TÜRSAB 1. Uluslararası Turizm Forumu Değişimin Hızı Etkileşimdedir Paneli

TÜRSAB 1. Uluslararası Turizm Forumu Değişimin Hızı Etkileşimdedir Paneli

TURİZMİN SESİ


Inflow Network’ten Neşet Dereli’nin moderatörlüğünde düzenlenen ‘Değişimin Hızı Etkileşimdedir’ paneli, Inflow Network CEO’su Emre Gelen, Youtube İçerik Üreticisi Uras Benlioğlu, Dijital İçerik Üreticisi Sezgin Yılmaz ve Dijital İçerik Üreticisi Barkın Özdemir’in katılımlarıyla gerçekleşti.

Panelde ilk olarak Inflow Network CEO’su Emre Gelen değerlendirmelerde bulundu.

Inflow Travel etkinliğinin, 2017 yılında 23 farklı ülkeden 120 seyahat ‘influencer’ını Türkiye’ye getirerek başlattıklarını belirten Gelen, ‘‘Altı günlük etkinliğin bir kısmı İstanbul’da ve Antalya’da gerçekleştirdiğimiz, sektörün problemlerini konuştuğumuz konferanslarla geçti. O zamanlar ‘influencer marketing’ bu seviyelerde değildi ve markalar daha çekimser yaklaşıyorlardı. Birçok Türk markasını yurtdışından gelen seyahat blogger’ları ile buluşturduk. Bu, hem ‘networking’ için hem de vizyon geliştirme anlamında çok faydalı oldu.’’ cümleleriyle dijital ortamda seyahatlerle ilgili içerik üreten gezginlerin önemine dikkat çekti.

Sözlerine, ‘‘Bu projenin sonrasında İtalya’nın Veneto bölgesinin tanıtımı için bir proje gerçekleştirdik; sonrasında Katar Turizm Ofisi bizimle temasa geçerek, 2022 Dünya Kupası için her sene bir etkinlik yapmayı teklif etti ve çok başarılı bir projeye daha imza attık. Bundan sonra bize birçok destinasyondan teklifler gelmeye başladı. 2018’de İsviçre’de Swiss Tourism Board ile, daha sonra Moskova ve Katar’da etkinlikler yaptık. Bir ekosistem oluşmaya başladı ve 2018 yılında Inflow Awards ödül töreni gerçekleştirdik. 2018 yılı sonunda 30 ülkeden yaklaşık 150 influencer’ın katılımıyla, İstanbul ve Kapadokya’yı kapsayan bir etkinlik yaptık. 2019’da Katar’da, Fransa’da Atout France ile yeni projelere imza attık. Hem Avrupa’da, hem Körfez’de, hem de BDT ülkelerinde en çok bilinen ‘influence network’ü haline geldik.’’ cümleleriyle devam eden Inflow Network CEO’su Emre Gelen, ülkemizdeki turizm değerleri ile ilgili ise ‘’Yurdumuzda sonsuz hikaye var. Bu hikayeler, bir kurgu, bir strateji ve sürdürülebilirlik içerisinde anlatılmalı. Burada da influencer’lar kullanılmalı. Kamu, işin içinde olmak zorunda. Bakanlık ve Belediyeler planlı bir şekilde buna destek vermeli.’’ dedi.

Dijital İçerik Üreticisi Sezgin Yılmaz ise, çalışmalarını ‘‘Sosyal medyanın gücünü erken keşfedenlerden olduk. Gezmek, güzel fotoğraflar çekmek tabii ki çok önemli ama erken başlamak benim açımdan çok önemli oldu. Instagram’ın gücünü kullanarak yurtdışında yaratılmaya çalışılan algıları yıkmak için THY ile ‘Cities United’ adlı bir proje yaptık. 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı projesi olarak ‘Come See Turkey’ adlı muhteşem bir proje ile Türkiye’yi tanıttık. Bunlar sayesinde insanlar aynı zamanda Instagram’ı da keşfetmeye başladı.’’ cümleleriyle özetledi.

Türkiye’de sosyal medya mecralarının çok başarılı kullanıldığını söyleyen Yılmaz, tanıtım faaliyetleri ile ilgili olarak, ‘‘Bir şeyin reklamını yapmak güzel ama arkasını doldurmak çok önemli. Bir ürünü her türlü satabilirsin; fotoğrafları manipüle edebilirsin. Dolayısıyla ürünün arkasını doldurmak önemli. Herkesin cep telefonu var. Gidecekleri destinasyona gitmeden önce, ne yenir ne görülür bakmaya başladılar. Araştırmaya, öğrenmeye keşfetmeye başladılar.’’ ifadelerine yer verdi.

Panelde değerlendirmelerde bulunan bir diğer isim, Dijital İçerik Üreticisi Barkın Özdemir oldu.

Özdemir, ‘‘Dünyada influencer’ları en başarılı bir şekilde takip eden ve ön plana çıkartan ülkelerden biri Avustralya. Avustralya’yı gezerken hemen benimle iletişime geçtiler ve Koala Turu ile Balina Turunu ücretsiz sundular. Aynı şekilde Dubai de çok iyi çalışıyor. Yapay bir yeri çok iyi pazarlıyorlar. Türkiye de sosyal medyayı tanıtımlarda kullanmak konusunda çok başarılı. Influencer’lar İstanbul, Antalya ve Kapadokya’da çalışıyorlardı. Bu sene ilk defa Karadeniz, Van, Kars’ta da çalışmalar yapıldı. Bazen Türkiye’ye getirmeden de tanıtımlar yapılabiliyor. New York’un ortasında Hawai Turizm Ofisi, sanal gerçeklik gözlükleri ile orayı yaşattığı bir pop-up dükkân yaptı ve çok başarılı oldu.’’ cümleleriyle, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinde yer ve zaman kavramlarının değiştiğini vurguladı.

‘Türkiye’nin de Avrupa’da ve Amerika’da pop-up dükkanlar açması lazım;

kahve tadımı, baklava tadımı gibi küçük ipuçları vermesi lazım.’

Barkın Özdemir, sözlerini ‘‘Eskiden bir araba sahibi olmak ev sahibi olmak havalı geliyordu, ama şimdiki nesil için tecrübe, Machu Picchu’yu görmek, yani tecrübe daha önemli hale geldi. Eskiden Maldivler’e gitmek popülerdi, şimdi daha ulaşılamaz, kimsenin gitmediği yerleri deneyimlemek öne çıkıyor.’’ cümleleriyle sonlandırdı.

Panelde son olarak, Dijital İçerik Üreticisi Uras Benlioğlu, dijital mecralar ile ilgili ‘‘Turizm açısından Youtube’un, şu an Instagram kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü fotoğraf daha manipüle edilebilir bir alan, ama Youtube’un da turizmde kullanımının önemli bir noktaya geleceğini düşünüyorum. En önemli şey, kendi kitlesini tanıyıp onları memnun ettikten sonra yeni bir kitle edinme arayışında olmak. Bizi konvansiyonel ünlülerden ayıran şey; ulaşılabilir olmamız.’’ dedi.

‘’Otellerde normalde animatörler görev alıyor. Youtube’da da birçok ‘challenge’ var. Oteller, Youtube’dan gördükleri yarışmaları kendi bünyelerinde oyun olarak oynatmaya başlasalar bile çocukları daha çok çekerler. Aileler de çocukların çekildiği yere daha çok gitmeye başlarlar.’’ cümleleriyle Benlioğlu, turizm sektörüne dijital trendlerin dahil edilmesinin büyük katkı sağlayacağını söyledi.