TURİZMİN SESİ
Bazen çıldıracakmış gibi oluyorum. Neden mi diyeceksiniz. Tabiki üyesi olduğum turizmden. Bir takım şeyler çok iyi yürüyor, şaşırıyorum. Bir takım şeyler hiç yürümüyor sinirleniyorum. Bazen ufak tefek şeylerden çok büyük şeyler kaybediyoruz. Kimsenin umurunda değil. Anlayamıyorum.
Geçen yazımda da belirttiğim gibi „Türkiye Hava Alanlarında gelenlere Korona testi yapılsın dendi“
Bunun ne kadar güzel olmayan bir girişim olduğunu anlatmaya çalıştım. Geldiği hava alanında yaptırt uçak şirketine. Veya müşteri doktorunda yaptırtsın gelsin elinde bir belge ile. Zaten kendi memleketinde yaptırınca sağlık sigortası ödüyor. Mantıklı dendi ama hala nasıl olacağı tam belli değil.
Bize sorular soran müşterilerimizin çoğu, Türkiye ye girişte 14 günlük karantina uygulanıyor diyor
Bu kalkmadan Türkiye ye adımımı atmam. Ne zaman kalkacak bu uygulama? Bilmiyoruz diyoruz. Kimse bilmiyor diyoruz. Müşteri o zaman nasıl karar vereyim diyor. Ben 10 gün için tatile Türkiye ye gideceğim, 14 gün karantinada mı kalacağım. Gönder beni başka memlekete diyor. Bir an önce bu karantinanın ne zaman kalkacağının belirlenip bildirilmesi gerekiyor. Yoksa portföyümüzdeki müşterileri de kaybedeceğiz.
Diğer bir konu konaklama vergisi
Galiba bir daha ki seneye ertelendi
Ama uygulaması nasıl olacak, hala bilen yok
Bir daha ki senenin anlaşmalarını yapıyoruz
Üç grup otel çıkıyor karşımıza
1- 1. inci grup ben geldiğinde müşteriden alırım diyor. Peki diyoruz nasıl alırsın ki. Bana fatura edeceğin fiyatı müşteriye mi göstereceksin.
Ayrıca aksiyon fiyatı ile gelen var. Bunu resepsiyon nasıl bilecek?
2- 2. nci gurup ben senden alırım diyor. Seni tanırım diyor. Peki diyoruz müşteri iptal eder ise biz vergisini kesmiş isek bunu ona o zaman iade etmemiz gerekir. Hayır diyor benim fiyatımın içinde. Ben bunu alırım diyor. Ama devlete ödemediğin vergiyi nasıl alırsın tüketiciden?
3- Esasında bilhassa Almanya da ki kanunlara göre bütün ödenecek paraları müşteriye rezervasyon esnasında belirtmemiz gerekiyor. Mesela güvenlik için alınan vergilerde olduğu gibi. Her şey fiyatın içinde olmalı. Bizler bunu nasıl aşacağız. Bilmiyoruz, kimse bilmiyor. Yaptıklarımız güzel şeyleri dışarıda tanıtmıyoruz, tanıtamıyoruz. İçim sızlıyor. Aramızda konuşuyoruz, zannediyoruz ki herkes bizi dinliyor. Ve yapacaklarımızı öğreniyor. Tanıtmadığın bir nesneyi satamazsın. Acaba bu korona virüsümü bize bu ataleti aşıladı. Allah’ım kaldır üzerimizden bu içine kapanıklığı. Başka bir sözüm yok.
İnşallah güzel bir sezon yaşanır korona ya rağmen.