TURİZMİN SESİ-AYNUR GÜRSOY
Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu, konuşmasında günümüzde turizmdeki ezberlerin bozulduğu, yeni aktörlerin sahne aldığı ve rekabetin kızıştığının altını çizdi. Köfteoğlu, Günümüz Turizm deniz, kum, güneş yerini eğitim, eğlendiren ve heyecanlandıran alana doğru kaymış durumda. Bu bahsettiğim alanlar, kitle turizmi olan deniz, kum, güneş turizminin alternatifi değil destekleyicisi, tamamlayıcısıdırdedi.
Gaziantep'in Türkiye'nin tek 'çoçuk dostu kent' unvanına sahip olduğunu anımsatan Köfteoğlu bu konuda şunları söyledi: Dünyada tatile ağırlıklı olarak kadın ve çocuklar karar veriyor. Siz de Yıldızevi ve çeşitli eğlence parklarına sahipsiniz. Bunları iyi tanıtırsanız çocuk destinasyonlarının önemli merkezlerinden biri haline gelebilirsiniz. Sağlık alanındaki yatırımlarınızla da sağlık turizmi alanında Ortadoğu'nun önemli bir merkezi olma şansınız var.Bunların seyahat acenteleri tarafından iyi planlanıp paket tur olarak pazarlanmalı. Dünyadaki yeni trendler iyi takip edilmeli. Tur şirketleri de vizyonlarını genişletmeli. Bilinen turları satmak yerine insanların ilgi alanlarını iyi tespit etmeli. Ancak bu şekilde turizmin sunduğu fırsatlar değerlendirilebilir.
GTO Yönetim Kurulu Üyesi Reis Reisoğlu ise 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, turizmin dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve genişleyen sektörlerden biri haline geldiğini söyledi.
Konuşmasında, Turizm sektörünün, yaygın biçimde gelir, iş ve vergi gelirlerinin oluşturulmasında, ödemeler dengesi problemlerinin hafifletilmesinde, bölgesel ve ulusal ekonomik gelişmelere katkıda bulunmada rol oynayan önemli bir faktör olarak yerini aldığını dile getiren Reisoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'' Türkiye'de de turizm sektörü, özellikle 1980 yılından sonra büyük bir gelişme göstermiş ve ülkenin ekonomik sıkıntılar yaşadığı dönemlerde büyük bir döviz girdisi sağlayarak dış açıkların giderilmesinde, işsizliğin azaltılmasında, ödemeler bilançosunun iyileştirilmesinde önemli bir paya sahip olmuştur. Dolayısıyla, turizm sektörünün ülkemizin az gelişmiş ülke statüsünden gelişmekte olan ülkeler statüsüne geçişinde sağladığı katkıyı göz ardı etmek mümkün değildir. Ekonomimizin temel taşlarından birisi olan turizm, bugünkü dış ticaret açığına, enflasyona ve işsizliğe çare arayan hükümetlerin önemle üzerinde durduğu bir konudur. Buradaki kilit nokta hükümetlerin bu önemi artırarak devam ettirmesidir. Turizm gelirleri ile turist sayısının daha da arttırılması açısından çevreyle uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir politikalar izlenebilirse, Türkiye'nin ileri yıllarda uluslararası turizm gelirinden çok daha fazla pay alması mümkün olacaktır. Bu da, toplumsal refahı en kısa sürede yükseltecektir. ''
Konuşmasında turizmin Gaziantep açısından önemi ve Gaziantep Ticaret Odası olarak bu alanda yürüttükleri çalışmalarla ilgili de bilgiler veren Reisoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'' Türkiye, coğrafi konumu itibari ile eski dünya kıtaları olan Asya, Avrupa ve Afrika arasında doğal bir köprü gibidir. Bu köprü üzerindeki Güneydoğu Anadolu Bölgesi de tarih öncesi çağlardan başlamak üzere birçok uygarlığın bıraktığı eserler, kendine özgün tarihi yapısı ve turizm potansiyeli ile dünya tarihine tanıklık etmiş bir bölgedir. Oda olarak sahip olduğu tüm tarihi ve kültürel değerlere rağmen bölgemizin yeterli oranda tanıtılamamış ve turizm potansiyelinin değerlendirilememiş olması sebebiyle Oda olarak projeler geliştirmeye başladık. Yürüttüğümüz bir proje ile Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki uygarlık öyküsünü tüm dünyaya anlatmak istedik. Ve bir AB projesi olarak Güneydoğu Anadolu Tanıtım Projesini '' gerçekleştirdik. Bu proje ile kültürel turizmin bir anlamda beşiği olan bölgenin çeşitli materyallerle tanıtımı amaçlanmış ve bölgedeki 9 ili kapsayan ; Güneydoğu Anadolu Rehberi '' , Uygarlığın Öyküsü Güneydoğu Anadolu '' adlı tanıtım filmleri Miras '' adlı yöresel müzik albümü hazırlayarak ilgililere dağıttı ve dağıtmaya devam ediyoruz. 