucu moderatör şurada vakfın makbuzları var.

20 yıl boyunca Başaran Ulusoy olarak şartlı bağışlar yapmışım. Ne yapmışız Şehit ailelerinin, polislerin, askerlerimizin ailelerinin çocuklarına burs vermişiz. 500-600 kişi okutmuşuz. Mağdur olan, ihtiyacı olan üyelerimize sosyal yardım yapmışız, 20’ye yakın. Bu arkadaşlarım beni tenkit edenler insaf etsinler bir tanesi de bunu yazsınlar. Şimdi bunlara burs verilmiyor, bunlara yardım yapılmıyor. Ama danışmanlık ücretleri, masrafları yapılıyor. Biz sormuyoruz meraklanmasınlar. Ben kendilerini ibra edeceğim ama üyelerin ibra edip edemeyeceğine karışamam. Bunlar yanlış şeyler. 

YANİ VAKFIN İŞLERİNE NE YAPTIK BİZ VAKIFTA?
Başaran Ulusoy olarak Uktaş’ın yani Lütfi Kırdar’ın kuruluşunun %10’unu vakıfa verdik. Göreve geldim %5 daha aldım oldu %15. Bundan 6-7 ay önce Dedeman Grubu’nun hisselerini satın alarak oradaki hissemizi %40’a çıkardık, kredilere ben imza attım, kefalete ben imza attım. Benim attığım kefalet imzaları ve kredilerle siz o şirketi teslim alacaksınız orada yöneticilik yapacaksınız ondan sonra da konuşacaksınız. KONUŞAMAZSINIZ…

Evvela oradan ayrılmanız lazım o zaman konuşursunuz. Madem beni tenkit ediyorsun oraya niye geliyorsun. Bugün %40’ı hemen hemen 60-70 milyon civarında ki bana göre 100 milyon liradır. TÜRSAB’ın orada hissesi var. Bunları biz çoğalttık. Bunlardan hiç bahsetmek yok ama güzel gelir gelmez yaptıkları ilk iş huzur haklarını 3000 liraya çıkarmak olmuştur. Olabilir, bir sebebi vardır, öyle takdir edilmiştir, ona da bir şey söylemiyoruz. Şimdi hem beni tenkit edeceksin hem o şirketin başına geleceksin. Kuşadası Kongre Merkezi (KOMER), bugün TÜRSAB’ın orada 200 milyon liraya yakın bir malvarlığı, %50’ye yakın bir ortaklığı var. Sermayesi 300 milyon lira. Kolay değil. En son geldiler, Firuz Bey geldi, görevi teslim ettik, ibra oldu. Böyle bir tesis yapılmaz, yapılamaz. Ne istiyorsun kardeşim? Sor cevap verelim. Efendim buraya borç şu kadar, her gün borsa gibi yani televizyon ekranlarında yazıyor ya dolar şu oldu bu oldu her gün bir şey dönüyor. Bırakın kardeşim ya, hesap burada, sorun. Cevap verelim…

60 MİLYON- 70 MİLYON YALNIZ KDV ALACAĞI VAR
 Bankalarla oturursun, bunları çözersin. Bizde sıkıntı çektik. 2016’nın sıkıntılarını atlatamamıştık. Ama buna rağmen gemiyi limana getirdik. Şirkete sahip çıkmam, buna sahip çıkmam ya niye sahip çıkmıyorsun kardeşim? İzmir Fuarı yapmayacak mısın? Yapacaksın.

Müzeler ne oldu? İhaleye çıkıldı. %25 indirimimiz %20’ye düştü. Biz kendimize mi aldık müzeleri? Biz mağazaların ihalesine mi girdik? Şimdi bunlar maalesef TÜRSAB’ta kırıcı ve üzücü olaylar olmaktadır. Bunlar yanlış şeylerdir. Bir görev yapmış eski yönetim kurullarını yerden yere vurmak kimseye bir şey kazandırmaz. 

