TUROYD Turizm Profesyonelleriyle Turizm Akademisyenlerini Bir Araya Getirdi

TUROYD ve Turizm Akademisyenleri Toplantısı CVK Park Bosphorus Hotel’de yapıldı

TURİZMİN SESİ


1.İstanbul Turizm Akademisyenleri Toplantısı CVK Park Bosphorus Hotel’de yapıldı. CVK Park Bosphorus Hotel’de gerçekleşen toplantıya; Akademisyenlerden, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğr. Gör. Tolga AKAGÜN, Özyeğin Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Teoman ALEMDAR, İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Onur GÜLBAHAR, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Dr. Hüseyin ALTINEL, Akdeniz Üniversitesi Dekan Prof. Dr. Beykan CİZEL, Okan Üniversitesi Dr. Demet TÜZÜNKAN, Okan Üniversitesi Öğr. Gör. Yasemin KOÇAK, Ayvansaray Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kansu GENÇER, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO Dekanı Prof. Dr. İclal ATTİLA, İstanbul Kültür Üniversitesi İşletmecilik MYO Turizm ve Otel İşletmeciliği Program Başkanı Öğr. Gör. Pelin Fatma TUNA katılım sağladı.

TUROYD Yönetim Kurulu’ndan ise,Başkan Ali Can AKSU, Halil DURU, Burçak ATAK, Mert OKAN, Serdar BALTA, Murat YUMAK, Orhan GENCELLİ, Aykut BAKAY, Erdal KURTULUŞ, Ertuğrul UZAK, Binali KILIÇ, Tarkan AKYÜZ katıldı.

TUROYD Genel Sekreteri Burçak Atak 1.İstanbul Turizm Akademisyenleri Toplantısı’nın açılış konuşmasının yaptı.

 

TUROYD Genel Sekreteri Burçak ATAK; “Sayın Başkanım, değerli akademisyenler, saygıdeğer meslektaşlarım, kıymetli basın mensupları ve çok değerli TUROYD Yönetim Kurulu Üyelerim ilkini düzenlediğimiz 1.İstanbul Turizm Akademisyenleri Toplantısını gerçekleştirmek burada bulunuyoruz. Hepinize hoş geldiniz diyorum ve geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgi ile selamlıyorum.Bu güzel organizasyona ev sahipliği yapan CVK Park Bosphorus Hotel Genel Müdürü Sn. Edip Çelik Beyefendiye, takım arkadaşlarına ve sektörümüze yeni ufuklar açacak katılımcılara teşekkür ediyor ve bu toplantının tüm taraflar için fayda ile sonuçlanmasını diliyorum” dedi.

Ardından TUROYD tanıtım videosu izlendi.

Açılış konuşmasını yapmak için TUROYD Başkanı Sn. Ali Can AKSU kürsüye davet edildi.

TUROYD Başkanı Ali Can AKSU;  “Saygıdeğer akademisyenler, paydaşlarımız, çok değerli TUROYD Yönetim Kurulu arkadaşlarım öncelikle bugün teori ve pratiğin buluştuğu bu platformda buraya kadar geldiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu organizasyonun yapılmasında emeği geçen CVK Park Bosphorus Hotel Genel Müdürü Sn. Edip Çelik’e ve çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar yaklaşık 1984’ten beri Türk turizm politikalarının herhangi bir mihenk taşı oluşturmaması ve sabit politikaların olmamasından kaynaklı bugüne kadar süre geldiğimiz noktada ciddi yanlışların ve hataların yapıldığı ve milli bir turizm politikamızın olmadığı gözlemlenmiştir. Turizm, bu zaman içinde biraz siyasetin etkisi, biraz da liyakat sisteminin olmamasından kaynaklı bu hataların tekerrüründen dolayı bugün artık bu noktaya gelmiş durumdadır. Fakat bugün geldiğimiz noktada turizmden gelen bir Bakanımızın olması, aynı dilden konuşuyor olmamız ve birlikte politika üretme arz ve isteğinden dolayı biraz ümitlerimiz yeşerdi. Türkiye’de yaklaşık 85 milyar dolarlık yatırımlar mevcut. 85 milyar dolarlık yatırımlara baktığınız zaman artık şu görüldü ki, tesislerin şaşalı yapısı, içeride kullandığınız ahşaplar, mermerler, varaklar, lüks halılar ve avizelerin hiçbir şey ifade etmediğini ancak bunu insan kaynağı ile ruh verebileceğimizi görmekteyiz. Bugün dünyada bir trend yayılıyor, biraz da kapitalizmin trendi. İnsan kaynağını ortadan kaldıran bir trend.İnsan ruhunda misafirperverlik algısı çok farklı. TUROYD olarak yaklaşık 2 yıl önce açmış olduğumuz bu dernekte öncelikle 85 milyar doları yöneten, bu tesisleri yöneten insan kaynağının mutlak bir şekilde Türk turizm stratejilerine etkin bir rol olmasının yanında bugüne kadar ciddi bir çaba harcadık.

