TURİZMİN SESİ
Diğer turizm sektör örgütleriyle nasıl bir ilişki kuracaksınız sorusuna, önceki yönetimin uzun yıllar boyunca otelci ve rehberlerle kavgalı olduğuna dikkat çekerek, "Bugüne kadar bu yöntemle sorunların çözülemediğini gördük" dedi.
Turizm sektöründe bir çatı örgüte ihtiyaç olduğunu savunan Firuz Bağlıkaya, "Çatı derken bizim üzerimizde bir yapıdan bahsetmiyoruz. Sektördeki tüm aktörlerin temsilcilerinin bulunduğu bir kurula ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Hepimizin amacı ülke turizmini geliştirmek. Herkes bir yere çekince bugünkü gibi parça parça oluyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN REKABETE EN HAZIR SEKTÖRÜ TURİZMDİR"
Türkiye'nin turizm potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çeken Firuz Bağlıkaya, "Türkiye'nin Avrupa ve dünyada rekabete en hazır sektörü turizmdir. Bunu başarmak için de bir araya gelmeliyiz" dedi.
Daha önceki yönetimle temel farklarının bakış açısı olduğuna değinen Firuz Bağlıkaya, "Biz daha önceki yönetimden daha akıllıyız demiyoruz. Biz başka açılardan bakarak fark yaratmaya çalışacağımızı söylüyoruz" dedi.
TÜRSAB ŞİRKETLERİN BAĞINI KESECEĞİZ
Yapacakları ilk işlerden birinin önceki yönetim tarafından kurulan şirketlerle TÜRSAB'ın bağını kesmek olacağını söyleyen Firuz Bağlıkaya, "TÜRSAB'ın ticari risklerini yok edeceğiz. Bir an önce yapısal sıkıntıları çözmemiz lazım. Personelin parasını nasıl ödeyeceğiz, arabanın benzini nasıl alacağız diye düşünmememiz lazım" dedi.
Yasal düzenlemelerle ilgili çalışacaklarını anlatan Firuz Bağlıkaya, Yasadaki değişiklikler yapıldıktan sonra, yönetmelik ve iç tüzük düzenlenmedi. Yönetmelik ve iç tüzük ile ilgili çok ciddi değişiklikler yapacağız. Ardından yasayla ilgili çalışmaları hızlandıracağız. Yasa çok önemli. Bu yasa ile kaçaklarla mücadele edebilmek mümkün değil".
"İBRA EDİLMEYEN BİR BAŞKANA ONURSAL BAŞKANLIK VERİLİR Mİ?
Diğer başkan adaylarından Emin Çakmak'ın Genel Kurul'da dile getirdiği Başaran Ulusoy'a onursal başkanlık unvanı verilmesi önerisiyle ilgili gelen soruyu cevaplayan Firuz Bağlıkaya, konuya ilgili şunları söyledi:"Bizim yasamızda böyle bir makam tanımlanmamış. Genel Kurul'da Başaran Ulusoy yönetiminin ibra olmaması için dilekçe verenlerin sonra çıkıp onursal başkan yapalım demesi ne kadar inandırıcı olabilir ki? İbra edilmeyen bir başkana onursal başkanlık verilmesini istemek nasıl bir şeydir, bu ne yaman çelişki derler insana".
İbranın asıl anlamanın "Genel Kurul yönetime hakkını helal etmemiştir" anlamına geldiğini ifade eden Firuz Bağlıkaya, delegelerin yüzde 65.5'nin Ulusoy yönetimini ibra etmediğini hatırlatarak, "Bu yönetim ibra edilmeyi hak etmedi. Bu eleştirileri yüzlerine de yaptık Tarihimizde ilk defa haksız yere kongre ertelendi. Kişisel olarak 18 yıllık başkanın bu şekilde gitmesine üzüldüm" dedi.
"BAŞARAN ULUSOY TÖRENDE BULUNMAK İSTEMEDİ"
Başaran Ulusoy ile mazbata töreninden önce kısa bir görüşme yaptıklarını da anlatan Firuz Bağlıkaya, "Kendisi daha önce bire bir görüşmek istedi. Törende bulunmak istemedi. Genel hayatın akışına dair konulardan konuştuk. Ben kısaca yaptıkları hatalardan konuştum. Görüşmede genel sekreter de vardı. Onlar da gerektiği noktada her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını dile getirdiler."
Sektörde Başaran Ulusoy yönetiminin kavgalı olduğu tüm kesimlerle sulh yapacaklarını söyleyen Firuz Bağlıkaya, "Başaran Bey sektörde başka bir meslek örgütünün yasaya sahip olmasını kendine tehdit olarak görüyordu. Açık söyleyeyim bu yaklaşımlar nedeniyle sektör olarak biz bu maçı kaybettik. Elimizdekileri bile kaybettik. Son 10 senede elde ettiğimiz herhangi bir hak yok. Bu maçı kaybettik, toparlamak zorundayız" dedi.
"KONSANTRASYONUMUZU ANA PAZARLARIMIZA YÖNELTECEĞİZ"
Çin'deki Türkiye yılı ve Çin'de ne tür tanıtım çalışmaları yapılacağı yönünde gelen soruyu ise şöyle cevapladı: "Bir Çin Rüzgarı esiyor fakat, Çin'in nüfusu yüksek diye Türkiye'ye 10 milyon turist gelecek diye bir yanılgıya düşmemek gerekir. Ülkelerin turizm hareketlerine baktığınızda genellikle kendilerine yakın destinasyonlara turist gönderirler. Mutlaka Çin önemli bir pazar fakat ana damarlarımız olana pazarlardaki konsantrasyonumuzu daha fazla artırmalıyız. Ana pazarlarımızın yurt dışına gönderdiği turistin henüz çok küçük bir kısmını alıyoruz. Hal böyleyken ve ana pazarlarda bir toparlanma eğilimi varken, oraları bırakıp Çin'in peşinden koşamayız. Önce pazarlarımıza sahip çıkacağız.
TÜRSAB'daki mevcut çalışanlarla ilgili soruyu de şu şekilde cevap verdi: "Elbette daha verimli ve uyum içinde çalışabilmek için zaman içinde kendi kadrolarımızı oluşturmak zorundayız. Özellikle yakın kadrolarımızı seçmemiz gerekir..." Eski yönetimle yıllarca çalışan bir ekip var onlara biz geldik haydi gidin diyemeyiz. Bunun için zaman var. Başaran ULUSOY’a yakın çalışan isimler bizimle çalışmak istemeyeceklerdir. Biz kendi güvendiğimiz kadroyu kuracağız dedi.