Son yıllarda immünoloji (bağışıklık bilimi) alanındaki gelişmelerle birlikte yapılan araştırmalar, nedeni açıklanamayan kısırlık (infertilite) vakalarının büyük bir bölümünün bağışıklık sistemindeki bozukluklara bağlı olabileceğini ve bunların birçoğunun geliştirilen ve günümüzde kullanılan tedavi yöntemleri ile önlenebileceğini gösteriyor. Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, tekrarlayan düşüklerde baba adayından alınan kanla hazırlanıp anne adayına enjekte edilen lenfosit aşısı hakkında bilgi verdi: Op. Dr. Seval Taşdemir; “Bağışıklık sistemi, insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan karmaşık bir sistemdir.
Bağışıklık sistemi proteinleri tanıdık veya yabancı olarak gruplayarak yabancı olarak grupladığı proteinlere karşı savaş açar. Bağışıklık sistemin çalışmasının en güzel ve en basit örneği mikroplar vücudumuza girdiğinde onlara karşı antikorların oluşması ve mikropları öldürebilmek için bunlara karşı bir dizi reaksiyon başlatmasıdır. Gebelik kayıplarına, infertiliteye ve tüp bebek uygulamalarında başarısızlığa yol açan 5 değişik immün problem kategorisi vardır. Annenin bebeğe ve plasentaya (bebeğin eşine) ait dokulara karşı verdiği tepki sonucu düşükler gerçekleşir. Bebeğe ait proteinlere karşı annede oluşan reaksiyonlar gebeliğin gerçekleşememesine veya oluşan gebeliğin düşükle sonlanmasına neden olur” diyerek uyardı. Op. Dr. Seval Taşdemir, Lenfosit aşısının 1970-1979 yılları arasında deneysel çalışmaları tamamlanan bir yöntem olduğunu belirterek; “Bu yöntem 1978 yılından beri tekrarlayan düşüklerin tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde nedeni izah edilemeyen infertilite ve yardımcı üreme teknikleri ile ısrarla gebelik elde edilemeyen vakaların tedavisinde de kullanılır” dedi.