Maalesef ki bugün geldiğimiz noktada şunu gördük. Tek meslek yasası olmayan sektörü ihtiva etmekteyiz. Bu da acı ve üzücü bir durum. Fakat bugün artık sesimiz çıkmakta ve bizim yöneticiler olarak mutlak bir şekilde sizlerle paydaş olmak, akademisyenlerle ortak bir noktada çalışma arzusu, ihtiyacı hatta zorunluluğu meydana gelmiştir. Çünkü ciddi anlamda istihdamda kayıplarımız var. Gençlerimize yeniden bu sektörü sevdirmenin, bu sektöre yeniden kazandırmanın ihtiyacı hasıl olmuştur.

Değerli arkadaşlar sözü fazla uzatmayacağım. Çünkü burada konuşmanın bir anlamı yok işi eyleme dökmemiz gerekiyor. Bu toplantının Türk turizmine geleceğe dair hayırlara vesile olmasını diliyorum. Biz sizlerle her türlü projeyi paylaşmaya hazırız. Birlikte entegre olarak Türk turizm stratejisine etkin bir rol oynayacağımıza inanıyorum. Çünkü biz etle kemik gibiyiz. İşin eğitim boyutunu mutlaka pratikle buluşturmamız gerekiyor. Dolayısıyla katılımınız için çok çok teşekkür ediyorum. Saygılar.”diyerek kürsüden ayrıldı.

Toplantıda görüş alışverişinde bulunmak istenilen gündem konuları şu şekilde belirlenmiştir:

  1. Turizmde istihdam ve kalifiye personeldeki güncel durum, sorunlar ve çözüm önerileri
  2. Akademisyenlerin sektördeki mevcut durumu analizi, sorunlar ve çözüm önerileri
  3. Turizm Profesyonellerinin Akademik yapıdan talepleri
  4. Profesyoneller ve Akademisyenlerin iş birliği çerçevesi

Her katılımcının söz alması ve önerisini bildirmesi için söz almak isteyen herkesin görüşleri alındı. İlk oturumda; Turizmde İstihdam ve kalifiye personeldeki güncel durum, sorunlar ve çözüm önerileri, Akademisyenlerin sektördeki mevcut durumu analizleri, sorun ve çözüm önerileri üzerinde konuşuldu.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; Akademisyenlere birkaç soru yönelterek oturumu açtı. Sn. ATAK; “YSK 2018 Turizm Eğitim Raporu’na göre turizm eğitimi için 34.876 kontenjan açıldı, bu kontenjanın yüzde 77.9’una aday yerleştirildi ve kontenjanların yüzde 22.1’i boş kaldı. Ağırlıklı tercihin MYO olduğu gözlemlendi. EA puanı ile öğrenci alan, Turizm İşletmeciliği Bölümüne talepler azaldı. Dil puanı ile alım yapan Rehberlik ve Rekreasyon Bölümlerinde ise ek kontenjan açıldı. Gastronomi Bölümlerine talep arttı. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?”

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğr. Gör. Tolga AKAGÜN;

“Biz derslere girdiğimiz zaman öğrencilere devamlı ders vermiyoruz, sorularda soruyoruz. “Arkadaşlar siz buraya ne için geldiniz?” diyoruz. Arkadaşlar turizm için geliyorlar ama 4. yılın sonunda turizmden uzaklaşıyorlar ve geleceğimiz ne olacak diyorlar? Buraya geliyorlar ama diploma ne işe yarıyor? Bankalarda, maliyede çalışırız diyorlar. Profesyoneller çalıştığımız zaman, zor sürece girildiğinde, eğim aşağı indiğinde, işten çıkartılıyoruz diyorlar. 

Derslerde öğrencilere mümkün olduğunca profesyonellerle çalışabileceklerine yönlendirmeye çalışıyorum. Öğrencilerin turizm heyecanını canlı tutmaya çalışıyorum.Turizm İşletmeciliği Bölümünde bir sıkıntımız var. Öğrencileri gerekli aktivite ve etkinliklerle pekiştirmemiz gerekiyor. İktisat Fakültesi’nde olduğumuz için dekanlarımız turizm sektörünü anlamıyorlar. Bu yönde bir faaliyette bulunmalıyız” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Mezun olduktan sonra öğrencilerin çoğu farklı meslek dallarına yöneliyor. Bizim gözlemlediğimiz sorun emek yoğun sektörde kazançların düşük olduğu yönünde. Yatırımcı tarafından bakıldığında günümüzdeki oda satış fiyatları ve bütçe gelir-gider dengesinde, ya personel azaltarak iş yapmak zorunda ya da maaş skalasını bu orana göre düzenlemek, düşük tutmak zorunda. Yatırımcıyı ve çalışanı memnun edecek gelirlere ulaşmak için yapılması gereken nitelikli turizm hamlesinde bakanlığın ne gibi adımlar atması gerektiğini düşünüyorsunuz?” diye sorusunu yöneltti ve “Her şeyi nitelikli yapabilmek için nitelikle turiste ihtiyacımız var, Nasıl nitelikli turizm yapabiliriz?” dedi.