AH İLE HAK YERDE KALMAZ YERİNE GİDER
Şimdi ben bir şey sormak istiyorum. Yani burada 3 tane, 4 tane Olağanüstü Genel Kurul yaptık. Firuz Bey, kanun çalışmalarında, yönetmelik çalışmalarında heyetin başına seni koydum. Toplantılar yaptırdım. Bütün bölgelere çıkıldı, avukatlarla toplantılar yapıldı, Üniversitelerden 20’ye yakın akademisyen alındı. Bunlarla birlikte yönetmelik çalışmaları yapıldı. 

NERDE TIKANDIK? 
Ben burayı 2,5 tane tur operatörüne teslim etmem dedim. Evet bir mücadele yaptık. Teminat mektupları 250 bin liraya çıkacaktı. Bunu da kabul etmedik. Zannederim ki yönetmelik kimseye sormadan çıkartıldı. Zannederim ki kanun çalışmalarında kimseye sormadan çalışıldı. Ben merak ediyorum. Şeffaf, açık bir yönetim uygulanacaktı. Arkadaşlar şu yönetmeliği nasıl çıkardılar? Neye istinaden çıkardılar? Bölge Yürütme Kurulları Teşkilatlarını biz kolay kolay kurmadık, sıkıntılarla kurduk. Derdimiz oldu, maaşlarımızı 15 gün geç ödeyebildik ama bölgeyi ayakta tuttuk. Siz hangi akla hizmetle bölgeleri yöresel yapıyorsunuz? 

YA YÖRESEL OLUR MU KARDEŞİM? YÖRESEL ÜRÜNDÜR: YAĞDIR, PEYNİRDİR YÖRESEL YAPARSIN
Bölgesel Yürütme Kurulları ismini ben koymadım ki.  İsimde benden önceki arkadaşlarımın açtıklarını devam ettirdik. Yani bunlar yanlış şeyler. Hiçbir Bölgesel Yürütme Kurulu’na müdahale etmedim, hiçbir seçimlerinin çalışmalarına müdahale etmedim. Arkadaşlar görev aldılar, 2 sene yapsınlar, yanlışlar yapılmaya çalışsınlar. Sorarlarsa cevaplar veririz, sormazlarsa kenarda dururuz.

BİR BÖLEN DEĞİL, BİR BİLEN OLURUZ DEDİM
Ama bugüne kadar bana daha 1 soru sormadı. Hakkı Bey ile Çetin Bey’i gönderdim Firuz Bey’e. Çıkarın hesapları, çağırın bizi, mutabakat yapalım. Yok Cumhurbaşkanı’na bunu anlatacağız. 

CUMHURBAŞKANIMIZA YANLIŞ ALGILARLA ANLATMAYIN
Mağdur gibi gösterip de yalan konuşmayın. Hesap burada, bunun haricinde hiçbir şey kabul etmiyorum. 1 Mart’tan sonra ödenmeyen, gelen faizlerin tüm hesabını arkadaşlardan alacağız. Benim kabahatim olan yer varsa, zimmetime Allah göstermesin bugün ben kefaletlerimin, hacizlerin, icraların cezasını çekiyorum. Çünkü ben kefil oldum, o gün ki şartlar öyle icap ediyordu. 

BOOKİNG.COM GİBİ BİR DEVİ DURDURDUK
Yani ya hiçbir şey yapmadıysak booking.com gibi bir devi durdurduk. Acentaların menfaati olan bir devi durdurduk. Birinci mahkemeyi kazandık, ikinci mahkemeyi kazandık, Baş Hukuk Müşavirimiz Şükran Hanım müdafaalarını yaptı, Çetin Bey idari anlamda destek verdi. Bu mücadeleden galip çıktık. Nihat Zeybekçi Bey bu konuda toplantı yaptı. Biz dedik ki acentalarımızla eşit hareket et, kur acentanı. Biz bunları söylememişiz. 

