BORA ÖZGEN-TURİZMİN SESİ
TUROB Yönetim Kurulu Üyeleri Ceylan Intercontinental Hotel'de yapılan basın toplantısı ile 2008 yılını değerlendirirken 2009 yılına ait beklentilerini de açıkladı.
TUROB Yönetim Kurulu Üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda konuşan Başkan Timur Bayındır, sözlerine İstanbul'un ekonomik ve sosyal önemine çekerek başladı. Bayındır, 2008 yılını yüzde 10 civarında bir ziyaretçi artışı ile kapatan İstanbul'un Türkiye turizm gelirlerinde yüzde 35'lik paya sahip olduğuna dikkat çekti.
"Yatak arz talep dengesinde bozulmalar yaşanıyor" Son dönemlerde artan yatak sayısı ile birlikte arz ve talep dengesinde bozulmalar yaşandığını söyleyen Bayındır, 7 milyonu aşan ziyaretçi sayısına rağmen İstanbul'daki doluluk oranlarında yüzde 5'lik düşüş yaşandığını kaydetti.
TUROB olarak katıldıkları fuarlarda tesis tanıtımından ziyade destinasyon tanıtımına ağırlık verdiklerine değinen Bayındır, Selanik ve WTM ve Utrecht Turizm Fuarları'ndan edindikleri izlenimleri aktardı. Profesyonel katılımcıların fuarlardan memnun ayrıldığını söyleyen Hollanda Utrecht Fuarı'nda bu yıl beklenen kalabalığın yaşamadığını ancak profesyonel katılımcıların ön plana çıktığını söyledi. Bayındır, 2009 yılına ilişkin esas verilerin ise ITB Berlin sonrasında şekilleneceğini belirtti.
Finnair Mart'ta seferlere başlıyor Türk Hava Yolları'nın Finlandiya'nın Başkenti Helsinki'den İstanbul'a doğrudan uçuşlar gerçekleştirdiğini hatırlatan TUROB Başkanı, Finlandiya'nın resmi havayolu şirketi Finnair'in de Mart ayı itibariyle, haftada 4 kez İstanbul -Helsdinki arasında seferlere başlayacağını söyledi. Bayındır, Finnair uçuşlarının sektör açısından önemli olduğunu vurguladı. Eminönü - Fatih'teki oteller turizm işletme belgeli olacak
TUROB'un son dönemde yaptığı çalışmalar konusunda basın mensularına bilgi veren TUROB Başkanı, bunları şu başlıklarla sıraladı:
- Nitelikli personel eğitimi üzerine "Edexcel sertifikası"
- Tesislerde görev alan personelin bilinçli ilk yardım yapması için "İlk yardım sertifikası"
- Gıda güvenliği eğitimleri
- Hijyen ve legionella eğitimleri
- Yeşil Otel ve Yeşil Yıldız projesi
- "İstanbul Shopping Paradise" projesi
- Eminönü - Fatih pilot bölge çalışması
gibi çeşitli konularda çalışmalarımız sürüyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında Bakanlık ile ortak bir pilot çalışmaya imza attıklarını anlatan Bayındır, "Eminönü - Fatih Pilot Bölge çalışması ise yine bakanlığımız ile birlikte yürüttüğümüz bir başka önemli projedir. Proje kapsamında öncelikle Eminönü bölgesinde yer alan ve turizm işletme belgesi olmayan otellerin envanteri çıkartılarak 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında iyileştirme çalışmaları yapılacak, 2010 öncesinde bu bölgede yer alan tüm tesislerin Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde olması sağlanacaktır." dedi.
2009 yılı hedefleri
Küresel ekonomik krizin yarattığı olumsuzluk nedeniyle 2009 yılında İstanbul'a gelecek turist sayısında yatay bir seyir beklediklerini açıklayan Bayındır, Dünya Su Kongresi, Formula 1 ve UEFA Final maçı gibi etkinliklerden umutlu olduğunu söyledi. Turizmin Türk ekonomisi için önemine dikkat çeken Bayındır, Bakanlığın krize karşı bir paket açıklamasını beklediklerini söyledi. Bayındır, "2009 yılında ülkemizde 27 milyon turist ağırlarken, 22 milyar dolar döviz geliri hedefliyoruz. Ülkemizin bacasız sanayisi olan, 40'ya yakın sektörü tetikleyen, dolaylı olarak 1.5 milyon kişiye istihdam sağlayan, açılan her bir otel ile yeni istihdam alanları sunan sektörümüzün olası dalgalanmalar karşısında, gereken desteği alması gerekmekte, nitekim Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay'ın sektörün beklediği kriz destek paketini kısa süre içerisinde açıklayacağı beklenmektedir." şeklinde konuştu.