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Dr. Hüseyin ALTINEL; “80’li yıllarda Pera Palas Oteli’nden bulaşık yıkayarak buralara geldim. Öğrencilerimle de paylaşıyorum. Çünkü son yıllarda algı yönetimi ön planda. Biz akademisyenler öğrencilere bir şey veremiyoruz. Geldikleri ilk günlerde, “Gittin yazıldın o programa Garson mu olacaksın? diyorlar” hocam diyor öğrencilerim. Zorunlu bir ders olarak bu hissiyatı aşılamamız gerek. 38-39 yıllık sektör tecrübemiz var. Gaziantep’te son yıllarda Gastronomi furyası devam ediyor. Biz Gaziantep’in büyük sorumluluklarımız var. Sektörde üstadlarımız gelen çocukların boş olduğunu ifade ediyorsunuz. O öğrencilerin gördüğü çoğu şeyden birçok üstadımızın haberi yok. Çocuğun açılması konusunda sektöründe kabahatleri var. Yaklaşım çok önemli. Sektörde kalifiye eleman dediğimiz noktanın önemi ortaya çıkıyor.

“Sektör bulamayan eleman, eleman bulamayan sektör”

Hizmet algısına işi dayandırmak lazım. Algı muhabbetini aşmamız lazım. Öğrenci tepsi tutmayacak adeta tepsiyle salonda süzülecek. Bize böyle öğrettiler. Eşim Housekeeping departmanında çalıştı. Çokta gurur duyuyorum. Sonra dağ dağa küsmüş şeklinde köşesine çekildi. İnsan gücenip, kırılabiliyorsa biz profesyonellerde gücenebiliyoruz. İki gözlüğüm var; biri yakın, biri uzak. Ama benim Akademik boyutta da gözlüklerim var. Bize bir şeyler düşecek. Yanınızdayız” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK;“Konunun çözümü Meslek Yasası ve belgelendirme aşamasında yönetici ve alt kademenin belirlenmesi hatta yatırımcı tanımlamasının yapılması olduğunu düşünüyoruz” dedi.

 

Özyeğin Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Teoman ALEMDAR, “Başka kurumların başında idareci olarak çalışıyoruz. Birçok farklı örgütlenme var: TÜRSAB, TUROYD gibi. Ama çatı örgüt yok. Turizm Şurası’nda bunlar tartışıldı. Teoriden pratiğe aktarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ama Türkiye’deki asıl sorun şu: Turizm sektöründe ETS gibi büyük bir grubun başındaki insan göreve geldi şu anda en şanslı dönemdeyiz. Mesleki Yeterlilik Kurumu var. Birçok şey söylendi. Ama sektöre dokunmak lazım. Meslek Yasası’nın çıkarılması lazım. Turizm Teşvik Kanunu ve TÜRSAB Kanunu var. Başka meslek kanunu yok. Bu yönde büyük sıkıntılarımız var.

Plansızlık her yerde var. Turizmde siyasi faktörlerden etkilendiği için birçok şeyin gerisinde kalıyorsunuz. Sektör paydaşları bir şeyler yapsın. Bunu yönetemiyoruz. İlişkilendirilmiş veri lazım ve işlenmesi lazım. Birçok algoritma var ama algoritma çalışmıyor.

Çatı örgütlenme konusu var.

Yetişmiş İnsan Kaynaklarını kullanmanız lazım. Çünkü yeterli maaş vermiyorsunuz. Sektörde eleman tutamıyorsunuz. Biz öğrenciyi yetiştiriyoruz, öğrenciye düzgün maaş verip sektör tutmalı.

İki şey yapmak lazım:

Birincisi samimi olmak lazım.

Biz kitle turizmi yapıyoruz. ETS Grubu’nun başındaki adam bunu çok iyi biliyor. Otellerinde çok ciddi düzeyde fiyat uyguluyorlar, gelen müşteri de Antalya’da çok çok üzerinde. Biz fiyatları yükseltmeye çalışıyoruz, sonra bir şey oluyor hemen fiyatları arttırıyoruz. Yurtdışında böyle bir an da yapılan zamlar söz konusu değil. Devlet politikasında birçok sorun turizm politikasını çok ciddi etkiliyor. Bizim turizm sektörümüz çok daha fazlasını hak ediyor.

Her şey dahil sistem kötü bir sistem değil ama iyiye çekerseniz iyi, kötüye çekerseniz kötüdür. Birçok farklı yönden turizm etkileniyor. Bir sürü rapor var. Turizm Şurası inanılmazdı. Birçok şey günlerce konuşuldu. Eğer para vereceksek birçok şeye para harcanıyor, bunlara bütçe ayırıp, projelendirilsin. Bunlar çok radikal ve makro düzeyde değişikliklerdir. Her şey kendi içinde oluyor. Çatı örgüt diye bir şey oluşturulması lazım” dedi.

