TURİZMİN SESİ
Swiss Otel the Bosphorus’da, Dünya Turizm Günü olması vesilesiyle 27 Eylül’de gerçekleşen TÜROB Geleneksel Eylül ayı yemeğine, T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz katıldı. Söz konusu yemekte önemli açıklamalarda bulunarak bilgiler verdi ve tüm turizmcilerin Dünya Turizm Günü’nü kutladı.
T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz; “Değerli Misafirler, Kıymetli Turizmciler, Sevgili dostlarım öncelikle hepinizin Dünya Turizmciler gününü tebrik ediyorum. Bugün vesilesiyle Cuma gününe almış olduğunuz TÜROB Geleneksel yemeğine bugün özellikle katılmak ve sizlerle birlikte olmak istedim. TÜROB Başkanı Müberra Eresin’in nazik davetleri için teşekkür ediyorum. Dünya Turizm Günü kıymetli bir gün, pek çoğunuzla yirmi yıldan fazladır omuz omuza turizm için mücadele ediyoruz ve turizmi nereden aldık nerelere getirdik inşallah önümüzdeki yirmi yıl içerisinde de şuradan, şu anki noktadan daha iyi noktalara hep birlikte getiriyor olacağız” diyerek açıklamalarda bulundu.
“TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 PLANI”MIZI HEM SEKTÖRÜMÜZLE HEM DE BASIMIZLA PAYLAŞTIK
Bugün başkanımızın da ifade ettiği gibi bizim içinde Bakanlık olarak çok önemli çok kıymetli bir gündü. Çünkü bir yıla yakın süredir üzerinde çalışmış olduğumuz “Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Planı”mızı hem sektörümüzle hem de basımızla paylaştık. Aldığımız ilk tepkilere göre, beklentilerinde ötesinde bir hazırlık olduğundan bahsediliyor. Gerçekten Bakanlıkta çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Hem kurmuş olduğumuz ajans hem de konulara bakış açımızla yaratmaya çalıştığımız farklılıklarla Türkiye Turizmini çok başka bir yere taşıyacağımıza inanıyorum. Bunun için işbirliği halinde olmamız gerekiyor ve sektörümüzün de bazı şeylere bakış açısını veya bazı konulardaki iş yapış şekillerimizi değişen dünya koşullarına göre değiştirmemiz gerekiyor.
TÜRKİYE ŞİMDİYE KADAR TURİZMDE ÜÇ KERE BÜYÜK SIÇRAMA YAŞADI, TURİZMDE DÖRDÜNCÜSÜNÜ ŞİMDİ BAŞLATIYOR OLACAĞIZ
Sizler dünyayı gezen, gören, dünyayı bilen insanlarsınız. Eğer biz orta ve uzun vadeli düşünmek istiyorsak bazı konulardaki yaklaşımlarımızı gerçekten değiştirmemiz gerekiyor. Bu nedenle şöyle bir geriye dönüp baktığımızda Türkiye şimdiye kadar turizmde üç kere büyük sıçrama yaşadı diyebilirim. Turizmde inşallah dördüncüsünü şimdi başlatıyor olacağız. 80’lerde 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunuyla büyük bir hamle yaptık biliyorsunuz. 90’ların ikinci yarısında turizmi çeşitlendirmeyi getirerek ikinci büyük hamlemizi yaptık: “Bakanlık ve Sektör Birlikte El Ele” Yine 2003 yılından sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak birleşerek, turizmin içeriğine farklı içerikler katmaya çalışarak bence üçüncü büyük atılımımızı gerçekleştirdik ve bu dönemde başta Türk Hava Yolları olmak üzere bunlarında başarılarıyla ve bu başarıların genel ekonomimizdeki düzelmenin de katkılarıyla sektörümüze katkılarıyla üçüncü büyük hamlemizi de gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum.
TANITIM AJANSIMIZIN KURULMASIYLA KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI OLARAK SANATI, KÜLTÜRÜ DAHA FAZLA BU İŞİN İÇİNE SOKMAYA ÇALIŞIYORUZ
Şimdi ise Bakanımızın da sabah açıkladığı gibi pek çok ülkede 50-60 yıldır hatta 100 yıldır var olan Tanıtım Ajansımızın kurulmasıyla sektör ve diğer kurumların farklı bir şekilde tekrar bir araya gelişiyle ve biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak sanatı, kültürü daha fazla bu işin içine sokmaya çalışıyoruz ve özelliklede diğer bakanlıklarla çok daha fazla içli anlamında bir hamle içindeyiz. Son 1 yıldır, izole olmuş bir bakanlık değil, diğer kurumlarla daha sıkı çalışan bir bakanlık yaratmaya çalışıyoruz. Bu anlamda dördüncü büyük hamleyi de hep birlikte gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum. Bugün tabi ki biraz başkanımızda bahsetti, basından da takip edeceksiniz, hem yeni tanıtım stratejimizi, hem de reklam filmlerimizi sizlerle paylaştık.
Pazar Odaklı Büyüme ve Tanıtım Modeli’ne geçiyoruz. 2023 yılı için hedeflerimiz; turist sayısında 75 milyon, turizm gelirlerinde de 65 milyar dolar hedefliyoruz. Ama bunun için muhakkak geceleme sayılarını, kişi başı harcama miktarını da hep birlikte arttırmamız gerekiyor. İşte bu nedenle iş yapış şekillerimizi de biraz daha değiştirmemiz gerekiyor. İnovasyonla, teknolojiyle tekrar buluşmamız gerekiyor.
TÜRKİYE’DEN GLOBAL MARKA ÇIKMASININ ÖNÜNDE İKİ BÜYÜK EKSİKLİĞİMİZ VAR
Bir tanesi tasarım, bir tanesi de pazarlama. Biz tasarım ve pazarlamaya ki tasarımda sonuçta inovasyon aslında, yeteri kadar önem vermediğimiz için ürünlerimizi maalesef ucuza satıyoruz. 1 liraya üretiyoruz, 3 liraya satıyoruz, iyi gelir kazandık diye düşünüyoruz. Oysaki oraya inovasyon, tasarım ve pazarlama koyabilsek bizde İtalyanlar gibi 2 Euroluk makarnayı, 22 Euroya satabileceğiz. O yüzden Türk Hava Yolları’nın başarısının arkasında da pazarlamaya verdiği bütçenin özel önemi var. Her bir ürünümüzü yani bir otelden bir yürüyüş rotasına varana kadar bir bölge, bir şehir, bir destinasyon ve bir ülke. Bunların hepsi bir ürün, her biri bir ürün farklı ölçeklerde her bir ürünümüzü pazarlamayla buluşturmamız gerekiyor. Pazarlamaya çok daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor ve turizm faaliyetlerimizin içerisine farklı fonksiyonlar katmamız gerekiyor. Bunları yapmazsak Fransa ve İtalya’yla mücadele etme şansımız yok.
DÜNYA TURİZM GÜNÜ’NÜZÜ KUTLUYORUM
Ama güzel bir başlangıç yaptık, güzel bir günde ben bu vesileyle tekrar davetiniz için teşekkür ediyorum. Hepinizin Dünya Turizm Günü’nü kutluyorum ve TÜROB’u da yeni ofisi nedeniyle de tebrik ediyorum, inşallah en kısa zamanda da yeni ofisinize ziyaretinize gelmek isterim.