TURİZMİN SESİ
Yolcu sayısı Ankara’da 3, İzmir’de 1,5 milyonu aştı. Zoraki yolculukların yerini konforlu, hızlı ve kolay ulaşımın alması gerektiği bir döneme giriyoruz. Yakın dönemde toplu ulaşım istasyonlarında, duraklarda ve hatta yolcu vasıtaya yaklaştığında ya da bindiğinde kişiye özel reklam ve marka kampanyaları görmek mümkün olacak. Toplu taşıma aracına binerken kartta bakiye olmaması ve inmek durumunda kalınması ise mazide kalacak.
Yolcuyu merkeze alan, her kanaldan alternatifli hizmet ve çözümler sunan toplu ulaşım artık zorunluluk halini almaya başladı. Ulaşımda rekabetin ve hizmet çeşitliliğinin vatandaşlara yarayacağını, kaliteli ürün ve hizmete daha kolay ve uygun fiyatla ulaşılacağının altını çizen Pozitim Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi Onur Baran Çağlar, ulaşım sektöründe önümüzdeki dönemde nelerin değişeceğini örnekleriyle açıkladı. Ulaşımın merkezinde yolcu olması gerektiğine dikkat çeken Çağlar, “Yolcuya götürülen hizmetlerin ana kriterleri; güvenlik, konfor, hız, omni-channel (çoklu kanal) erişilebilirliği ve uygun maliyet olmalıdır. Teknolojinin çok hızlı gelişimi, nüfusun ve şehirleşmenin arttığı bu dönemde yatırımların doğru yönlendirilmesi, akıllı şehir stratejileri ve toplu ulaşım çözümlerinin geliştirilmesi ‘yolcu odaklı’ bir perspektifle görülmeli ve yolcuyu merkeze alarak eyleme dökülmesi gerekiyor” dedi.Geleneksel ulaşım hizmetleri yerini lokasyon bazlı hizmetlere bırakıyor
Geleneksel mecralarda kullanılan pazarlama ve hizmete erişim enstrümanlarının yetersiz kaldığı bir döneme girdiğimizi söyleyen Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sahada fiziksel temas (bayi, şube), ADK (alternatif dağıtım kanalları), Kiosk cihazlar, çok fonksiyonlu (QR kod, temassız EMV, manyetik bilet, OCR, Barkod, NFC) validatör, müşteri hizmetleri, internet ve mobil akıllı cihazların gücü göz ardı edilmemeli. Bunlara ek olarak web, mobil, e-mail, SMS, mobil uygulama ile sosyal medya kanalları üzerinden interaktif pazarlama iletişimi, markalar ile etkileşim ve sosyal sorumluluk projeleri aktif bir şekilde kullanılmalı. Omni-channel ile mevcut ve potansiyel müşteriler için yerinde (lokasyon temelli), zamanında ve doğru araçlar tercih edilmeli. Yolcunun gelmesi beklenmeden kendisine gidilmeli ya da geldiğinde onu tanıyarak, kişiye özel kampanya, ekosistem markalarında indirim veya promosyonlar sunulmalı. Pozitim Teknoloji olarak perakende, finans, ödeme sistemleri, sigorta, ulaşım, eğitim, sağlık, internet ve telekom altyapı ve katma değerli servis alanlarında deneyimli ekiplere sahibiz. Bu bilgi ve deneyim ile ulaşım sektörüne yönelik eğitim, danışmanlık, uçtan uca reklam, pazarlama ve alternatif ödeme sistemleri, katma değerli içerik, servis ve çok kanallı uygulamalar sağlıyoruz.”
Ulaşımda olmazsa olmaz 10 faktör
Yolcuyu merkeze alan, her kanaldan alternatifli hizmet ve çözümler sunan toplu ulaşımın artık zorunluluk olduğunu vurgulayan Çağlar, özel sektör rekabeti ve hizmet çeşitliliğinin vatandaşlara yarayacağını, kaliteli ürün ve hizmete daha kolay ve uygun fiyatla ulaşılacağının altını çizdi. Çağlar, ulaşımda ivedilikle gerçekleştirilmesi gereken faktörleri şöyle sıraladı: Kredi kartları ile geçiş: Halen birçok şehirde Vakıfbank, BKM Express ve Ziraat Bankası bu hizmetleri sunuyor. Yakın dönemde Bonus, World, Axess kredi kartı ağları ile bu hizmetler standart hale getirilebilir.