GEÇEN 7 TEMMUZ’DA FİRUZ BEY, “BOOKİNG.COM’A KURUMSAL KİMLİK VERECEĞİZ.”
Ya sen kurumsal kimlik nasıl verirsin kardeşim? Sen kimsin? Devletin kurumsal kimliğini, Ticaret Bakanlığı verir, Turizm Bakanlığı Belgesi verir.  7 Ağustos’ta da diyorsun ki, “20’ye yakın siteyi biz kapatacağız diyorsun.” Ne yapacağınızı bilmiyorum. Acentanın lehine olan her şeye destek veririz, olmayana vermeyiz.  Arkadaşlar ben buradan tüm acentacı arkadaşlarıma, gönül dostlarıma şükran duygularımı sunuyorum. Beni desteklediler. 20 sene benim yaptıklarımı, zaman zaman kızdılar, zaman zaman öğrendikleri zaman kızgınlıkları geçti ama Türk Kültürü’nün Türk Turizmi’ne katkısı ölçülemez. Yani İstanbul’da ki İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni kolay kolay yapamazsınız. Rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra ilk ziyaret eden Arkeoloji Müzesi’ni Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı olmuştur. Depreme dayanıklılığını biz hallettik. Devlet oradaki imkânlarla uğraşamadı. İyi bir yapıya kavuşturuldu, 6 milyon dolara yakın para harcandı. Orada olmayacaksın, Kars’ta olmayacaksın, Diyarbakır’da yakıp yıkılan müzeyi yapmayacaksın, Darphane ile uğraşmayacaksın, Topkapı Sarayı’nda çöpü temizlemeyeceksin… Bunlar bizim işlerimiz. Biz işimizi yaptık. İçimiz rahat hesap soracaksanız buyrun sorun . 

HESAP VERMEYE DE HAZIRIZ.
O yetmedi… İtalyanların, İtalyan dostluğunun başladığı Garibaldi Binası’nı aldık, yaptık, adam ettik. Orada bir eser kazandırdık. 

BİZ TÜRK TURİZMİ’NİN TÜSİAD’I OLMAYA YOL ALIYORUZ
Ama bunu küçük acenta, orta acenta, büyük acenta ayrımı yapmadan. Şimdi inşallah böyle bir şey düşünülmez. 250 bin liralık teminat mektubunu acentalarınız veremez. Biz İATA’da vardık, Tük Havayolları’nda vardık, özel havayollarında vardık, yabancı havayolları ile toplantılar yaptık, komitelerimiz çalıştı. Biz bunları yaptık siz neden yapmıyorsunuz demiyoruz. Firuz kardeşim kavgayı bırakın, kini bırakın, nefreti bırakın, ayrışmayı bırakın. Biz bunları söylüyoruz. Ne işin var kardeşim BYK’lara niye dokunuyorsun ya? Bu kurumun bir itibarı var. Bu kurumun itibarını sahte bilet deyip de ortaya koyamazsın. Bundan ne kazanıyorsun. Ne oluyor ben böyle cevap veriyorum beni yoruyorsun. 3 aydır, 4 aydır, 5 aydır yalanlara cevap vermeye çalışıyoruz. Ayıp! 

ŞİMDİ SORUYORUM ARKADAŞLARA BENİ TENKİT ETTİLER VİZELERDE… 
Irak, Libya, Cezayir vizelerini TÜRSAB’a kazandıran kim? 
Benim yönetimim. Bundan bir kazanç elde ettik mi ettik, teminatlar aldık mı aldık, imkânsızlık nedeniyle avans aldık mı aldık. Yok ucuz sattın dediniz tenkit ettiniz, yok pahalı sattınız dediniz niye sattınız dediniz. Kazanç yaptık, her şey muhasebede. Şimdi diyoruz ki; O zaman biz tektik, çünkü güçlüydük, tektik, tek vücuttuk. Şimdi 4-5 tane firma vize veriyor. Ne oldu 30 dolar ile başladınız, 10 dolara kiraya verdiniz. Peki be kardeşim bundan 3 ay önce sana vize işini yapan 3 tane firmayı gönderdik, 30 dolardan bunlara verdik dedik, 10 dolar peşin olarak sen al dedik, 20 dolarda hesaplardan mahsup et dedik. 30 dolarla borç hemen hemen sene sonunda bitiyordu. Ama yok, ben gönderdim ya acaba Başaran Ulusoy gönderdi bundan ne kazanç sağlıyor? diye düşündünüz.

