TURİZMİN SESİ
Bugünden itibaren (12 Mart 2010) sanatseverlerle buluşan sergi, 7 Haziran 2010 tarihine kadar ziyarete açık olacak. Sergi, Salı günleri hariç her gün 09.00-17.00 saatleri arasında Topkapı Sarayı Has Ahırlar sergi mekanında görülebilecek. Moskova Kremlin Sarayı Hazineleri Topkapı Sarayı'nda isimli serginin protokol açılışı, 11 Mart Perşembe günü, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Topkapı Sarayı Müzesi'nin ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir Ivanovski, Moskova Kremlin Müzesi Genel Müdürü Dr. Elena Gagarina, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Serginin açılışında Türkiye ve Rusya'dan kültür sanat dünyasının önde gelen isimleri, iki ülkenin siyaset dünyasının yetkin isimleriyle buluştu.
Serginin protokol açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından, Moskova Kremlin Müzesi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Alexey Konstantinoviç Levikin ve Müze Küratörü Inna Isidorovna Vişnevskaya'nın sergilenen eserlerle ilgili sunumuyla gerçekleştirildi.
Dünya Tarihine Yön Veren İki Sarayın Büyük Buluşması
Serginin açılışında konuşan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye ve Rusya, Avrupa'nın en doğusunda iki büyük devlet, iki büyük medeniyet, iki büyük dost; İstanbul ve Moskova ise dünyanın iki ezeli ve ebedi kültür başkenti. Büyük önem verdiği hususlardan birisi kültürlerarası diyalog ve kültürel etkileşim olan Ajansımız, böyle görkemli bir sergiye imza atmaktan gurur duyuyor. dedi.
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. İlber Ortaylı serginin önemini, Osmanlı Türkiye'si ile Moskova Rusya'sı arasındaki siyasi ve bilhassa kültürel bağların önemi açıktır. Bunun Moskova Kremlin'de teşhir edilen hazinelerde, kumaş ve silah koleksiyonunda belirgin bir şekilde açığa çıktığı görülüyor. Bu nedenledir ki Topkapı Sarayı olarak Kremlin hazinelerinin müzemizde sergilenmesine başından beri çok önem verdik. Mevzuattaki ve bütçedeki imkansızlıkları İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı sayesinde bertaraf ettiğimizi memnuniyetle belirtmeliyiz. sözleriyle özetledi.
Moskova Kremlin Sarayı Müdürü Dr. Elena Gagarina ise konuşmasında, Bu sergi iki farklı ülkenin son derece barışçıl yaşadıklarını gösteren bir sergidir. Rusya'nın Hıristiyan kültürü ve Osmanlı'nın Müslüman kültürünün birleşmesini bu sergide gözlemliyoruz. Bu kültür farklılığı birbirine tezatlık yaratmamış, aksine özel bir temel üzerinde muazzam eserler ortaya koymuştur. dedi. Serginin açılışında söz alan Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir Ivanovski ise serginin iki ülke arasında süren dostluk ilişkilerinin bir yansıması olduğuna değinerek, bu dostluğun yüzyıllar boyunca ne aşamalardan geçtiğinin bir aynası olarak nitelendirdi.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın önem verdiği proje
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın, Kültürel Miras ve Müzeler Direktörlüğü projeleri arasında yer alan Moskova Kremlin Sarayı Hazineleri Topkapı Sarayı'nda ve Topkapı Sarayı Hazineleri Kremlin Sarayı'nda projesi İstanbul 2010'un önemli etkinlikleri arasında sayılıyor. Projenin ilk bölümü, İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Has Ahırlar'da, ikinci bölümü ise, Moskova Kremlin Sarayında; Osmanlı-Rus ilişkilerinin 16. ve 17. Yüzyıl dönemine ait eserlerin sergileneceği iki sergiyi kapsıyor.
İstanbul ve Moskova Arasında Karşılıklı İki Sergi
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın, Topkapı Sarayı Müzesi ve Moskova Kremlin Sarayı Müzesi'nin işbirliği ile hayata geçirilen Moskova Kremlin Sarayı Hazineleri Topkapı Sarayı'nda ve Topkapı Sarayı Hazineleri Kremlin Sarayı'nda başlıklı kültürel miras projesinin, ilk bölümü İstanbul'da, ikinci bölümü ise Moskova'da gerçekleştiriliyor. Projenin ikinci bölümünü oluşturan İstanbul Topkapı Sarayı Hazineleri Kremlin Sarayında sergisi ise, Mayıs-Ağustos 2010 ayları arasında Moskova Kremlin Müzesi'nde organize edilecek ve sergide, Osmanlı sultanlarının saltanat sembolleri, şahsi eşyaları, saray yaşamı ile ilgili 100'ü aşkın eser yer alacak.
Sergide Yer Alan Eserler Göz Kamaştırıyor
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın katkıları ve Moskova Kremlin Müzesi işbirliğiyle düzenlenen Moskova Kremlin Sarayı Hazineleri Topkapı Sarayında sergisi, Rusya'nın en eski müzesi olan Moskova Kremlin Müzeleri koleksiyonlarından derlenen yaklaşık 100 eserden oluşuyor. Sergide, Osmanlı - Rus ilişkileri tarihinde 16-17. yüzyıllara ait eserler yer alıyor. Çarların, devletin başkanı, ordu başkomutanı olarak kullandıkları objeler, saray törenlerinde, özel hayatlarında ve dini törenlerde kullanılan değerli eserler izlenebiliyor.
Osmanlı ve Rus Kültürlerinin Kaynaşması
Sergide, Moskova Kremlin Sarayı'nın ilk atölyelerinden biri olan ve halen Silahhane Müzesi olarak faaliyet gösteren Silahhane'de Çar için üretilmiş tören, savaş ve av silahları; bir diğer atölye olan Ahırlar Amirliği'nde atlar için yapılmış tören koşumları; altın ve gümüş atölyelerinde çalışan ustaların çarın özel ve kamusal hayatında kullanması için ürettikleri eşyalar; çoğu soylu Rus ailelerinin kızları olan usta terzi ve nakışçıların bizzat Çariçe'nin gözetimi altında Çariçe Dairesi'nde hem kilise için hem de gündelik kullanıma yönelik olarak dikip, sırma ve incilerle bezedikleri örtü ve kıyafetler sergileniyor.
16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı topraklarından Rusya'ya ithal edilen mallar, Moskova sarayının resmi ve gündelik hayatına, bazıları asıl işlevleriyle bazıları ise yerel koşullara uydurularak veya hiçbir değişikliğe uğramadan kullanılıyor, hem gündelik hem de dini kıyafetler, çeşitli iç mekân örtüleri, Rus sarayının estetik anlayışına uyan desenli Osmanlı dokumalarından yapılıyordu. At örtüleri, eyer ve kın kaplamaları, kalkanların ve zırh kolçaklarının iç yüzey kaplamaları için de Osmanlı dokumaları kullanılırdı. Rusya'ya ithal edilen pırlantalı, yakutlu, zümrütlü Osmanlı mücevherleri de, yine hem kilisede hem gündelik yaşamda oldukça revaçtaydı.
İki ülke arasındaki diplomatik ve ticari ilişkiler sonucunda Kremlin Müzesi envanterine giren Türk sanatı koleksiyonunun küçük bir bölümünü oluşturan kılıç, miğfer, hançer gibi silahlar, koşum takımları, mücevherler, cep saati, leğen-ibrik, divit gibi eserler, bu sergi vesilesiyle şimdi ilk kez üretildikleri yerde ziyaretçilerle buluşuyor.