TURİZM SAĞLIĞI EĞİTİMİ VERİLECEK

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Tabipleri Birliği arasında,turizm tesislerinde hizmet veren veya vermeyi düşünen sağlık personelinin turizm sağlığı konusunda özel eğitim alması, turizm ve kültür konusunda bilgilendirilmeleri amacıyla protokol imzaladı

TURİZMİN SESİ


Sağlık-Turizm ve Kültür Eğitim Programı Protokolü'nün imza töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TTB ile önemli bir işbirliğine imza attıklarını söyledi. Türkiye'nin turizm alanında dünyanın ilk 10 ülkesi arasında bulunduğunu anımsatan Bakan Günay, Akdeniz çanağındaki ülkelerde ziyaretçi sayısı açısından gerileme olmasına rağmen Türkiye'nin yılı başarılı biçimde kapattığını ifade etti. Tüm dünyada yaşanan ekonomik krizin turizm gelirlerini azalttığını dile getiren Günay, ''Türkiye, turizmde dünyanın marka ülkelerinden biridir. Dünyanın en nitelikli 100 konaklama yerinden 20'si en az Türkiye'den seçiliyor'' dedi.

Günay, turizmde sunum kalitesinin yükseltilmeye çalışıldığını belirterek, ayrıca Türkiye'nin sadece ''deniz-kum-güneşiyle'' tanınan bir kıyı ülkesi değil, kültürel ve geleneksel değerleri, gastronomisi, tüm güzellikleriyle ilgi çekici bir ülke olmasının önem taşıdığını vurguladı. Turist sağlığı ve güvenliğine de büyük önem verdiklerini ifade eden Günay, imzalanan protokolün bu alanda çok önemli bir adım olduğunu kaydetti.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof.Dr. Gençay Gürsoy da turizmin Türkiye'nin en hızla gelişen sektörlerinden olduğunu, bu alanda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Turizm tesislerinde çok sayıda sağlık çalışanının görev yaptığını belirten Gürsoy, ''Turizm kurumlarında sağlık konusunda çalışırken aynı zamanda turizm potansiyeli konusunda bilgi sahibi olması lazım. Dolayısıyla bu, iki taraflı bir eğitim anlamını taşıyacaktır. Ben de Sayın Bakan'ın ve Bakanlığın bu konuda problem çözme başarılarını kutluyorum. Bürokratik engellere takılmadan bu sorunu bugün halletmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum'' diye konuştu. Daha sonra, ''Sağlık-Turizm ve Kültür Eğitimi Protokolü'', Kültür ve Turizm Bakanı Günay ile TTB Merkez Konseyi Başkanı Gürsoy arasında imzalandı.

Protokol kapsamında, sağlık alanında verilecek eğitim programı TTB, turizm ve kültür alanlarında verilecek eğitim programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenecek. Eğitim programının uygulanması ve sonuçlandırılmasından TTB sorumlu olacak. Bakanlığın protokol kapsamındaki çalışmaları Eğitim ve Araştırma Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda yürütülecek.

TAM GÜN YASA TASARISI
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, protokol imza töreninin ardından bir gazetecinin, TBMM'de görüşülmeye başlanılan ''Tam Gün Yasa Tasarısı'' ile ilgili sorusu üzerine, ''Bu saatten sonra problem çözme konusunda hekim raporuyla durumumu tescil ettiğimi söyleyebilirim. Her konuda yardımcı olmaya çalışacağız. Tam gün konusunda büyük bir ihtilafımız olacağını zannetmiyorum'' karşılığını verdi.

Gürsoy da, bir başka gazetecinin, ''Bu konuya, sadece doktorlar açısından bakılıyor ve onlarla birlikte çalışanlar var. Onlarla ilgili de bir şeyler söylemek ister misiniz?'' sorusu üzerine, ''Onlar örgütsüz değil, onların da örgütleri var. Sağlık çalışanlarının örgütleri var. Kaldı ki, TTB ve ilgili sendikalar, bütün bu alanı kapsayan hak arama mücadelesinde işbirliği yapıyorlar. Onları da temsil ediyorlar'' dedi.
Konunun sağlık alanında yapısal bazı sorunlara yol açması açacağını belirten Gürsoy, ''Yoksa ilke konusunda bir problem yok. Biz de Sayın Bakan'ın ifade ettiği gibi, ilke olarak tam günden yanayız. Ama bu uygulamada problemler var. Bunların halledilmesi umudunu halen taşıyoruz'' diye konuştu.

Günay da ayrıntılar üzerinde tartışma yapılabileceğini, ancak esasta birleşmenin büyük önem taşıdığını ifade ederek, şunları söyledi:
''Ama, esasta birleşmiş olmak, yani tam günün, hem Türk hekimliği açısından, hem de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları açısından yarar getireceği ilkesinde birleşmek bence önemli. Dediğiniz nokta da elbette önemli. Genel olarak istihdamın yükseltilmesi ve insanların çalışma haklarının korunması, bizim temel duyarlılık alanlarımızdan birisidir. Ayrıntısına girmek, hem benim görev alanımı, hem de bilgilerimi aşabilir. O nedenle, sadece bu temel bakış açısını söylemekle yetiniyorum.''