TUROYD Başkanı Ali Can AKSU; “Masanın etrafı tam bir politika üretemiyor. Aslında sorunlar ortak ve müşterek. En ufak bir krizde yok olma noktasına geliyoruz. Akademisyenlerin dili daha etkindir. Şurada meslek yasasına karşı çıkan iki STK çıktı. Biri Yatırım bölümü, biri TÜRSAB’ tı.

“Birileri bilgiden, birileri üretenden korkuyor.”

Şu anda tesislerin %95’i ehliyeti olmayan, 3. sektörüdür. Siz bu tesisleri inşaat mantığıyla çalıştıramazsınız. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Akademisyenlerimiz daha cesur demeç vermeliler. Eğer meslek yasası olmazsa biz turizmi unutmamız gerekiyor.Turizm Otel Yöneticileri Derneği üyelerimiz ile birlikte biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Biz sektörü kurtarmak zorundayız. Bu iş birliği çok faydalı olacak ve biz bunu aktif olarak yapacağız” dedi.

Sn. Murat YUMAK; “37 öğrenci fakülte değiştirmiş. Bunu medyaya taşımak gerek ve sebebini doğru ortaya koymak lazım. Turizm Fakülteleri’nden mezun olup, iş bulamama gibi birşey yok. Doğru para verilmiyor demekte yanlıştır. Sektör olarak bulamadığımız birçok çalışan mevcut. Ülkemizin genelinde eğitim ile ilgili yanlışlık var. Öncelikle Sosyoloji ve Psikoloji Eğitimi verilmesi lazım. Temel Bilimler Eğitimi ağırlıklı verilmeli ve öğrenciler sektörde tutulmalı” dedi.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğr. Gör. Tolga AKAGÜN ise;

“Bizim öğrenciler için en önemli nokta budur. Otomasyon müfredatta olduğu için veriyoruz. Ama ihtiyaç duyulan nokta temel eğitimdir. Otomasyon bir haftalık eğitimle de çözülebilir” dedi.

Okan Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Dr. Demet TÜZÜNKAN ise,

“4 yıllık üniversitelerde bu eğitimler veriliyor. Turizm diploması olan bir öğrenci ile diploması olmayan arasında otelciler ayrım yapıyor mu? Turizm diploması olan öğrencinin bir artısı olmuyor mu?” diye sordu.

Sn. Murat YUMAK; “Tabi ki tercih sebebi diplomalı olandır. Öğrencinin vizyonu varsa, düzgün konuşuyorsa elbette diplomalı tercih edilir” dedi.

Akdeniz BYK Başkanı Sn. Halil Duru; “Akademi ve profesyoneller bazında dikkat çekildi ama bunun birde yatırım boyutu var. Öğrenciler staja yollanıyor. Bir sonraki sene gittiği otelde genel müdürün değiştiğini görüyor. Sektör değişimi öğrenciyi etkilemez mi? Bunu gören bir insan diğer bölümleri hedefleyip, hayatını garanti altına almak istemez mi? Sektörü izleyen talebelerimizin, güvensizliğini kazanan bir sektörüz ve çoğu öğrenci işsiz. 3 dil bilen de boşta, 1 dil bilende boşta. Üniversitelerde bu bölümü okuyup, heyecanla okuyanlar 4. yılın sonunda soğuyorsa bunun sebeplerinden biri de yatırımcılardır” dedi.

TUROYD Başkanı Ali Can AKSU; “Akademisyenlerle ortak bir çalışma oluşturabilir miyiz? Böyle bir çalışma yürütsek ve rapor haline getirilse bir deklarasyon yayınlasak ne dersiniz? Türkiye’ de data vermezseniz ses getiremiyorsunuz? Bu dataları vermeliyiz” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Öğrenciler sektöre girdiklerinde gerçekte nasıl bir iş ortamında çalışacaklarını biliyorlar mı? Öğrendikleri ile sektör gerçekleri arasında büyük farklar var. İlk karşılaşmada hayal kırıklığı yaşıyorlar.

Biraz iğneyi kendimize batıralım.

Benim oğlum Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nde 3. sınıfta okuyor ve tüm zorluklarına rağmen işini yapacağını söylüyor. 3 dil biliyor ama bir otelde çalışmayı asla düşünmüyor. Uluslararası üne sahip şeflerle çalışabilmek için sürekli yazışmalar yapıyor ve stajları sonrası bana söylediği ilk şey “şef ile aynı lisanda konuşamadık” diyor” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Uzaktan canlı eğitim ve sınav uygulaması birçok üniversitemizde mevcut. Bu uygulamanın kolaylığı olmakla birlikte, öğrenci aldığı dersi nitelikli olarak görmediği gibi, sektörde çalışmaya başlayan öğrencide de zaman zaman yetersizlikler gözlemliyoruz. Nitelikli eğitim için neler yapılmalı?” dedi.