TUROFED ile görüş ayrılığı Basın toplantısının sonunda basın mensuplarından gelen soruları yanıtlayan TUROB Başkanı Bayındır, TUROFED ile yaşanan görüş ayrılığına açıklık getirdi. TUROFED ile yaşanan görüş ayrılğını "Bir anda galeyana gelinerek alınmış bir karar değil" sözleriyle değerlendiren Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu TUROFED kurulduğundan beri bir takım birikimlerin artık bizlerce tahammül edilemez olmasının verdiği bir sebep. TUROFED kurulurken Anadolu Otelciler Birliklerinin nedense terslenmesi oldu diyelim fazla abartmadan. Biz gayet büyük bir olgunlukla davet edilmediğimiz halde gittik dedik ki 'Böyle bir birliktelik içinde İstanbul olmazsa, birliktelik olamaz. Dolayısıyla siz çağırmadınız ama biz geldik dedik. Orada elimizden geldiğince birtakım çalışmaları yapmaya çalıştık."
"Burada unutulmaması gereken birşey varsa burda mühim olan bölgesel birliklerdir. Federasyon çok seslilik olmasın diye yukarıda kurulmuş bir çatıdır. Ama bazen de çok sesliliğe gerek vardır. Bazı insanlar da gerekli yerlere çağrılabilirler. Bu hadisenin bir tanesi."
"Demokratik değil monarşik bir yönetim biçimi vardı"
Diğer bir yönden baktığımızda herhangi bir konu gündeme geldiğinde mesela bu telif hakları meselesi, bizim birtakım noktalara itirazlarımız oldu. Dedik ki 'aman bunu böyle yapmayın aman şunu şöyle yapmayın. Bunlar sonradan başınıza problem olur' dediğimizde anlayışla karşılanmadık sadece yapılmış birtakım işlerin önüne taş koyuyormuş konumuna düştük ve sustuk. Nitekim sözleşmeler yapıldı. Herkes mutlu gibi görünüyor. Bizim hatırlattığımız konulardan bir tanesi bu sözleşmelerde 'Bu sözleşme otelin tümünü kapsar' lafıydı. Şimdi geri dönerek 'dışarıdan müşteri gelen bölümlere metrekaresine göre ayrı ödeme yapmamız lazım' diye müracatlar yapıldı. şimdi bir anlaşma yapıldığı zaman mesele bitmiştir. Meseleyi bitirmyen bir anlaşma yapılıyorsa. bu anlaşma değildir. Kadüktür. Anlaşma işlemiyor demektir."
"Bizim yaptığımız ikazlar çok fazla kaale alınmadı. 'Aman abi bulandırma biz bu işi götürürüz' deyip öyle halledilmeye çalışıldı. Şimdi en son bardağı taşıran, burda demokratik bir oluşum sezinleyemedik içeride. Ne diyelim biraz daha monarşik bir idare vardı."
Bakanlığın daveti üzerine gelişen olaya değinen TUROB Başkanı Bayındır, Bakanlığın kendileri ile birlikte GETOB, AKTOB, KAPTİD'i de Ankara'da gerçekleşecek olan toplantıya çağırdığını ifade etti. Bölgesel sorunları en iyi anlatacak kurumların bölgesel sektör temsilcileri olduğunu söyleyen Bayındır, TUROB'a bağlı TURYİD'in davet edilmesine kendilerinin bir itirazı olmadığını dile getirdi.
TUROFED'in Bakanlığa davetli listesi ile ilgili olarak gönderdiği mektupta kendilerinin TÜRSAB'ın BYK'larına benzetilmesine üzüldüğünü ifade eden Bayındır, TUROFED'in 3, TUROB'un ise 37 yıllık bir kurum olduğunu hatırlattı.
Bayındır sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz istenmiyorsak bir yerde... Hiç olmazsa dedik madem ki biz pürüz teşkil ediyoruz içeride biz istifa edelim. Ama bu bir yok başkan sen oldun ben oldum çekişmesi değil. Bu TUROB'un TUROFED'den ayrılması da değil. Bu sadece benim şahsımın ve Osman kardeşimin TUROFED üyeliğinden istifası.
Daha fazla tahammül edemediğimiz için. Çünkü bize bazı şeyler ters geliyor."
"Evet ben Ahmet'in ağabeyiyim. Çok da severim Ahmet'i. Osman da ağabeyi. O da çok sever. Ama bütün bunlar bize karşı yapılanları engellemiş değil. Dolayısıyla bir yerde ayrılmamız gerektiği düşüncesiyle ben ve Osman ayrıldı. TUROB devam ediyor. Durum bundan ibarettir. Yoksa bir kavga gürültü yoktur."
Problemlerin bir olduğu kimsenin bölünüp ayrılmadığını söyleyen Bayındır, "Boğuştuğumu problemlerimiz bir. Yaptığımız kavgalar hep sektörün daha ileri gitmesi için..."
Adnan Hastürk TÜROFET yönetimine giricekmisiniz soruna TUROB yönetimin aldığı karara uyuyorum ben TUROB'un üyesiyim yönetimin verdiği karara uyuyorum dedi
Turob'un basın toplantısına çok sayıda basın mensubu katıtldı