TÜRKİYE TURİST SAYISIYLA 7. SIRADA

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2008 yılı rakamlarına bakıldığında gelen turist sayısı itibariyle Türkiye'nin dünyada 7. sırada, elde edilen gelir itibariyle de 9. sırada olduğunu söyledi

TURİZMİN SESİ


Bakan Günay yaptığı açıklamada, bu yılın kriz yılı olması ve dünyada daralma yaşanmasına rağmen geçen yılın rakamlarını, oranlarını tutturmaya çalıştıklarını dile getirdi. Temmuz sonu itibariyle, geçen yıla göre Türkiye'ye gelen turist sayısında yüzde 1.1 oranında artış sağladıklarını ifade eden Günay, bunun Akdeniz çanağında en başarılı sonuç olduğunu belirtti. Yunanistan'da, İspanya'da yüzde 5-8 arasında gerilemeler olduğunu vurgulayan Günay, Türkiye'nin bir anlamda "gerilemeyi aşmış artışa geçmiş durumda" bulunduğunu bildirdi.
Gelirde bir miktar düşüş olduğunun söylendiğini, bunun da doğal olduğunu anlatan Günay, kayda girmeyen gelirlerle birlikte yine de iyi bir gelir elde edileceğine inandıklarını belirtti.

Türk turizminin dünyada hızla büyüdüğüne dikkati çeken Kültür ve Turizm Bakanı Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "2008 rakamlarına bakıldığında gelen turist sayısı itibariyle dünyada 7. sırada, elde edilen gelir itibariyle de 9. sıradayız. Dünyada ilk 10 içindeyiz. Bir kaç yıl içinde ilk beş içine girmeyi hedefliyoruz. Kalıcı olmaya çalışıyoruz. 2010 yılında dünya bu krizi atlatabilirse, biz 30 milyonlara doğru yürüyüşe devam ederiz. Bu yıl 26-27 milyon civarında turist bekliyoruz. Krizi atalatabilirsek, 2010 yılı turist sayısı hedefimiz 30 milyon turisttir.

İstanbul'a 2010 yılında 10 milyon turist gelmesi bekleniyor. Kriz olmasaydı 28-29 milyon rakamlarını görebilecektik. Kriz olduğu için en azından geriye gitmemeye, geçen yılı tekrar yakalamaya çalışıyoruz.
Antalya daha çok Rusya, Ukrayna gibi soğuk ülkelerden gelenlerin rağbet gösterdiği bir yer. Rusya ve Ukrayna'da ciddi ekonomik sıkıntılar yaşandı. İsrail'den ciddi kayıp var. Buna karşılık İngilizler ve İskandinav ülkeleri iyi. Antalya bu yılı eksi 5 ile kapatacak ama Türkiye olarak artıdayız."

"TANITIMA ÖNEM VERİYORUZ"
Bakan Günay, Bakanlığın her yıl sonbaharda tanıtım ihalesini tamamladığını da hatırlatarak, tanıtım kampanyalarına erkenden başladıklarını bildirdi. İlanların internette çıkmaya başladığına dikkati çeken Günay, tanıtımda şeffaf bir sistem uygulamaya çalıştıklarını vurguladı. Günay, şöyle konuştu: "Tanıtıma, tüm turizm sektörünün bileşenleri katılıyor. Otelciler, yatırımcılar, seyahat acenteleri, Reklamcılar Derneği hepsi katılıyor. O yüzden başımız ağrımıyor. Sektörle birlikte karar veriyoruz. Mutabakat sağladığımız zaman karar veriyoruz. Geçmiş tarihimizin yanı sıra çağdaş yönümüzü de tanıtmaya çalışıyoruz."
Bu yıl tanıtım bütçesinde bazı sıkıntılar yaşadıklarına değinen Günay, avro ve dolar karşısında bütçenin küçülmesinin kendilerini sıkıntıya sevk ettiğini ama döner sermaye kaynaklarından 15 Milyon TL kadar destek aldıklarını bildirdi. Döner sermayeden para alımının ilk olduğunu vurgulayan Bakan Günay, döner sermayenin geçmiş yıllarda gelişigüzel kullanıldığını, şimdi ise kazılara ve yurt dışı tanıtıma destek verdiğini vurguladı.