ŞİMDİ SORUYORUM 
BYK’ların yönetmeliğinin değişmesinde, yönetmeliklerin resmî gazetelerde yayınlanmasında hangi çalışmalar yapılmış? Yönetim Kurulu kararları var mı? Bunları lütfen açıklasınlar. Şeffaflık istiyoruz, çünkü tek yönetimin anlayışı şeffaf. Bunu açıklayacakları gibi Vizeyi de kime verdiler, nasıl verdiler, ne şartla verdiler? Bizim aldığımız her olay her karar, her maddenin kararı vardır. Firuz Bey benimle olduğu dönemde de imzaları vardır. Şirket kuruluşlarında vardır, KOMER’de de vardır, sermaye arttırımında da vardır. Her karar defterinin fotokopisi bende var. Attığım imzayı da biliyorum. Cesur davranmış olabilirim. 

LİDERLİK DE CESARET İSTER
1999 yılında, 1 milyon TL borç ile devraldım ben TÜRSAB’ı. Şimdi 600 milyon liraya yakın mal varlığı var. 188 milyon borcu var ama karşılığında 70 milyon aidatı, 33 milyon bileti, vize geliri…Hac da masraf yapıyorsun, nereye verdiğin belli değil, YK kararı var mı? Hiçbir şey belli değil. Bunları örtmek için beni suçlamaya kalkma kardeşim. Ben elimi her zaman uzattım yine de uzatıyorum. Ama üyeleri düşmanca, üyeleri kini boğan, intikama boğan hadise ile karşı karşıya bırakma. Yani bizim Van’da ki Cevdet’le Gaziantep’te ki Figen’in, Ankara’da ki Engin’le Karadeniz’de ki Suat’ın farkı yok. Biz buraya siyaseti sokmadık. Biz buraya etik düşünceleri sokmadık, biz buraya cemaatleri sokmadık, biz buraya bölgeciliği sokmadık, kayırmadık.

TÜRSAB, TÜRK TURİZMİ’NİN AMİRAL GEMİSİDİR
Evet çatı kuruluş dediler, karşı çıktım. Ne çatısı kardeşim? Aynı bina altında yani bizim işimiz ayrı, yatırımcının işi ayrı, rehberin işi ayrı, otelcinin işi ayrı… Bunları aynı çatı altında toplayamazsınız. Aynı çatı altında oturup konuşabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanını da bu konuda yanıltıyorlar. 2007’de kanunumuzu değiştiren Sayın Cumhurbaşkanı’ydı. Dolayısıyla bu meseleyi bilir, inşallah bana da sorarlar. Ben de aydınlatırım.  Ben Yönetime, Numan Bey’e yazdığım yazılardan da birer tane Sayın Cumhurbaşkanımıza arz etmişim. 

ÇAĞIRILARSA GİDER ANLATIRIZ. AMA TÜRSAB’I BÖLMEYE, TÜRSAB’I KIRMAYA, TÜRSAB’A ZARAR VERMEYE KİMSENİN HAKKI YOKTUR
Günah değil mi? Kayıtlar ellerinde benim 1999’dan 2017’ye kadar ne kadar şartlı bağış yaptığımı, okuttuğumuz, sosyal yardım yaptığımız insanları çıkarsınlar. Bize her damgayı vurdular. Hep sabırla bekledim. Ama arkadaşlarıma şunu söylüyorum. 

