TÜRKİYE'NİN LOKOMOTİF SEKTÖRÜ

Ebru Tığrak, Türkiye'nin lokomotif sektörü olan gayrimenkulde yaşanan durgunluğun nedeninin ekonomik krizin “psikolojik” yönünden kaynaklandığını iddia etti.

TURİZMİN SESİ


Felaket tellalığı sürüyor İçinde bulunduğumuz krizin gerçek etkilerini henüz pek yaşamamış olmamıza rağmen, bir felaket tellallığının sürüp gittiğini belirten Tığrak, her şeye rağmen emlak sektörünün hiçbir zaman durma noktasına gelmeyeceğini vurguladı.


Tığrak, “Çünkü ülkemizde nüfus artışı, kentleşme ve üst sınıf bir eve geçme hevesi var, yatırım olarak gayrimenkule yatkınlık var. Ekonomik dalgalanmaların yaşandığı dönemlerde, emlak hareketlerinde azalma olabilir. Ama saydığımız gerekçelerle bu hareketler hiçbir zaman sıfır noktasına gelmez” dedi. Türkiye'de gayrimenkulun yıllar içinde değer artışına da bakarsak her dönem en kazançlı yatırım aracı olduğuna dikkat çeken Tığrak, sözlerini şöyle sürdürüdü: “Kriz döneminde, para piyasalarında bulunan tüm yatırım enstrümanları yüksek risk içermektedirler.

Ancak gayrimenkul yatırımları için risk, en alt düzeydedir. Türk insanı önce başını sokacak bir ev alır, ikinci evini alırken daha seçici olur. İkinciye taşınır birincisini gelir getirsin diye kiraya verir. Üçüncü, dördüncü evle kendini dana çok güvende hisseder. Güvenme duygusu hepimiz için geçerlidir.”


Doğru fiyatlı doğru projeler her zaman satar İstanbul Kurtköy Mia Park'ın Satış Yöneticisi Ebru Tığrak, kriz dönemi iyi değerlendirildiğinde bir fırsat olabileceğini belirterek, “Gayrimenkul satın alma kararı verirken, öncelikle lokasyonuna dikkat etmek gerekir. Bölgedeki diğer yatırımlar, ulaşım kolaylığı ve bölgenin gelişimi değerlendirilmelidir.

İkinci nokta inşaat şirketinim kim olduğudur. İnşaatı yapan firmanın, zaman içindeki gayrimenkul değer artışına ciddi etkileri vardır. Üçüncü nokta ise, gayrimenkulün fiyatıdır. Değerinin altında fiyatla alınan gayrimenkul baştan kazanç sağlamış olur” dedi.