Maliye Bakanlığından da, ekonomik kurul toplantılarında 20 Milyon TL ek destek aldıklarını dile getiren Günay, bunun 10 milyonunun bu günlerde kullanılır hale geldiğini belirtti. Gelecek yıl da bu yılki gerçekleşen bütçe çerçevesinde Maliye Bakanlığından vaat aldıklarını anlatan Bakan Günay, "Tanıtım bütçesini 2010 yılında da önümüzdeki yıllarda da geçen yılın altına düşürmeyeceğiz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığının çeşitli ülkelerde bürolar açmaya çalıştığını da anlatan Bakan Ertuğrul Günay, Çin'de ikinci büroyu açmaya çalıştıklarını, yıllar önce kapanan Avustralya bürosunu yeniden açmak istediklerini, Brezilya'da yeni bir büro açmayı planladıklarını, farklı, uzak menzillere ulaşan bir tanıtım yapmaya çalıştıklarını belirtti.

FRANSA'DAN GELEN TURİST SAYISINDA ARTIŞ
Bu yıl Fransa'da düzenlenen Türk yılı nedeniyle Fransa'dan gelen turist sayısında artış sağlandığına da işaret eden Günay, bu ülkeden Türkiye'ye gelen turist sayısının 1 milyona yaklaştığını söyledi.
İskandinav ülkelerinden gelen turist sayısında ciddi artışlar olduğunu vurgulayan Günay, İsrail pazarında genel bir daralma görüldüğünü anlattı. İsrail halkının ekonomik hesapları dikkatli yapan bir millet olduğunu ifade eden Günay, "İsrail halkı bize gelmiyorsa başka yere de gitmez. Çünkü İsrailliler için en güzel, en yakın ve en güvenilir ülke Türkiye'dir" diye konuştu.

2010 YILI JAPON YILI
Gelecek yılın Türkiye'de "Japon yılı" olarak kutlanacağını hatırlatan Bakan Günay, Japonların daha çok kültür mekanlarına, tarihi yerlere gittiklerini, daha çok alışveriş yaptıklarını belirterek, onları çok önemsediklerini söyledi. Japonların zarif, nazik, temiz insanlar olduğunu belirten Günay, Uzak Doğu'yu gelişmesi gereken bir pazar olarak gördüğünü bildirdi.
Japonlarla bir müze çalışması gerçekleştirdiklerini, onların binaları, kendilerinin de teşhir tanzim çalışması yaptığını anlatan Günay, bu yılın sonunda teşhir ve tanzim çalışmalarını bitireceklerini belirtti. Gelecek yıl Japon yılı çerçevesinde Japon veliaht prensi, belki de imparatorunun gelebileceğini anlatan Günay, bunun Türkiye'nin tanıtımına çok büyük katkı sağlayacağını ifade etti.

KIŞ TURİZMİ KONUSUNDA GAYRETLİ OLMALIYIZ
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, kış turizmi, termal, kongre, spa turizmini geliştirmeye çalıştıklarını bildirdi. Termal alanda master plan çalışması gerçekleştirildiğini, bu yıl sonunda turizm tahsisi yapacaklarını anlatan Günay, tahsislerin önümüzdeki aylarda açıklanacağını ve Türkiye'nin yeni turizm yatırımlarına kavuşmuş olacağını vurguladı. Kış aylarında çalışanlar ile ilgili KDV ve vergiler konusunun da ilgi alanlarında olduğunu belirtn Günay, şöyle konuştu: "Ancak bunun cevabı, daha çok Maliye ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında veriliyor. Türkiye'de ciddi bir sosyal güvenlik açığı var. Yani 50 milyar dolarlık bir bütçe açığı sosyal güvenlik alanında sıkıntı yaratıyor. Sosyal güvenlik alanlarında yeni sorunlara yol açabileceği endişesiyle Maliye ve Sosyal Güvenlik, bizim bu teklifimize çok sıcak bakmıyor ama arkasını bırakmış değiliz. Kışın Antalya, yazın Uludağ'daki tesisleri açık tutabilirsek, sektör olarak ücretini ödeyebilirse, devlet de primde kolaylık gösterirse, bunun devlete yük getirmeyeceğini kendi adıma düşünüyorum ama teknokrat arkadaşlar bizim gibi bakmıyorlar. Orada bir pazarlık ve tartışma süreci devam ediyor.
Çalışırlarsa ekonomi canlanacak, insanlar işsiz kalmayacak, nitelikli eleman sıkıntısı olmayacak. Bir düzenleme yapılabilir. Bir formül bulunabilir.

Bu işletmelerin kışın da açık olmasının ekonomiye bir yük değil, artı olduğu düşüncesini paylaşmak gerek." Bakan Günay, turizm sektörüne bazı destekler sağlandığını da hatırlatarak, şunları dile getirdi: "Bu yıl Aralıktan itibaren bir kaç önemli toplantı yaptık ve önümüzü gördük. Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı, kararnameyi imzaladı. 1 milyon dolar ve üzeri gelir getiren turizm işletmeleri ihracatçı sayılacak. Bu bizim yasamızda 20 yılı aşkın süredir kavram olarak varmış ama ilk defa şimdi işlerlik kazandı. Turizm sektörü bunu uzun zamandır talep ediyordu. Biraz zahmetli oldu ama bunu başardık. KDV iadesinden turizmcilerin yararlanamayacağı söyleniyor ama haksızlık edilmesin.