BENİM İÇİN SÖYLEDİKLERİNİZ BİR GÜN SİZİN İÇİN DE SÖYLENECEKTİR
Yapmayın, yanlış yapıyorsunuz. Firuz Bey ben seni böyle yetiştirmedim. Hiçbir şey yapmadıysan benim yaptıklarımı görmen lazım. Ben seçileni gidip tebrik etmesini bilen bir insanım. Ama ben size karşı seçim aldığımda gelip, beni tebrik etme nezaketi göstermediniz. İnşallah Sayın Bakan da sektörün içerisinden gelen birisi olarak kucaklamasını, ayrışmayı değil bütünleşmeyi, kucaklaşmayı yapacak bir davranış içinde olur. 

77’DE BİZ KAYYUMLARA TESLİM EDİLEN TÜRSAB’I DA BİLİYORUZ
 Mücadelelerle geçen kongreleri de biliyoruz. Olmasın diyoruz. Artık susun TÜRSAB Binası’nda… O bina kolay kolay yapılmaz. Evet kredi ile yaptık, 5 sene aldı. Ya insan taksitleri öder, taksit ödemeyeceksin, vizeden gelir elde edeceksin şirketin borçlarını ödemeyeceksin ama gelirini alacaksın. Olmaz bu ya günahtır ya…

BİZ GÖREVE TALİP DEĞİLİZ
Çağırın bizi, biz kenardan size yardımcı olalım, yol gösterelim. Çünkü o hesapların içerisinden çıkamayacaklar. Bildiklerimiz var. Bilene sormuyorsunuz ithal ettiklerinize soruyorsunuz. Biz bizi taşıyanları istemedik ama taşlamayın kardeşim. Bizi taşıyın demiyoruz, ama taşlamayın. Yazık, yazık! Bir gün siz taşlanırsınız. Bu nedir ya… Kurucu bir moderatör yazıyor, 20 senedir yazıyor. 20 senedir itibar görmez. Ayıp ya…

Çevreden bahset, Türkiye’yi bekleyen felaketlerden bahset, Türkiye’nin en büyük meselesi çevre sorunudur. Biz yeşilin olduğu her yerde olduk. Fırtına Vadisi’nde Hayrettin Karaca ile beraber bayrağımızı açtık. Çamları korumakta vardık, doğanın korunmasında vardık, Yaban Av hayatının korunmasında vardık, Kuşların Göç yollarının korunmasında vardık. Böyle TÜRSAB olduk Biz… Bu sermayenin üzerinde oturuyorsunuz. Ama ben kefil olacağım, ben icraya maruz kalacağım, UKTAŞ’ta geleceksin orayı hemen apar topar işgal edeceksin. Sat kardeşim hadi bakayım. Sat işte sana mal bıraktık. 

Üyelerim şunu bilsinler 1999’da göreve geldiğimde, 2004 yılında 81 vilayetin valisine yazı yazdım. Arsa verin kent otelleri yapalım ve teşvik ettik kent otelleri yapıldı. Bugün Aizonai Dünya Ticaret Borsası’nın ilk açıldığı yer Çavdarhisar’dır. Örnek olsun diye Sayın Cumhurbaşkanımız açmıştır. Bir otel yaptık, örnek olduk. Herkes Kent Oteli yapmaya başladı. Evet yatırım yanlıştı ama örnek olduk. Sayın Cumhurbaşkanımız şunu söylemiştir Başbakanken. TÜRSAB’ın yaptığına bakın, siz sadece teşvik alıyorsunuz demiştir. Biz yaptık örnek olduk. Bugün 40’a yakın vilayette Adıyaman’da, Maraş’ta, Eskişehir’de yapılan kent otellerinin mimarı ve kılavuzu biz olduk. Bunları konuşun kardeşim, benimle bunları konuş.

