TURİZMİN SESİ
TÜRÇEV (Türkiye Çevre Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cenk Halil Bayaz yaptığı açıklamada, 2019 yılı sezonunun Antalya ve Ülkemiz adına çevre ve turizm açısından her yönüyle verimli geçeceği bir dönem olmasını dilediğini belirterek, “Turizmimizi büyük ölçüde temiz denizlerimize borçlu olduğumuz gerçeğini dikkate almalı ve denizlerimizin korunmasına yönelik hazırlıkları yapmalıyız” dedi. Mavi Bayrak, tatil programı yapanların ve tur operatörlerinin aradığı, Dünya çapında halk nezdinde en çok tanınan ve bilinen eko-etikettir!
2019 yılı için rekor seviyelerde turist beklendiğini dile getiren Dr. Cenk Halil Bayaz, turizmin büyük ölçüde temiz denizlere borçlu olunduğu gerçeğinin dikkatte alınması gerektiğini söyleyerek, “Bilindiği üzere Antalya kentimiz deniz, kum, güneş ağırlıklı turizm destinasyonu ile ziyaret edilmekte olup 2019 yılı için rekor seviyelerde turist beklenmektedir. Dolayısıyla turizmimizi büyük ölçüde temiz denizlerimize borçlu olduğumuz gerçeğini dikkate almalı ve denizlerimizin korunmasına yönelik hazırlıkları yapmalıyız. Dünyada 49 ülkede yürütülen Mavi Bayrak Programında, ilk sıralarda İspanya, Yunanistan, Türkiye gibi turizmde de rakip olan Akdeniz ülkeleri yer almakta olup turistler için Mavi Bayrak tercih sebebi olmaktadır.
Mavi Bayrak, tatil programı yapanların ve tur operatörlerinin aradığı, Dünya çapında halk nezdinde en çok tanınan ve bilinen eko-etikettir. Bu özelliği ile ülkemizin turizm sektöründe ve uluslararası turizm pazarında ayrı bir yeri vardır. Arttıracağımız sayı bu anlamda da bizi güçlü kılacaktır. Türkiye bu anlamda avantajlı bir konumdadır. 459 Plaj sayısı ile 2018 yılında Dünya 3.’sü olarak İspanya ve Yunanistan’ın ardında yer aldık. Antalya İlimizin ise kent olarak ayrı bir başarısı var çünkü 200 plaj ile dünyada en çok Mavi Bayrağa sahip kent olmanın gururunu yaşamaktayız. Bu durum Antalya olarak bize sayıyı korumak ve niteliğini arttırmak sorumluluğunu da vermektedir. İlçe olarak da Manavgat, 44 Mavi Bayrak ödüllü plaj üzerinde yer alan 86 Mavi Bayrak ödüllü işletme sayısı ile uzun yıllardır olduğu gibi 2018 yılında da Ülkemizde en çok Mavi Bayraklı tesisin olduğu ilçe konumundadır. Antalya’nın bu başarısını sadece Vakıf çalışmalarımız ile gerçekleştirmedik.
Kültür ve Turizm, Sağlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarımızın yanı sıra ilimizde Antalya Valiliği başta olmak üzere Büyükşehir Belediyesi ve kıyı belediyelerimizin çok büyük katkıları olmuştur. Turizm sektör temsilcilerinin ve turistik işletmelerin konuya hassasiyeti, tur operatörlerinin çevre konusundaki beklentileri, basının ve halkımızın duyarlılığı ile uzun yıllardır bu başarıyı elbirliği ile sürdürmekteyiz. Çünkü Mavi Bayrak sadece o plajın veya belediyenin değil, Antalya’mızın ve Ülkemizin bir ödülüdür. Mavi Bayrak siyaset üstü, ülkemizin turizm ve çevre çıkarlarının gözetildiği bir unsur olmaya devam edecektir. Mavi Bayrak ödülünün sürdürülebilirliği için bölgede altyapı sorunlarının olmaması büyük önem taşımaktadır.
Yapılacak altyapı yatırımları Mavi Bayrak sayısı ile doğrudan orantılıdır. Kanalizasyon bağlantılarının yeterli olması, arıtma tesislerinin niteliği ve kapasitesinin uygun olması, derelerin ıslahı, havza bazında yapılacak kirletici risklerin araştırılması ve önlenmesi, kara ve deniz kaynaklı kaçak deşarjların önlenmesine yönelik çalışmalar, deniz araçlarından kaynaklanacak kirliliklerin tespiti, denetimi ve oluşan kirliliğin ortadan kaldırılabilmesine yönelik olarak personel ve ekipmanların güçlendirilmesi son derece önemlidir. Sezona bu kapsamda hazırlıklar yapılmalıdır”dedi.
Merkezi arıtma tesislerinin rehabilitasyonu ve dere ıslah çalışmalarına yönelik olarak çalışmaları memnuniyet verici olarak değerIendiriyoruz!
Serik ve Kemer ilçelerinde merkezi arıtma tesislerinin rehabilitasyonu ve dere ıslah çalışmalarına yönelik olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve bölgedeki turistik işletmelerinin maddi destekleri ile sezona hazırlık çalışmaları yapılmasını memnuniyet verici olarak değerlendiren Dr. Cenk Halil Bayaz, “Yine Finike ve Demre’de ilk defa merkezi arıtma tesislerinin faaliyete geçecek olması ile Mavi Bayrak müracaatı alabilecek olmamız açısından olumlu bir gelişmedir. 2019 yılı Mavi Bayrak aday dosyaları, 15 Ocak’ta Ulusal Jüriye sunulmuştur. Buradan onay alan dosyalar da Uluslararası Jüriye gönderilmiştir. Mayıs ayında 2019 yılı için Mavi Bayrak ödülü alanların açıklanmasını bekliyoruz. Beklentimiz artış olması yönündedir ancak sayı artışından ziyade yapacağımız denetimlerde niteliğin arttırılması ve sürekliliğinin sağlanması bizim için daha önemlidir. Bunun için de Vakfımızın yanı sıra ilgili tüm kurumlarımızla iş birliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.