Banka kartları ile geçiş: Türkiye’de halen 100 milyon üzerinde banka kartı bulunuyor. Bankacılık hizmeti almayan 15 milyon vatandaş dışında herkesin bir banka hesabı ve bu hesaba bağlı kartı var. Dolayısı ile hem ulaşım şirketleri hem de belediyeler için nakit yerine geçecek bu özelliğin bir an önce gerçekleşmesi önem arz ediyor. Cep telefonları ile geçiş: Geleneksel cep telefonlarında barkod, QR kod ve SMS şifreleri ile yeni nesil cihazlarda NFC ve mobil cüzdanların toplu ulaşımda, Uzakdoğu ve Avrupa’da olduğu gibi, yaygınlaşması beklenebilir. Vodafone, Fiji’de bu tip bir uygulamayı başlattı. Turkcell’in de T-Cüzdan ile Şanlıurfa’da denemeleri olduğunu biliyoruz.
Sadakat uygulamaları: Finans, perakende ve iletişim sektörlerinde müşteri sadakati ve derinleşmek önemli bir stratejidir. Her gün en az iki kez aynı ulaşım yöntemini kullanmak durumunda olan yolculara sadakatlerinden dolayı katma değer ve fayda sağlanmaması düşündürücüdür. Önümüzdeki dönemde bu konuya yatırım yapan ulaşım şirketleri ve markaların kazanacağını düşünüyorum.
Ulaşım kartlarının alışverişte de kullanılması: Vatandaşın cüzdanında ulaşım kartları ile yer edinen kurumlar, finans ve ödeme kuruluşları ile ortak projeler geliştirerek ulaşım kartlarını günlük hayata daha fazla sokmak istiyor. Doğru bir strateji, doğru proje ve iyi bir müşteri deneyimi ile bu alanın değerleneceğini söyleyebiliriz.
Online bakiye yükleme (OTA): Online / çevrimiçi internet ve mobil ortamda iken cep telefonundan ulaşım kartlarına bakiye yüklenebilmeli. Toplu taşıma aracına binerken kartta bakiye olmaması ve inmek durumunda kalınması artık tarih olmalı. Validatörler çevrimiçi hale gelecek, kartlarımızı ve dijital/mobil cüzdanlarımızı araç içi kiosklar ve mobil uygulamalar üzerinden yükleyebileceğiz.
Kişiye özel reklam ve kampanyalar (proximity marketing): Ulaşım şirketleri, akıllı ulaşım kartları ile yolcunun turnike ve validatörden geçerken demografik ve iletişim bilgilerine sahip. Yakın dönemde toplu ulaşım istasyonlarında, duraklarında ve hatta yolcu vasıtaya yaklaştığında ya da bindiğinde kişiye özel reklam ve marka kampanyaları görmek mümkün olacak.
Araçta kimler var, kaç kişi var? Araçlara yerleştirilecek 2D ve 3D sensörler ile doluluk oranını görebileceğiz. Bu sayede durakta bekleyen yolcular alternatif hat ve vasıtalara yönlendirilebilecek. Aynı şekilde iç ve dış kamera sistemleri, NFC özellikli akıllı cihazlar, daha gelişmiş yüz tanıma sistemleri ile vasıtada kimlerin olduğu anlaşılabilecek.Wi-Fi ve 3G standart hale gelmeli: Araçlarda Wi-Fi ve 3G’nin standart hale geleceğini söyleyebiliriz. Eskiden sıkıcı geçen yolculuklar artık akıllı mobil cihazlar ile müzik, kitap okuma ve sosyal sohbet saatine dönüşmeye başladı. Sosyal burs ve yardım: Yolcuların ulaşım kartları ve akıllı cihazlarındaki cüzdanları aracılığı ile havuz hesaba, oradan da ihtiyacı olan vatandaşlara para aktarabilmesi mümkün. İtalya’daki “askıda kahve” ve ülkemizde de örnekleri uygulanan “askıda ekmek” uygulaması benzeri ses getirecek sosyal sorumluluk projelerinin hayata geçirilmesi muhtemeldir.