TURİZMİN SESİ
8 Aralık 2010 Çarşamba günü Samatya'daki meydan kahvesinde (Cafe Emirgan) 11.00-12.00 saatlerinde yapılan basın toplantısında, TURAD (Turizm Araştırmaları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, 'Bu güzel havada bu projeyi sizlerle paylaşmak çok güzel.' diyerek başladı konuşmasına. Desteklerinden ötürü öncelikle Fatih Belediyesi'ne, yazar Sergun Ağar ve Ahmet Ümit'e ve son olarak da kahvehane sahibi Derviş Ayan'a teşekkür etti. TURAD'ın Samatya'yı yeni bir kentsel çekim merkezi haline getirme sebeplerini ve bu yolda yapılan çalışmaları anlattı.
TURAD'ın oluşumunu, amaçlarını ve düşüncelerini: ''25 yılı aşkın mesleki deneyimleriyle kendi yaşam deneyimlerini bu projeye aktarmaya hevesli 26 üyemiz var. Biz bir örnek oluşturarak ışık yakmak istiyoruz. Bu bir gönüllü hareketi. Destinasyon iletişimi, kamu ve yerel yönetimlerin bir arada yaptığı bir hareket. Kent içerisinde bu tip dokuların doğru pazarlandığında öne çıkabileceğine inanıyoruz. Biz, bir örnek yaratarak bu örnek ile dikkat çekmeyi istiyoruz.'' cümleleriyle ifade eden Başkan Bahattin Yücel, sözlerine,
Bireysel turizm hareketinin öne çıkacağını düşünüyorum. Marka kentlerin de bu nedenle önem taşıyacağına inanıyorum. Tek başına seyahat eden kişinin seçme özgürlüğünü destekleyen kolay ulaşım, yabancı dülünü sorunun ortadan kaldıran sinyalizasyon ve kişisel öncelik gibi olguların tayin edici rol oynayacağı bir döneme giriyoruz. Türkiye gelenlerin önemli bir bölümü arkadaş tavsiyesi ile geliyor. Ayrıca bir kenti merak ederek gelenler de var. İstanbul'un bu merakı son on yıl içerinde artırdığı rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak Türkiye genelinde tur operatörlerin yönlendirmesi önem taşıyor. diyerek devam etti.
''Kültürel bir projeye imza atma nedenimiz, turizmin yalnız 'deniz, kum ve güneş' üçlüsüne bağlı olarak yürütülmesinin yetersizliğini görmekten kaynaklanıyor.Samatya'yı İstanbul'dan da eski tarihi ve yıllardır farklı kültürleri bir arada yaşatması nedeniyle özel bir örnek olduğu için seçtik.'' diyerek devam etti.
Başkan Bahattin Yücel, bu çalışmanın, İstanbul'un en eski semtlerinden biri olan Samatya'nın kaybolmaya yüz tutmuş kültürel mozaiğini, Samatyalı esnafın gündelik yaşamına dokunmadan canlandırmayı ve böylece semti hem yerli hem yabancı turistler için ilgi odağı haline getirmeyi amaçladığını ifade etti.
Bu çalışmalar doğrultusunda yerleşik esnafa yönelik 3 aşamalı hizmet iyileştirme eğitimleri yapıldığını; ama bunları sadece işletme bazında değil bölgesel gelişmeye katkı sağlayacak şekilde yürüttüklerini ve bu çalışmaların sürdürülebilirliğini denetlemek için de bir danışma kurulu oluşturduklarını söyledi.
3 Aralık'ta Bahattin Yücel başkanlığında toplanan Can Ataklı(Vatan gazetesi köşe yazarı), Osman Arolat (Dünya gazetesi baş yazarı), Sergun Ağar (Aşkın Samatya'sı Selanik'te Kaldı' kitabının yazarı) ve Talha Çamaş(Visitur yönetim kurulu başkanı)'tan oluşan danışma kurulu, Samatya esnafının hizmet kalitesini ve yeni etkinlikler düzenleyerek Samatya'nın değerini artırmanın öncelikli hedeflerinin olduğunu, bu sebeple gönüllü olarak bu projede çalıştıklarını dile getirdi.
Yeni Rakı'nın restoranların iyileştirilmesinde kendilerine destek olduğu proje kapsamında, Dünya Rakı Günü kutlamalarının bu yıl 11 Aralık Cuma günü Samatya'da da yapılacağını sözlerine ekleyen Başkan Bahattin Yücel; TURAD olarak Samatya için yaptıklarının bununla sınırlı kalmayacağını, daha sonra, Samatya tarihi ve kültürü hakkında sohbetler organize edeceklerini ve Samatya'ya düzenlenecek kültür turlarını destekleyeceklerini, Samatya Meydan'ı alan çalışmaları için projelerini de Fatih Belediyesi 'ne ilettiklerini,2011'de de Samatya için bir web sitesi açılacağını belirtti.
Benzer çalışmaların daha sonra devam edeceğinin de teminatını veren Bahattin Yücel : Türkiye genelinde yeni destinasyonlar bulmak istiyoruz. Hatta Şanlıurfa Belediyesi ile de bir görüşme oldu. Şanlıurfa'nın bir 'marka kent'i olmasını istiyorlar.'' dedi ve bundan sonra Türkiye'nin arkeolojik değerlerini dünyaya tanıtmakla ilgili çalışmalar yapacaklarını söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Ahmet Ümit : Tarihi Yarımada'daki 'Yedinci Tepe'yi kurtarmak için önemli bir proje.'' dedi
Bahattin Yücel'in davetiyle kürsüye gelen yazar Ahmet Ümit : Talan edilen, yağmalanan İstanbul'un bölgesel olarak da olsa bir savunması bu proje. Ne yazık ki artık bütün İstanbul'u kurtarmak gibi bir proje imkansız. Ancak Tarihi Yarımada'daki 'Yedinci Tepe'yi kurtarmak açısından önemli ve anlamlı bulduğum bir proje. Bana 'İstanbul'u nasıl kurtaracağız?' diye soruyorlar. İşte böyle küçük küçük adımlarla, sivil toplum kuruluşlarının adımlarıyla kurtulacak.'' cümleleriyle Samatya projesini değerlendirdi.
'Aşkın Samatya'sı Selanik'te Kaldı' kitabının yazarı Sergun Ağar da : Ben ilk kez 5 yaşımdayken geldim Samatya'ya. O zaman deniz üzerine kurulmuş dubalar üzerinde Hamiyet Yüceses konserler verirdi. Samatya çok önemli bir eğlence merkeziydi.'' dedi.
Konuşmanın ardından 36 yıl önce Mardin'den gelen ve Samatya Meydanı'nda kahvehanecilik yapan Derviş Ayan, yazdığı bir şiiri okudu.