TÜRSAB olarak 1618 sayılı kanunu yanlış söylüyoruz, yanlış yapıyorlar. Lütfen üyelerimizle beraber toplantı yapsınlar. Eğer değişiklik yapılacaksa, eğer tekrar kanunda değişiklik yapılacaksa 39 Bölgenin, ben yöresel demiyorum yöre; giyimde yöre olur, kuşamda yöre olur, yiyecekte yöre olur ama biz 39 Bölgeyi kurarken ihtiyaca göre kurduk. Biz kazada da kurduk, yani Muğla’da kurmadık Marmaris’te kurduk, Fethiye’de kurduk, Bodrum’da kurduk, binalarını aldık. Bu mektupta hepsi var. Kaç tane aldığımız bina varsa hepsi buradadır. Side’de ki bina bizim, Fethiye’de ki bizim, Adana’da ki bizim, Antalya’da ki bizim, İzmir’de ki bizim, Kuşadası’nda ki bizim yani bu tesisler kolay yapılmadı. Bodrum, mükemmel bir binamız var, Marmaris Kongre Merkezi’miz var. Biz Türkiye’ye moral verdik. Birbirimizi yemekle uğraşıyoruz şimdi. Benim ağzımdan bir şey çıkmadıktan sonra kimse bana bir şey mâl etmesin. 

BENİ GÖNÜLLERDEN SİLMEYE KALKMAYIN ÇÜNKÜ YANLIŞ YAPARSINIZ. BEN YANLIŞ YAPARSAM ÜYE CEZAMI VERİR
Ben bu genel kurulda aday olmadım. 2-3 ay genel kurulu da gecikmeli yaptık, durulsun dedik, kavga olmasın dedik. Ha 2 ay önce yapmışsın, ha 2 sonra yapmışsın. Yani biz seçim sandıklarını Mars’tan getirmedik. Getirdik oraya koyduk ve bunları yaptık. Dolayısıyla denizlerimizi koruyan, doğayı koruyan, kültür varlıklarını koruyan ve sahip çıkan üyesiyle bütünleşen bir TÜRSAB görürüz. Başka binaya niye taşınacaksın kardeşim. Şişli’de ki Kaymakamlık Binası’na taşınacaksın. Onun o bakım masraflarına ne gerek var? Gidip oturursun. Ben Fiba Bank’tan Hüsnü Özyeğin benim asker arkadaşımdı. Endonezya’da ki depreme Sayın Cumhurbaşkanı ile giderken rica ettim 1,5 milyon dolara aldığım kredi ile yaptım ben orayı, arsayı aldım. Kendime de alabilirdim. Bana desinler ki kendine bir şey aldın. Ucuz otomobil verdik olmadı, yardım ettik olmadı. 

NEDİR BU KAVGA KİN NEDİR? 
Ben bunu hala çözmüş değilim. Ama zaman zaman arkadaşlarım bizi yerden yere vurmaya çalışıyorlar.Şimdi soruyorum ben; Anadolu Ateşi’nin biletleri TÜRSAB’ın deposunda duruyor. Firuz Bey, eyvah 1,5 milyon lira daha zarar ettik. Kardeşim benim bir alakam yok adam biletlerini bırakmış, emanet konsinye. Biz de satmamışız. Çünkü satılmamış. Hemen bir şey buldukları zaman sor, danış yine bildiğini yap… 

SORMUYORSUN, DANIŞMIYORSUN, YANLIŞ YAPIYORSUN
En basitini söylüyorum 6 aydır vizeden kaybedilen rakam 6 milyon dolardır. Bunu samimiyetle söylüyorum. 6 milyon doların hesabını verecekler, 33 milyon lira biletin hesaplayamadılar sırf zarar büyüsün. Benimle uğraşma kardeşim İATA ile uğraş, bayram geliyor devrelerin tahtasını attır. Acenta sıkışık, Karadeniz’de sel olmuş, Antalya’da seller oluyor, iklim değişiyor, proje üretin kardeşim. Güneş enerjisi mi dersin, Meşe kampanyası mı dersin ama Başaran Ulusoy’la uğraşma Başaran Ulusoy bugün var, yarın yok…

