TÜRSAB BASIN MENSUPLARIYLA BULUŞTU

TÜRSAB, darbe girişimi sonrası yapılan çalışmalar ve yapılması gerekenler hakkında bilgi vermek için basın mensuplarıyla bir araya geldi

TURİZMİN SESİ


TÜRSAB Başkanı Başaran ULUSOY, TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin GÜRCÜN, Yönetim Kurulu Üyesi Numan OLCAR ve TÜRSAB Yurtdışı Temsilcisi Hüseyin BARANER darbe girişiminin ardından turizm sektörünün durumunu değerlendirmek için basın mensuplarıyla bir araya geldi.  TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün konuşmasına yurt dışında yapılacak çalışmalar için TÜRSAB içerisinde attıkları bir adımı anlatarak başladı.

TÜRSAB yurt dışında tanıtım çalışmalarına hız vermesi için 1 Ağustos itibarıyla Hüseyin Baraner ile yurt dışı temsilciliği anlaşması imzaladıklarını açıkladı. TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün konuşmasına yurt dışında yapılacak çalışmalar için TÜRSAB içerisinde attıkları bir adımı anlatarak başladı. ‘’Ülke açısından da sektör açısından da çok zor geçen bu yılda, yurt dışında tanıtım çalışmalarına hız vermemiz gerekiyordu bu yüzden 1 Ağustos itibarıyla Hüseyin Baraner ile yurt dışı temsilciliği anlaşması imzaladıklarını açıkladı. Bundan sonra TÜRSAB’ı yurt dışında Hüseyin Baraner temsil edecek‘’ diyen Gürcün, ‘’Hüseyin Baraner, yurt dışındaki algının değiştirilmesi ve tanıtım çalışmaları konusunda bizim elimiz ayağımız olacak. Hüseyin Baraner kendi isteğiyle TÜRSAB'ın yurt dışı temsilcisi olmayı kendi teklif ederek için imza atıldığını açıklandı.
 

Avrupa’yla Türkiye arasında bazı anlaşmazlıklar yaşanıyor. Bu süreçte çeşitli açıklamaların yanında özellikle medyada çok olumsuz haberler yer alması Türkiye’ye büyük zarar verdi. Biz turizm sektörü olarak zaten sene başından beri bir korku filminin içerisindeyiz. Tüm bunlara rağmen ülkemizde hala turizm devam ediyorsa, ülkemize hala turist geliyorsa, bu gerçekten büyük bir başarı. Başka bir ülkede bu kadar olay olsaydı turizm sıfırlanırdı. Ama önümüzdeki en büyük engel Avrupa ile olan bu siyasi çekişme. Bu durum devam ettiğiniz sürece siz istediğiniz kadar PR yapın, tüketici kendi ülkesindeki genel havaya bakar. Bu darbe girişimi bu sene yaşanan olumsuzlukların üstüne noktayı koydu. Dışarıda algı konusunda büyük sorunlar oluştu, ancak içeride de büyük problemler baş gösterdi. Pazartesi günü kamu personelinin izinlerinin iptal edilmesinin ardından seyahat acentelerine bir hücum başladı.

Tüketiciler haklı olarak tek muhatap olarak gördükleri seyahat acentesine yöneldi, ancak tüketici acentenin kendisine sattığı paketteki uçak parasının, otel parasının çoktan ödendiğini ve acentede yalnızca hizmet bedelinin kaldığını bilmiyordu. Bu yüzden ilk 2 günde büyük sıkıntı yaşadık. Vatandaşlar haklı olarak paralarını geri istiyordu. Olağanüstü bir hal olduğu için tüketicinin parasını eksiksiz olarak geri alması için yoğun çaba harcadık. Hava yolları bu konuda bir direnç gösterdi. Bunun ardından önce bir çağrı yaptık, ardından Sivil havacılık Genel Müdürlüğü ile iletişim kurduk ve çağrı yapmalarını istedik. Onlar da çok hızlı hareket ederek bir genelge yayımladı ve problem çözüldü. Tabi burada etkili olduğumuz hava yolları Türkiye menşeli hava yolları oldu. Ardından da yabancı hava yollarıyla iletişim kurduk, onların da büyük bir kısmı olumlu geri dönüş yaptı. Bu süreçte kurduğumuz kriz masasına üyelerimizden yağmur gibi sorun yağıyordu. Otelcilerle de başından beri temas halindeydik, ardından TÜROFED de resmi bir açıklama yaptı.
 
Dolayısıyla Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve TÜROFED’den açıklamaların gelmesinin ardından iç turlarla ilgili problemler çözüldü. Ancak özellikle kruvaziyer turları olmak üzere yurt dışındaki turlardaki sorun devam ediyordu. Cuma günü de bu işi yapan üyelerimizle bir araya geldik. Paket turlarla ilgili yasaya göre mücbir sebeplerde dahi seyahat acentelerinin geri alamadığı ödemeleri ve vergi vb. kesintileri geri ödeme zorunluluğu bulunmuyor. Ancak biz üyelerimizi mümkün mertebe tam geri ödeme yapmaya zorladık. Bu ısrar sonucu kruvaziyer şirketleri müşterilerin kredilerini bir yıl boyunca kullanabilecekleri krediye çevirdi, ki kruvaziyer gibi çok önceden satın alınan turlar için bu büyük bir adım. Burada MSC şirketine özel bir teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki otellerin ise büyük bir kısmı ödemeleri geri vermedi. Sürekli çalıştığımız bazı güçlü oteller ise ödemeleri geri vererek bizlere yardımcı oldu. Bizim açımızdan çok zor geçen bu süreci tüm sektör temsilcilerinin özverisi ise kamu personelimizi mümkün mertebe mağdur etmeden geçirmeyi başardık.’’
 
TÜRSAB’ın bölge seçimlerine dair de bilgiler veren TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin GÜRCÜN, Turizm sektörü dediğimiz gibi bir korku filminin içerisinde. Kongreyi kazandığımıza hiç sevinmediğimiz bir kongre oldu. Çünkü kongre bitti, felaketler başladı. Bombalama olaylarıyla birlikte sektör ilk darbeleri almaya başladı. Biz seçim yapalım dediğimizde BYK’lardaki arkadaşlar ‘ne seçimi, seçimle uğraşacak halimiz mi var?’ diyerek tepki gösterdi. Bildiğiniz gibi BYK’lar bizim iç tüzüğümüze göre yürüttüğümüz kurullar. Ancak bildiğiniz gibi 2007 yılında yasamızda bazı değişiklikler yapıldı. Genel merkez dışındaki teşkilatlarımız bu değişiklikle şube olarak tanımlanmaya başladı. Bu yasa öncesinde kurulmuş olan BYK’lar aslında bir gelenek. Biz bu geleneği bozmayalım dedik, BYK’ları ise seçimle oluşturmaya başladık. Buradaki amacımız da bölgesel bazda hizmet yarışını sağlamaktı. Seçimlere dair eleştirileri oldukça haksız buluyoruz. Hep birlikte Türkiye için çalışıp algıyı değiştireceğiz.