Okan Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Dr. Demet TÜZÜNKAN,

“Çok fazla staj yaptım. 6’şar ay arayla stajlar yaptım. Meslek lisesini birincilikle bitirdim. İyi bir otelci olmak istiyordum. Yaptığım stajlardan sonra vazgeçtim ve Seyahat Acentacılığı kısmına kaydım. Öğrencilerimde de bunu görüyorum. Öğrencilerim ya Garson ya da Genel Müdür olacaklarını sanıyorlar ama yanlış. Otel otel gezip, iş bulamıyorlar. Halbuki tecrübesizler. Öncelikle bunun birinci adımı stajla başlıyor. Bir sorumluluk, bir mecburiyet şeklinde başlıyoruz. Staj yapan öğrencilerin yoğun çalışma şartlarında bazılarının hiç ücret almadan, bazılarının cüzi rakamlarla çalıştığını biliyoruz. Stajyerin otel içinde joker gibi kullanılması öğrencinin kafasındaki staj algısını kötü oluşturuyor. Tabi bunları yapması lazım ama tek bir departmanla sınırlı olmamalı. Stajyer otel içerisindeki işleyişi öğrense ve hissetse otelin hangi bölümünün kendine uyduğunu bilir ve ne aradığını bulmasında faydalı olabilir.

Sektör ile akademisyenlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Nitelikli turizm eğitimi sadece yabancı dille olmuyor. Tabi ki yabancı dile yatkınlık kişinin içinde olan bir şey. Ama çok iyi yabancı dil konuşup, o empatiyi içinde kuramayan çok kişi gördüm. Turistle, bilmediği bir kültürle konuşurken ortaya çıkıyor. Çalışırken ortaya çıkıyor. Şehir içi staj yapanlarla, sahil şeridinde staj yapanlar arasında da farklılıklar var. İşleyiş daha çok her şey dahil içinde döndüğü için sektörden soğuma oluyor. Şehir otellerinde oda kahvaltı ve farklı kültürlerle bir arada olma ve işi hissetme gibi farklılıklar olduğunu görüyorum. Antalya Bölgesi’nde çalışmakla, şehir otelinde çalışmak çok farklı. Kendim tercih etsem şehir otelini tercih ederdim.

Bazı bölgelerde ara unvanlar konabilir.

Sektördeki arkadaşlarımızı muhakkak akademide kendi hayat öykülerini ve başarılarını anlatmaya davet etmek gerektiğine inanıyorum” dedi.

TUROYD Başkanı Ali Can AKSU; “Yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var. Antalya ciddi bir lokasyon. Nitelikli turizm yapılması lazım. Bazı ticari kabullenmişlikler var. Ruh konusu çok önemli. Bu ruhu çocuklara aşılamak lazım. Bu gençler dünyayı değiştirecek. Bizim algı konusuna dikkat etmemiz gerek. İstanbul Turizmi ile Antalya Turizmi arasındaki sorunda hiçbir fark yok” dedi.

Akdeniz BYK Başkanı Sn. Halil Duru; “Fransızlarla çalıştığım dönemde Paris’e gönderildiğimde otelin her departmanında çalıştırdılar. Üniversiteden mezun olan bir arkadaşımızı stajyer olarak aldım. Restoranda çalışırken, Şef’e “Ben senin verdiğin görevi yapmayacağım” deyip, yumruk salladığını da yaşadım” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Biz sektör profesyonelleri olarak görüyoruz ki kadrolarımızda ciddi anlamda lisan bilgisi eksikliği mevcut. Uygulamalarımızda lisan bilenin maaşını bilmeyenin üzerinde tutuyoruz. Öğrenciye yaptığımız eğitim yatırımının boşa gitmemesi ve sektörün daha rekabetçi hale gelebilmesi için eğitimli personel çalıştırmasını teşvik edecek ve zorlayacak önlemler neler olmalıdır?” dedi.

Özyeğin Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Teoman ALEMDAR,

“4 yıllık “Otel Yöneticiliği” ve “Gastronomi” programımız var. Sektörün sorunları hepimizin bildiği sorunlar. Sektörün içinden gelen biriyim. 76 yılında sektörde başladım, sonradan akademik olarak devam ettim. İşin iki yönünü de biliyorum.Ülkemizde bazı şeyler el yordamıyla yapıldığı için sıkıntılar yaşıyoruz. Akılcı yolla çözümlenmeye çalışılsa paydaşlarda sıkıntı yaşamaz. Bu sene ve birkaç senedir eğitimde bir sıkıntı yaşanmaya başladı. Bu arada bir şeye değinmek istiyorum: Özel Üniversite diye bir şey yok. Devlet Üniversiteleri ve Vakıf Üniversiteleri var. 2 milyonu aşkın aday sınava girmiş ve bunların 710 bini yerleşebilmiş. Burada felaket olan yer “Otelcilik”. Otelcilik kan kaybede kaybede çok kötü bir hale geldi. Devlet Üniversitelerinde bile gençlerimiz ilgi göstermedi. Bir denge, planlama, arz talep var. Ekonomik gerçekler var. Su akar doğru yolu bulur mantığıyla hareket ediyoruz. Sektör kâr amaçlı çalışan ve doğru insanı bulmaya çalışan taraftır. Performansı iyi olan çocuklar hak ediyorsa bölümünü okumadığı yerde de çalışabilir. Anne babalar çocuklarımızı pohpohladığımız için çocuklarımızın ayağı yere basmıyor ve farklı algıları oluşuyor. Bunu da dikkate almak lazım. Hataları bulmamız lazım.

