TÜRKİYE’NİN YENİ KAHVE KONSEPTİ

Türkiye'nin yeni kahve ve cafe markası konsepti “Kahve Mania”, Bağdat Caddesi'nin Feneryolu bölümünde açıldı

TURİZMİN SESİ-Kadir Toprakkaya


Bundan 9 ay kadar önce İzmir'de kurulan, fakat ilk şubesini İstanbul Bahçelievler'de açan Kahve Mania yönetimi, dördüncü şube olarak Kadıköylülerle buluşmanın keyfini yaşıyor.

Vazgeçilemeyecek bir tat...
Farkını ancak tadınca anlayabileceğiniz bir kahve markası olarak, Türkiye'nin yeni kahve ve cafe konsepti markaları arasına giren mekânda, dünyanın en seçkin kahve çekirdeklerinden hazırlanan kahve seçeneklerinin yanında; özenle hazırlanan pastalar, birbirinden lezzetli çikolatalar, sandviç çeşitleri, makarna ve salataları bulabilmek mümkün...

Kablosuz internet ve VIP Toplantı Odası
Kahve Mania'nın hizmet anlayışı ürünlerinden servisine, rahatlığın ön planda tutulduğu ortamından fiyatlarına kadar her şeyin en ince ayrıntılarına kadar yansıdığı hemen gözleniyor. Hızlı kablosuz internet bağlantısının yanında toplantı yapmak isteyenler için özel bir salonu bulunan mekanın en vazgeçilmez özelliği kendinizi huzur ve güven içinde hissetmeniz...

Mimar Sevim Oktay imzası...
Kahve Mania'dan içeri girdiğinizde, sizi karşılayan soft bir mimari yorumun sıcak ve dingin görünümü ile kendinizi huzurlu hissetmeye başlıyorsunuz. İzmir'in ünlü mimarlarından Sevim Oktay'ın imzasını taşıyan Kahve Mania konseptinde, toprak tonlarının hakim olduğu 4 farklı renk seçeneği ile mekâna doğal bir görünüm kazandırılmış. Renk geçişlerindeki yumuşaklık ve doğallık ise, huzuru yansıtıyor adeta.

Evinizdeki rahatlık...
Kahve Mania'nın Bağdat Caddesi şubesini Kadıköy'e kazandıran isimlerden biri olan Yıldız Çardak; “Konuklarımızı burada son derece şık bir ortamda ve kendilerini evlerindeki kadar rahat hissedebilecekleri bir anlayış ile tanıştırmak istiyoruz. Onların rahat etmesi için her şey düşünüldü. Umarım memnun kalırlar. Hayırlı olsun” dedi.

Lonrda'da, Paris'te 100 yıllık markalar var...
Kahve Mania'nın kurucusu Yakup Dabak; “Lonrda, Paris ve Roma gibi merkezlerde 100 yıllık cafe markaları var. Neden Türkiye'de olmasın. Bu beni hep rahatsız etmiştir. Bu iş, her şeyden önce itibarlı, keyifli ve bir o kadar da kârlı bir iş... Ama çok iyi yapmak şartıyla. Biz çok iyi yapmayı hedefledik. Kârlılık konusunu üçüncü plana ittik. En büyük arzum, benden sonra da yaşasın ve gelecek nesillere kalacak bir Türk markası olsun...” dedi.