AMA ORADA 2 BİN LİRA MAAŞ ALAN, 2500 LİRA MAAŞ ALAN BAYANLARI TACİZ ETME
 Soru sorma şeklini değiştir, davranış biçimini değiştir. Kapı açık benim orada kapım her zaman açık. Benim kapımın bir gün kapalı olduğunu kimse söyleyemez. Tırnaklarımızla yaptık, Garibaldi’yi tırnaklarımızla yaptık. Terörün yüksek seviyeye çıktığı tarihte cesaretle Ziya Gökalp Müzesi’ne talip olduk ve yaptım. Aynalı Köşk’ü yaptık. Ayıp ya… Ne istiyorsunuz?

FİRUZ BEY BEN SANA BAŞARILAR DİLİYORUM
Arkadaşlarınla beraber dikkatli ol. Benden öğrendiklerine biraz sahip çık. Ben böyle öğretmedim. Ben kavgayı öğretmedim size. Ben Emin Çakmak da İskender’de aday olduğu zaman medeni davrandık, kucaklaşmayı öğrendik. Bir evvel ki dönemden bana karşı rakip çıktığın dönemden bu döneme kadar TÜRSAB’a uğramadın, selam vermedin. Ağzımızı açıp bir şey demedik. 

ŞİMDİ ANKARA’DA Kİ ADAM SENİN, BURSA’DA Kİ ADAM BENİM
Şurada ki seçimi ben aldım, şurada ki seçimi sen aldın. Bunlar TÜRSAB’a zarar verir. Evet dolayısıyla zaman zaman bilgilendirme yapmayı arzu ederim. Ben bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Yoğun bir sezon geçirecek, dövizdeki kur artışları gelenleri arttıracaktır. Fakat kişi başına gelen gelirimiz azalacaktır. Bu ülkenin toprağını koruyalım. Bu ülkenin yeşilini koruyalım. Geleneklerini koruyalım, örf ve adetlere saygılı olalım. Evvela birbirimize saygılı olalım. Bunları her toplantı da söyledim. Hiçbir zaman kavgayı buraya çekmedim. Bizi ve TÜRSAB’ı yüksek makamlara şikâyet etmenin bir anlamı yoktur. 

GERÇEKTEN SÖYLEDİĞİM GİBİ AH İLE HAK YERDE KALMAZ
Yerine gider, ah ettirmeyin. O çıkardığınız personellerin tecrübeli elemanların günahı neydi? Hiç birisi ile telefonda konuşmadım, düğünlerine gitmedim ki çocuklara bir zarar gelmesin diye. Bunlar yanlış, bu camiaya yakışmıyor. İnanıyorum ki aklı selimin tekrar var olacağı, bize ne görev düşüyorsa tekrar sorsunlar, tekrar çağırsınlar, her hesabı vermeye hazırız. Allah bize bir kuruşu zimmetimize geçirmeyi nasip etmesin. Şu anda idare ettikleri her tesiste bizim imzamız var, bizim kefaletimiz var bunu bir düşünsünler hiç olmazsa burada vicdanlı olsunlar. Kendilerini vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Üyelerimizin dertleri çok, bizim zamanımızda da dertleri çoktu, şimdi de çok. Siz yaptınız demiyoruz gelin hep beraber birbirimize yardımcı olalım diyoruz. Vakıf toplantılarında lütfen bağışları göz önüne alın… Birlik yönetmeliği ile ilgili bir şey yapılacaksa 39 bölge başkanını toplarsınız, sorarsınız, dersiniz bana bir hafta içerisinde cevapları getirin. Sorulmadan, danışılmadan bir olayı kabul etmek mümkün değil, biz öyle yapmadık, Firuz Bey’e de öyle öğretmedik. Çünkü bizim kanun ve yönetmelik değişikliklerinde heyetin başkanlığını Firuz Bey yapıyordu. Teşkilatın bundan haberi var mı? Eğer teşkilatın haberi yoksa bunlar sorulmamışsa bana göre yanlıştı. Yönetmeliğin ben üzerinde dâhi durmuyorum. Ama camiada bir hoşnutsuzluk varsa demek ki yanlışlık var. Bakın isim değişikliği neye yarar. Benim köyümüm ismi Lekehomruk şimdi ismini Çamlı diye değiştirmişler ama ben hala eski adını söylüyorum. Bütün bölgeler buna Bölgesel yürütme kurulları demiş bunu neden değiştiriyorsun? Kartvizit değiştirmekle iş bitmiyor ki… Yönetmelik konusunda arkadaşlarımın anlattıklarını okuduğum kadarıyla yanlışlıklar var bunların düzeltilmesi lazım. Ya Danıştay düzeltecek ya tekrar yeni baştan düzeltilmesi lazım. Bu seçimlere yönelik çalışmalar olmaması lazım. Bölgeye seçim siyasetinin sokulmaması lazım.