'Güneydoğu Anadolu Rehberi' isimli kitabımız 107 ülkeden 6 bin kitabın katıldığı Dünya Yemek Kitapları Yarışması da Gezi ve Yemek Kitapları '' kategorisinde üçüncülük ödülü aldığını da gururla belirtmek isterim. Oda olarak kentimizi ve bölgemizi her yönü ile tanıtma perspektifi ile hareket ediyoruz. Bu noktada Güneydoğu Anadolu projemizin yanı sıra, Halfeti ve Rumkale Projemizle mozaik sanatını yeniden canlandırmaya yönelik çalışmalar yaptık. Bir turizm raporu hazırladık ve Gaziantep'teki turizm çalışmalarına yol haritası oluşturmaya çalıştık. Kurumumuz bünyesinde turizm komisyonu '' oluşturarak çalışmalarımıza kurumsal kimlik kazandırdık. Milli Mücadeleye altın harflerle yazılan Antep Savunmasını belgeselleştirdik. Ve Turizm Sektörüne yönelik eğitimler düzenliyoruz. Elbette Gaziantep denince ilk akla gelen yemeklerimizi de unutmadık. Soframızdaki tatları da tanıtmak için kolları sıvadık. Oda olarak şu an bu konuda bir kitap hazırlığı içerisindeyiz. ''
Türkiye'de, turizm bugüne kadar güneş, deniz, kum, doğal güzellikler gibi kaynakları kullanma ve teknolojisi basit bir iktisadi faaliyet olarak görüldüğüne de dikkat çeken Reis Reisoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
'' Turizm, milyonlarca etkileşimin bir arada ortaya çıktığı, kendine özgü tarihi ve dili olan ve çok sayıda insanın katıldığı bir kitle hareketi niteliği kazanmıştır. Turizm uçak şirketleri, deniz yolları, tren, kiralık araba şirketleri, seyahat pazarlamacıları ile pansiyonlar, restoranlar ve toplantı merkezleri gibi kimi büyük kimi küçük iş kollarından oluşan 41 farklı alt sektörle bağlantılıdır. Sektörün bu özellikleri fark edildikten sonra sektörün pazarlama yöntemleri de çeşitlilik kazanmıştır. Bu pazarlama yöntemlerinin gelişmesinde önemli noktayı turizm çeşitliliği oluşturmaktadır. Sektör artık kültür turizmi, inanç turizmi, sağlık turizmi, kış turizmi gibi alanlara yoğunlaşmaktadır. Kıyı kenti olmayan ancak en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gaziantep'in kültür turizmi alanındaki potansiyeli işlenmeye başlanmıştır. El sanatlarından yemeklerine kadar zengin bir kültürel miras üzerinde bulunan kentimiz için sağlık turizmi de Gaziantep turizmi için bir başka olumlu gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Komşu ülkelerle yapılan vizesiz geçiş anlaşmaları da kentimiz için tüm bu çeşitliliğin katma değere dönüşmesinde önemli bir etken olmuştur. Son yıllarda deyim yerindeyse turizm atağına geçen Gaziantep'te de otel sayısı her geçen gün artıyor, müze sayımız her geçen gün artıyor. Turist sayımız her geçen gün artıyor. Aslında Gaziantep'in turizm sektöründeki gelişimini özetlemek adına tek bir sayısal veri vereceğim. 2007 yılında kente gelen yerli ve yabancı turist sayımızın toplamı 50 bin 980 iken bu sayı 2010 yılında 124 bin 155'e yükselmiştir. Şimdi bizlere düşen bu yükselişi daha da yükseltmek. Ama kaliteli bir yükseliş olmalı. Hem gelen turistin kalitesini yükseltecek hem de kentte sunulan hizmetin kalitesini artıracak çözümler geliştirip ekonomiye daha fazla katma değer sağlamalıyız.
GTO Turizm Komisyonu Başkanı Hülya Akaya da, komisyon olarak yaklaşık 3 yıldır etkin bir şekilde çalıştıklarını ve sektörün gelişimi için yeni projeler üretme gayreti içerisinde olduklarını ifade etti. Akaya, Gaziantep Ticaret Odası'nın kentte tüm alanlarda olduğu gibi turizm alanında da gelişim sağlanabilmesi için elini taşın altına koyan bir kuruluş olduğunu kaydetti.
Kaynak: turizmhaberleri.com