Bu yılın ilk ayından itibaren konaklama sektöründe KDV yüzde 18'den yüzde 8'e indi. Haksızlık etmeyelim. Her şey sadece turizmciye verilmiyor. Ayrıca yabancı bayrak taşıyan yatlarımız var. Bunların ekonomiye katkısı olmuyordu. Şimdi bu sorun çözülüyor. Kararnameyi Bakanlar Kurulu'nda imzaladık. Artık yatlar da bizim ekonomimiz içinde değerlendirilecek."
Taşıma şirketlerin çok önemli olduğunun altını çizen Günay, konma-konaklama vergilerinin çok önemli olduğunu söyledi. Bakan Günay, konma ve konaklama vergilerinin bu dönemlerde yüzde 50'ye kadar indiğini, bu yıl yüzde 75'e kadar indireceklerini belirtti. Bu şekilde taşıma şirketlerine ciddi bir katkı sağlanacağına işaret eden Günay, enerji ve su desteğinin de süreceğini müjdeledi.

-TURİZMCİ KOBİ KAPSAMINA ALINMA TALEBİ-
Günay ayrıca, turizmcinin KOBİ kapsamına alınması taleplerinin olduğunu hatırlattı. Bu kararnamenin bir kaç bakanın imzasına kaldığını bildiren Günay, kararnamenin yakında Başbakan ve Cumhurbaşkanının onayına sunulacağını, böylece bütün işletmeler ve seyahat acentelerinin KOBİ desteğinden yararlanmış olacağını anlattı.

TURİZM YATIRIMINA TÜRKİYE'NİN İHTİYACI VAR
Türkiye'nin turizm yatırımlarına ihtiyacı olduğunun altını çizen Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Turizm yatırımı çok verimli, karlı, geleceği olan bir yatırım alanı. Çok uzun vadeye yayılmadan geri dönüşümü sağlanıyor. Dünyadan ve Türkiye'den turizme yatırım gelecek ama binlerce yatağın bulunduğu tesisler değil, biraz daha butik, Türkiye'nin doğasını, yemek tadını, kültürünü, yaşam tarzını hissettirecek yeni bir konsepte ihtiyacımız var. 25 yıldır kitle turizmine yönelik oteller yapılmış. Türkiye, çok sayıda insan getirmekten çok gelenden daha fazla gelir elde etmeye yönelik bir hedefe yönelmeli. Yeni bakış açımız bu. Biz elbette ki turist sayısını artırmayı isteriz ama gelenden daha fazla gelir etmeyi daha fazla isteriz. Türkiye'nin tüketim artığını temizlemek yerine doğasına sahip çıkmasını isteriz.

Türkiye yükselen bir alan. Avrupa ve dünyada bunu görüyoruz. Avrupa'ya ve yakın çevreye imrenilecek bir örnek oluşturuyoruz. Bizim yatırımcılarımız Suriye, Bulgaristan, Azerbaycan, Türkmenistan, Hırvatistan, Romanya'da Rusya'da ya otellerin işletmesini alıyorlar ya da yatırım yapıyorlar. Türkiye artık turizmde, alt yapıdan otel yapımına kadar dünyada deneyimli bilgili bir ülke haline geliyor." Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Karadeniz'de yakın zamana kadar ulaşım imkansızlığı bulunduğuna dikkati çekerken, Samsun'dan Trabzon'a gitmenin sorun olduğunu, bunun bile turizmin Karadeniz'de gelişmesi için bir sorun olduğunu hatırlattı. Bakan Günay, sözlerini şöyle tamamladı: "Sinop'ta, Samsun'da, Trabzon'da artık havaalanı var. Ancak deniz yolu yok. Yat limanları yapılmalı. Karadeniz'de balıkçı barınaklarının yat limanına dönüştürülmesi için projeler var. Bir bölgeye ulaşım olmayınca turizm olmuyor. Doğrudan uçuşlar, demir yolu ya da kara yolu bağlantısı olması lazım. Karadeniz bu alanda Türkiye'nin en geri kalmış yörelerinden biridir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yol alt yapısı, ulaşım imkanları, Karadeniz'den daha iyidir. Ulaşım alt yapısı geliştikçe Karadeniz'de turizm gelişecek."