Akademik kadro önemli bazı üniversitelerde, bazı bölümlerde hoca yok.

2018 yılında Turizm Otel / Konaklama İşletmeciliğinde %62,9 açık kontenjan, %37,1 kesin kayıt var. Gastronomi ve Mutfak Sanatlarında %15,6 açık kontenjan, %84,4 kesin kayıt var.Stajlarda da çok kayıplar oluyor. Davranış çok önemli kötü davranıştan dolayı biz böyle çalışamayız diyorlar. İyi bir supervisor düşerseniz ne mutlu size... İnsanlarda haklı birşey demiyorum. O insanlarda tırnaklarıyla oraya gelmişler. Herkes hayatını idame ettirmek zorunda. Nasıl bu insanları sektöre kazanabileceğiz diye çalışma yapmak gerekiyor.Öyle bir departmana denk geldik ki diyenler de var. Otelciliği sevdiriyorlar öğrencileri kazanıyorlar.

Bir grup daha var hiç ümit yok. Çöpü alıp, çöpü gönderme diyoruz.

Tablolar karşımızda. Bir de Devlet Üniversitesi ve Vakıf Üniversiteleri kavramı var. Turizm Otel Konaklama İşletmeciliği Vakıf Üniversitesi kontenjanı 342 kişi, Vakıf Üniversitesinde 248 kişi açık kontenjan var. Devlet Üniversitesi kontenjanı 4322 kişi, 2684 kişi açık kontenjan var. Toplam kesin kayıt 1732 kişi. Bunlar bizim gerçeklerimiz.

Gastronomideki durum; Vakıf Üniversitesi kontenjanı 1479 kişi, kesin kayıt 1166 kişi. Devlet Üniversitesi 2200 kişi kontenjan var ama 1938 kişi açık kontenjan. Turizm Otel Konaklama İşletmeciliğinde 83 programımız var. Gastronomi’de 63 programımız, Turizm Rehberliği 39 programımız, Seyahat Acentacılığında 8 programımız var. Yani Devlet Üniversitelerinde de Vakıf Üniversitelerinde de durumlar kötü. Gastronomi Bölümü cazibesini kaybedene kadar birkaç yıl daha devam edecektir ama Turizm Bölümünde durumlar pek parlak değil. Çalışanlar maaş değil, iş garantisi istiyoruz diyorlar. Eğitim programlarını artık değiştirmemiz gerekiyor. Çok farklı bir eğitim programı sunulması gerekiyor. Birçok alanda yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Bir sistem geldiği zaman potansiyel istihdamı çekiyor. Nasıl bir otelcilik sistemi, nasıl bir eğitim sistemi olmalı bunu konuşmalıyız. Türkiye’de şu an 1000’e yakın 5 yıldızlı otel var. Bir bizim standartlarımız var, bir de Avrupa standartları var. Avrupa’da 50’nin altında 5 yıldızlı otel var. 5 yıldızlı otellerin bir kısmı 5 yıldızlı değil aslında.

Bizim gerçekte kaç tane 5 yıldızlı otelimiz var?

Bir otelin 5 yıldızını 4 yıldıza düşürdüklerinde sen raporu hazırlarken Ankara’ya kadar bir düşün. Bakarsın doğuya tayinin çıkar diyen otelin karşısında dokunmayıp, 5 yıldızının bırakıldığı durumlar da mevcut. Bu sorunlarımızı da gözden geçirmek lazım.

Biz akademik personelde yetiştirmek sorundayız. Sektörel personelde yetiştirmek zorundayız. Akademik personelin sektörü de iyi bilmesi gerekiyor. Sektörde çalışmış olması gerekiyor. Hep birlikte çalışmamız lazım. Daha olumsuza gitmemek için ve bölümlerin gittikçe kapanmaya devam etmemesi için birlikte çalışmalıyız.Turizm endüstrisi Türkiye’yi baştan ilk defa 10’a sokan tek sektördür. Hem sektör hem akademisyenler hem çalışanlar açısından değerlendirmek lazım” dedi.

TUROYD Başkanı Ali Can AKSU; “İşin pratik bölümünde komedi dram bir hadise anlatacağım. Ümitli olduğumuz taraf yatırımcının algısında değişiklikler görüyoruz. Bazı yatırımcılarda da algı hala değişmedi. Geçenlerde bir yatırımcı oteline davet etti. 125 milyon dolarlık bir yatırım yapmış. Otelde sıkıntılar var. Bir salonu hem kongreye hem düğüne satmışlar. Düğün sahibi tanıdık diye kongreyi iptal etmeye çalışıyor.

