TURİZMİN SESİ
HABER MERKEZİ-Arkitera tarafından düzenlenen Arkiparc 2012'de İstanbul'un Merkezi İş Alanı (MİA) konumundaki Büyükdere Caddesi'ndeki sorunlara çözüm bulmak ve yeni alternatifler üretmek amacıyla düzenlenen Büyükdere II oturumunda konuşan Ayla Heyfegil, Büyükdere Caddesi'nde yer alan projelerin Londra, Paris, New York gibi dünya kentlerindeki projelerle yarışır nitelikte olduğunu ifade etti. Büyükdere Caddesi'nin 2000'li yılların başında fabrikaların kapanıp, şehrin uzak noktalarına taşınmasıyla değişmeye başladığını ifade eden Ayla Heyfegil, Büyükdere Caddesi farklı yaşam konseptlerini bir araya getirerek İstanbul'da yaşam, çalışma ve eğlencenin en önemli akslarından biri haline geldi. İstanbul'daki gayrimenkul fiyat anlayışını son 10 yıl içerisinde bambaşka bir boyuta çekerek Boğaz Hattı'nın rakibi olmaya başladı. 2000'li yılların başında bu aksta metrekare fiyatları 2 bin 500 dolar seviyesindeyken, 2011 yılının sonunda metrekare fiyatları 15 bin doları buldu diye konuştu.
Önümüzdeki beş yılda İstanbul'da yeniden yapılandırılacak semtlere Büyükdere Caddesi'nde yaşanan deneyimin çok iyi bir örnek olacağını belirten Ayla Heyfegil, sözlerini şöyle sürdürdü:
Örneğin bugün hepimizin gündeminde olan Fikirtepe, eğer yaşam master planı ve konsepti belirlenmeden sadece yatırımcı firmaların kendi parselleri için verecekleri kararlar doğrultusunda ve farklılaşmadan yapılandırılırsa, elimizde birbirine benzer, satılmayı bekleyen çok sayıda konut, ofis ve ticari alan kalır. Halbuki bölge bütünü içerisinde farklı yaşam konseptleri geliştirilirse değişik hedef kitleler için çekim gücü olur. Servotel olarak Büyükdere Caddesi'nde geliştirilen ilk proje olan Kanyon'dan, bu yıl lanse edilecek Çiftci Towers projesine kadar birçok projeye konsept yaratımı ve proje geliştirme danışmanlığı verdiklerini hatırlatan Ayla Heyfegil, tüm projelerde Türkiye ve dünyadaki trendleri göz önünde bulundurarak, farklı hedef kitlelerin yaşam tarzlarını inceleyip, bunları bir araya getirip gerçek bir yaşam merkezi haline getirebilmek için çalıştıklarını ifade etti. Heyfegil, arazinin alınması aşamasından başlayarak, konseptin yaratılması, mimari brieflerin hazırlanması, tasarım ekipleri ile proje geliştirme sürecinin yürütülmesi ve sonunda projelerin konumlandırılması ve markalanması süreçlerini yönetirken, her zaman sondan başa doğru gitmekte ve 'know-how' ile birlikte 'know-what' konularında yatırımcıların yanında olmayı hedeflediklerini belirtti.
Ayla Heyfegil, Biz Büyükdere Caddesi'nde danışmanlık verdiğimiz Türkiye'nin ilk yarı açık AVM'sine sahip Kanyon, Türkiye'nin ilk loft projesi Levent Loft, Türkiye'nin ilk kat bahçeli projesi İstanbul Sapphire, Türkiye'nin ilk otel markalı rezidansı Kempinski Astoria, ilk markalı ve beyaz eldiven hizmetli projesi Trump Tower'da olduğu gibi tüm projelerimizin her birinin bir diğerinden gerek tasarımı, gerek fonksiyonları, gerekse hedef kitle nezdinde ayrışmasını önemsedik. Kendi markasını yaratmış ve diğerlerinden ayrıştırılmış projeler, hem birinci el, hem de ikinci el satışlarda, kiralamalarda her zaman aranan, rahatlıkla nakde dönüştürülebilen ürünler olarak pazardaki yerini koruyacaktır dedi. Tüm bu süreç yönetiminin en önemli noktalarından birinin ürünün doğru konumlandırılması ve beğenilen bir marka haline getirilmesi olduğunu ifade eden Ayla Heyfegil, bu hatta danışmanlık yaptıkları Çiftçi Towers, Özdilek Büyükdere, Eria Partners Renault Mais arazisi ve Eroğlu Seyrantepe'de de fark yaratacak projeler hazırladıklarını söyledi.