YENİ KÜLTÜR TURİZM BAKANI HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR?
Ben Mehmet Bey’i çok fazla tanımam, kardeşini çok iyi tanırım. Müşterek işlerimiz olmuştur. Sektörün içinden gelmiştir. Aktif görevde olan, aktif iş yapan bir arkadaşımın işi zor. Çünkü camiaya ne yapsa aynı benim kaldığım sorunlarla baş başa kalacak. Kendisi için yapıyor diyecekler o yüzden işi zor. Ama sektörün içinden gelen bir arkadaşımızdır. Bunu iyi değerlendirmesi lazım. Onun yapacağı ilk iş sektörde birliği ve beraberliği sağlamaktır. Birlik ve beraberliği sağlarken dikkat etmesi lazım. Bu kadar büyük kuruluşları idare ettiğine göre, Türkiye’nin de en güçlü kuruluşu olduğuna göre umarım ki sağduyulu hareket eder, dikkatli hareket eder. Kendisine başarılar diliyorum.

KURBAN BAYRAMI İLE İLGİLİ ACENTALARA NASIL BİR MESAJINIZ VAR?
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı şu günlerde vatandaşlarımıza iyi bayramlar dilerken, acentalarımıza bol kazanç, bütün gruplarına özellikle karayoluyla gidecek olanlara yolların kralı olmaz yolların kuralı olur. Çok dikkat etmeleri, tembih etmeleri, uyarmaları, geç git sağlam git. Erken öde, az öde.

ERKEN REZERVASYONUN MUCİDİ BİZİZ…
Erken rezervasyonu çıkaran kim? Bugün Sayın Bakanın firmasının en fazla iş yaptığına bakarsan erken rezervasyonla yapılıyor. Mucidi biziz. 2008 yılında bizim ortaya koyduğumuz olaydır. Türkiye’ye bu modeli getirdik. Avrupa’ya bu modeli getirdik. Erken öde, az öde. 6 ay önce öde az öde, 7 ay önce daha az öde. Bunları öğrettik. Dolayısıyla Kurban Bayramı’nda herkes dikkatli olsun. Herkes ölçülü olsun ve kan gölüne çevirmeyelim yolları. Kimseyi üzmeyelim, yakınlarımızı üzmeyelim. İyi bayramlar diliyorum inşallah İATA’da da devreler atlatılır, acentalarımız da rahat bir nefes alırlar. 
Gelecek yıla hazırlanmamız lazım. 
Gelecek yıl bizi daha zorluklar bekliyor. Özellikle Küresel Isınma. 
Küresel Isınma, Küresel Isınma…
Her ay  Perşembe günleri sizlerle canlı yayında beraber olacağız. Konuları gözden geçirip siz acenta dostlarımıza sesleneceğiz.