Ön büro yok, rezervasyon şefi yürütüyor. Sadece kazanı olanları sağlam tutmuş. Teknik, aşçı ve muhasebeyi sağlam tutmuş. Mermere dökülen servet, lobinin ihtişamını dinledim. Yatırımcıdan “Müşterinin (misafirin) saat 12:00’de odayı terk etmesi gerekmiyor mu?” sorusunu aldım. Bu kadar sorunun içinde bu soruyu alınca, “Bazı insanların ruhsal aleminde böyle mermer ile ahşap ile bağ oluşuyor. Müsaade edin, insanlar onunla bağ kursunlar” dedim. Psikolojim bozuldu ama beyefendi rahatladı” dedi.

İkinci oturumda ise, TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK;

“Turizm Profesyonellerinin Akademik yapıdan talepleri var. Akademisyenler olarak sektörden beklentileriniz nelerdir?” diye sordu.

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Dr. Hüseyin ALTINEL; “Kulak çeken sunumlarıyla bir hocamızdan (Özyeğin Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Teoman ALEMDAR) güzel bir ders dinledik. Bir örnekle desteklemek isterim. Biz öncelikle yol haritasına sahip çıkarak, ele geçirerek başlamalıyız diye düşünüyorum. Öğrencilerimle bir panele gittim. Panelin sonunda dehşet bir örnek oldu. Bir paşa yok ki piyade eğitimi almadan siper kazmadan subay olması, çavuş olması, paşa olması mümkün değildir. Otellerin Genel Müdürü orduların paşasıdır. Siz oraya süzülerek götürmeyi öğreneceksiniz. Stajda meşrubat kasası taşıttılar diyen öğrencim var. Aslında yanlış değil, her aşamayı görmek lazım. Gaziantep Müzesi’ne yazdığımız bir proje vardı. Son sınıfa gelince sınıfı ikiye bölerlerdi. Bir kısmı uygulama oteli, diğer yarısı eğitime devam ederdi. Sonra diğer dönem değişirdi. Müfredatı yerinden söküp atıp, yeni şeyler inşâ ederek, geliştirmek lazım. Sektör ile iş birliği yapıp, öğrencilerle mentörlük yapılmalı” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Biz mentör olmaya talibiz. Öğrenci mentörlüğü programlarında ve sektör danışmanı olarak daha sık öğrenciler ile bir araya gelmek istiyoruz. Biz öğrenciler ile bir araya gelip, biz TUROYD üyeleri olarak bu vazifeye talibiz” dedi.

Sn. Orhan GENCELLİ; “2 yıllık Otelcilik, 4 yıllık İşletme okudum. Yüksek lisans yapmak için yıllarca okul aradım. Ama bana katkısı olacak okul bulamadım. Turizm Toplum ve Kültür, Çevre Sürdürülebilirlik ve Turizm, Antropoloji ve Turizm, Kültürel Miras, Kırsal Turizm yüksek lisansları var. Okuyacağım okulun ileride bana bir katkısı olsun istedim. Yiyecek içecek bölümünde kendimi geliştirmek için Amerika’da yüksek lisans yaptım. Üniversitelerde bölümleri tamamen değiştirmek lazım. Bir sürü Gıda Mühendisi var, onları da sektöre kazandırabiliriz.

Ne üniversiteler ne de sektörün gerçekleri önümüzü açıyor. Ben doktora yapmak istiyorum ama bana ne katacak göremiyorum. Sektörde bana yarar sağlamayacaksa ne yapayım doktorayı?

Turizm çalışma yasası şart.

Üniversiteler artık sektörü işin içine çekerek, Yüksek lisans ve doktora bölümlerini yeniden şekillendirmeleri gerekiyor” dedi.

Özyeğin Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Teoman ALEMDAR,“Ben Bilkent Üniversitesi’nden Özyeğin Üniversitesi’ne gelirken değişiklikler yaptım. Otel Yöneticiliği olan tek program bizim üniversitede var ve YÖK bunu kabul etti. Kopyacılığı bırakıp, her üniversitede farklı bir program açmak lazım. Programlarda her şeyden biraz ama hiçbir şeyden tam bir şey yok. Hangi alanda yoğunlaşılacaksa onun okunması lazım. Seyahat acentacılığının 4 yıl okunması gerekmemektedir. Parasını verip, TÜRSAB’tan acenta açıp, çalışılabilir. Öğrencilerin 4 yılını neden harcıyoruz? Bu alan 4 yıllık bir alan değil diyoruz.

Otel Yöneticiliği” amiral gemidir” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Profesyoneller ve Akademisyenler birlikte nasıl iş birliği yapabilir, hangi projeleri hayata geçirebilir? Bu çalışmalarda Bakanlık birimleri konuya nasıl dahil edilmelidir?” diye sordu.

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO Dekanı Prof. Dr. İclal ATTİLA, “3 programımız var. Kontenjanı full olan ve yüksek puanla öğrenci alan bölümlerdir. Bizim hedefimiz ön lisans. Öğrencilerin yalnızca yaz stajı ile yeterli bir staj gördüklerini düşünmüyorum. Öğrencilerin haftada en az iki gününü uygulamaya ayırmaları gerekiyor.

Burada iş sektör yöneticilerine düşüyor. Öğrencilerin 3 günü teori, 2 günü saha olmalıdır. Bunu sektör temsilcileri ile Bakanlığa iletmek gerekmektedir. YÖK nezdinde de biz gerekli destekleri veririz.İstanbul’da olmanın avantajını kullanıyoruz. Ön lisans bitince dikey geçişe geçiyorlar. Herkes mesleğini yapsın istiyorum. Sektördeki tüm temsilcilerle iş birliği yapmaya hazırız” dedi.

Sn. Mert OKAN, “Sultanahmet’te Otel yöneticiliği yapmaktayım.

Bu okullardan mezun olan öğrencilerin % kaçını sektöre kazandırabiliyoruz? Bence %10’u sektörde kalıyor. Biz bunu %30’lara çıkarabilirsek başarı sağlamış oluruz. Sürekli değiştirilen sistemlerle çocuklar kobay olarak kullanılıyor. Öğrencilerin bölümleri nasıl seçeceğinden çok bizim öğrencileri nasıl seçeceğimiz de önemli. Biz 24 saatimizi turizmde geçiriyoruz, turizm bizim yaşam tarzımız. Gönülden bu sektöre bağlı olan kişileriz. Her türlü kriz ve zorluğa rağmen biz bu sektörde çalışmaya devam ediyoruz. Bu özellikler sınav sistemiyle verilecek sistem değildir.

Bizim istediğimiz öğrenciler bu okullardan mezun olmadan bizlerle sektöre kazandırılmalı. Yapısı turizme uygun olan öğrenciyi doğru bir sistemle seçmemiz önemli.İstihdam edecek doğru personeli bulamıyoruz. Bazı arkadaşlar var, ilk başladıkları günden itibaren biz onlardaki ışığı görüyoruz. Güzel yerlere geldiklerini gördüğümüzde de çok mutlu oluyoruz” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Bir WhatsApp grubu oluşturalım istiyoruz. Akademisyenler nezdinde akademisyenler, sektör tarafında bizler olarak bir rapor hazırlayalım. 3 konu başlığı seçelim. Birlikte çalışıp, birlikte proje üretelim” dedi ve 3 konu seçildi.

  1. Personel nitelikleri ve Turizm çalışma (meslek) yasası
  2. Müfredatların standart hale getirilmesi
  3. Teknoloji

Ottoman Hotel Imperial - Ottoman Hotel Park Genel Müdürü Serdar BALTA,

“Değerli hocalarım değerli meslektaşlarım,Matematik netimizin 40 soruda 4 soru olmadığı bir durumdayız. Gerçeklerimiz var. İstihdamcının önüne sözleşme konduğunda nelere imza atılacağı çok önemli. Önümüze acı bir tablo çıkmamalı.14 yıldır bir işletmede görev aldığım için ben şanslıyım. Yönetim kurulum çok değerli insanlardan oluşuyor. Biz bir Meslek Yasası’nı kabul ettirebilirsek, akademisyenlerimizde öğrencilerin bizim koltuklarımıza geleceğini gösterebilirse iyi bir şeyler yapabiliriz.  Ben alaylıyım, Spor Akademisi terkim. Biz hizmet eden ve hizmet veren olarak iki tarafı göz önüne almalıyız. İnsan faktörü göz önünde olunca, biz eğitimdeki gördüğümüz acı tabloları gördük. Bakanlığımıza içimizden bir ismin gelmesiyle birçok şeyin düzeleceğine inanıyorum. Üniversitelerle ve öğrencilerle buluşup, tecrübelerimi aktarmak isterim.

Bir üniversiteye gittiğimde Bilişim Hukuku Bölümü’ne gözüm takıldı. Kariyerimde 24. yılım. Ben bu mesleğe aşığım ve bu bir yaşam tarzı. Dünyaya 100 defa gelsem yine aynı mesleği seçerim. Herkes sevdiği mesleği yapmalı. Staja gelen öğrencilerden görüşlerini alıyorum. Benim önerim teknoloji çağındayız ve sürekli tüketen bir toplumuz. Bölümlere özellikle teknolojiyi sokmak zorundayız. Satış ve Pazarlama Departmanı’nda online odaklı yetiştirilmiş personel bulmakta zorlanıyoruz. Bu üniversite kaynaklı gelmiyor bize. Kişisel olarak teknolojiyi sevsem de çok ayak uydurmuyorum.

Gastronomi için dünyanın en güzel mutfağını en iyi şekilde tanıtmak gerektiğini ve öne çıkarmak istediğime dikkat çekmek istiyorum. 5 yıldızlı bir otelde Eğitim kalitesi departmanıyla tanıştım. Eğitime verdikleri önemden dolayı arkadaşımızı kutluyorum” dedi.

TUROYD Genel Sekreteri Sn. Burçak ATAK; “Bir çatı oluşturulmalı. Ben, sen dememeli “BİZ” demeliyiz. Gerekirse bu çatı Odalar ve Borsalar Birliği’nin altında kurulsun” dedi.